1- ALİ

88.4K 3.3K 2.9K
                                    

Ali'nin size geliyorum! mesajından sonra hemen kalkıp hazırlanmaya başladım. Ali buraya kadar geliyorsa fena bir şekilde aşmıştır muhtemelen. Kapıyı yavaşca kilitleyip pencereyi açtım.

Odamda ki dağınık olan şeyleri düzelttim, üzerimde ki tişörtü çıkarıp daha iyi bir tişört giyindim. Eren sakin ol!

Birkaç dakika sonra pencerenin önünde bir hareketlilik oluştu. Bir karartı geldikten sonra Ali mükemmel vücudu ile gözüktü. İkinci katta oturuyorduk ve Ali her zaman pencereye tırmanıyordu. Tamamen odanın içine girince, her zaman çatık olan kaşlarına baktım.

"Hoşgeldin..." dedim gülümseyerek.

"Uzatma." dedi elini kemerine atıp pantolonunu çıkarırken. Kafamı sallayıp bende eşofmanımı indirdim. O baksırını çıkardığında sertleşmiş olan aletini gördüm. Yine birilerine azmıştı ve bana attırmaya gelmişti. Boğazım acısa da umursamadım, sonuçta homofobiklerin bol olduğu bir ülkede aşırı homofobik birine aşık olmuştum. Onunla tensel olan yakınlaşmak bile mucizeydi. Kendini kandırmaya devam et Eren!

Çenesinin ucuyla yatağı işaret edince yatağa geçtim, köpek pozisyonunda önünde domaldım. Kalçamın iki lobuna vuran aleti hissedince dudağımı ısırdım. Sevdiğim adamın aleti.

Gelip belimden tuttu ve arkama iyice yerleştikten sonra kalın ve uzun olan damarlı aleti içime hazırlamadan yapmadan itti ağzımdan küçük bir inilti kaçsa da kendime hakim oldum.

Kalçama bir şaplak atıp hızlı hızlı sokmaya başladı. Vücudum yatakta bir gidip bir geliyordu. Her vuruşunda ağzımdan çok ince ve çok ufak bir inilti kopuyordu. Bana vuruş sesleri odada yankılanırken daha fazla tahrik oluyordum.

Birden hırladı ve daha da hızlı sikmeye başladı. Bu sefer o iniltilerim de hız kazanmıştı. O kadar hızlı sokuyordu ki hırıltıları sanki deliğimi parçalamak ister gibi çıkıyordu.

"Siktir.." dedi boğuklaşmış erkeksi sesiyle.

Boşalmasına yakın yeniden hızlı hızlı girdi içime, en sonunda içime boşalınca hareketleri yavaşladı ve birkaç dakika sonra içimden çıktı. Kollarım artık tutmadığı için kendimi yatağa bıraktım. O kemerini bağlıyordu, ona döndüm. Ağrıyan kıçıma rağmen ayağa kalktım, üzerimi çektim.

"Bugün gitmesen, yanımda uyusan?" dedim kemerini bağlayan çocuğa. Çatık olan kaşları daha çok çatılmıştı.

"Boş konuşma." dedi, tabi ya ben kimim ki benimle bir şey paylaşsın?

"Seni seviyorum.." dedim her zaman söylediğim gibi. Eskiden buna kızıyordu hatta dövüyordu ama şimdi ses çıkarmıyordu. Sevgime alışmıştı.

Üstünü düzeltip pencereye doğru gitti,  pencereye bir ayağını koyup daha sonra seri bir şekilde aşağı indi. Onun arkasından baktıktan sonra, banyoya doğru ilerledim.

Saat gecenin ikisiydi, ve ben onun için yirmi dört saat uygundum.

Hikâyeyi anlamışsınızdır, çerezlik olsun diye yazacam.. Her bölüm sonunda uyarmayacağım tabi ama etkilenen okumasın lütfen... ahdhsshdh tanıtım ve hakkında kısmına da uyarı yazacağım zaten.

SAVAŞMA SEVİŞ Donde viven las historias. Descúbrelo ahora