|34|• İyileşmek

26.8K 972 132
                                    

Bölüm Şarkısı: Taeyon- Fine
Multimedya: Müzik Kutusu

İyi okumalar 💜

***
2 Ay Sonra

"Anne ben çıkıyorum." dedim mutfakta teyzemle birlikte oturan anneme seslendiğimde. Beyaz sporlarımı giymek için kapının önündeki sofaya oturdum. Dışarıda rüzgar vardı. Bahar serinliği perdeleri uçuştururken üşümemek için dolaptan ince bir ceket aldım. Annem telaşlı bir şekilde yanıma geldiğinde gözlerimi devirmemek için çabalayarak ona baktım.
"Nereye gideceksin kızım?" diye sordu dolaba ilerlediğinde. Alt tarafı açıp ayakkabılarını çıkardı.
"Anne?" dedim sorarcasına yüzüne baktığımda "Ne yapıyorsun?"
Cevap vermedi. Askıya asılı çantasını koluna taktığında, ben hâlâ sofada oturmuş ona bakıyordum.
"Ben de geleyim, tek başına gitme kızım." ayağa kalkıp yanına ilerledim. Benim için endişelendiğini bilsem de bir çocuk olmadığımı artık anlamalıydı. Onu kendime çekip sofaya oturttum. Kendim de yanına oturduğumda ellerini avuçlarım arasına alıp öpücük kondurdum.
"Ben tek gideceğim anne" dedim gülümseyerek. "Artık iyiyim, sadece biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var." Annem bakışlarını benden kaçırıp uçuşan perdelere dikti gözlerini.
"En son yalnız kalmak istediğinde neler olduğunu biliyorsun kızım." dedi ağlamaklı bir ses tonuyla.
İster istemez solmuştu gülüşüm. Kalbime çöken tanıdık ağrı, son birkaç gündür tüm çabamla içimden def etmeye çalıştığım o ağrı annemin birkaç sözüyle tekrar yerine oturmak istediğinde zihnimdeki düşünceleri dağıtıp anneme baktım.
"Ben iyiyim, gerçekten." Sadece biraz nefes almak istiyorum. Uzun süredir bir yere gitmedim." dedim gülümsemeye çalışarak.

Annem başını kaldırıp bana baktı.
"Biliyorum kızım ama korkuyorum da." elini avucumdan kurtarıp saçlarıma çıkardı. "Tek başına hissetmenden korkuyorum." dedi gözlerimin içine bakarken.

Onu anlıyordum. Neredeyse iki aydır teyzemin benim için hazırladığı odadan doğru düzgün çıkmamış, kimseyle görüşmemiş ve iki kelam etmemiştim. Annem her gün yanıma gelmiş, neden o halde olduğumu sürekli sorup durmuş en sonunda Murat'ın gelmesiyle soru sormayı bırakmıştı. Yanıma geliyor, saçlarımı okşuyor, seviyor, öpüyor, ağlıyor ve ben bir tepki vermediğim için üzülüyordu. Ona minnettardım. Hayatımdan vazgeçmeyi elbette hiç düşünmemiştim. Beni sevmeyen bir adam için harcayacak ömrüm yoktu sonuçta. Sadece üzülecek, uzun bir süre üzülecek ve zor da olsa eski halime dönecektim.

Ve ilk adımı bugün atmaya karar vermiştim. Güzelce hazırlanmış, köşede birikmiş paramdan bir miktar almış, dışarı çıkmaya karar vermiştim.
Son birkaç gündür annemlerle oturuyor, gülüyor, konuşuyor ve eğlenmeye çalışıyordum.

İçime çöreklenmiş bu ölü toprağını üzerimden atmak için çabalıyordum. Ağır bir depresyonun eşiğine kadar gelmiş ama asla kendimi kaybetmemiştim. Çünkü değmiyordu. Hiçbir anlam ifade etmediğim bir insan için değmiyordu. Hayat değerliydi, ben de öyle ve yaşamak için elimden geleni yapacaktım.

"Merak etme artık. Korkma da. Ben iyileşiyorum." dedim gülümseyerek. Anneme güven vermek istercesine gözlerine bakmaya devam ettim. Gerçekten deniyordum, iyi olmayı deniyordum.

"Peki." dedi annem saçlarıma bir öpücük kondurduğunda. "Çok geç kalma ama olur mu? Akşam işimiz var." başımı sallayıp yanaklarından öptüm.
"Ne işi?" diye sorduğumda annem beni kapıya doğru ilerletti. "önemli bir şey değil. Sen yine de geç gelme." Annem kapıyı açıp geçmem için yol verdiğinde yanaklarını sıktım gülümseyerek.
"Merak etme Ayşe Sultan akşam olmadan döneceğim."

***
Güneş tepedeydi. Rüzgar esiyor, günler sonra ilk defa temiz havaya kavuşan ciğerlerim adeta bayram ediyordu. Saç tellerimle oynaşan hafif meltem ısınmaya başlayan havanın habercisi gibiydi.

Özel 'Asi'stan Where stories live. Discover now