|11|•Karışık Durumlar

69.9K 2.4K 340
                                    

Multimedya yeni asistan Lale Taner.
***
Murat konuşmak için dudaklarını araladığında kolundan tutup onu toplantı odasının dışına sürükledim.
"İçeride gördüğüm kişinin eski patronun olduğunu söyleme bana." gözlerimin içine inanamaz gibi baktı. Başımı eğip ayak uçlarıma baktım.
"Maalesef o." dedim, ben bile hâlâ kavrayamamışken.
Murat sıkıntılı bir şekilde ellerini saçlarından geçirdi.  Kapalı kapının önünde bir o yana bir bu yana gidip gelirken kafasında bir şeyi çözmeye çalıştığı belliydi.

Sonunda durmayı başararak bana baktı.
"İşi iptal edelim." dedi kararlı bir şekilde yüzüme bakarak. Kaşlarımın çatılmasına engel olamadım. Buna gerek yoktu. Ondan artık kaçamayacağımın bilincindeydim.
"Böyle bir şey olmayacak. İşi iptal etmeyeceğiz." Yiğit Bey savaş istiyorsa savaşacaktım. Bazı şeyleri artık görmezden gelmem gerekiyordu.
Murat, 'emin misin?' dercesine yüzüme baktı. Ona güven verircesine gülümsedim.
"Şu yüzündeki ifadeyi düzelt. İyi görünmen lazım. " Murat'ın söylediği ile birlikte başımı sallayarak yüzüme bir gülümseme kondurdum.
"Tamamdır patron."

Murat kapalı olan kapıyı açarak geçmem için yol verdi. İçeri girer girmez bakışlarım beni süzen eski patronumu buldu.
"Hoşgeldiniz, Yiğit Bey." ardımdan içeri giren Murat yüzündeki sahte gülümsemeyle eski patronuma baktı.
"Sonunda konuşmanızı bitirebildiniz, Murat Bey. Bilseydim daha geç gelirdim." Yiğit imalı bir ses tonu ile konuştuğunda gözlerimi devirdim. Murat sinirle soluduğu havayı dışarı bıraktı. Cevap vermek için dudaklarını araladığında susması için kolunu sıktım. Yiğit'in bakışları anında Murat'ın kolundaki elimi buldu.

Ortamdaki gergin hava elle tutulacak kadar yoğundu. Murat, Yiğit'in karşısındaki koltuğa oturduğunda ben de tam ortadaki koltuğa oturmak zorunda kalmıştım. Eski patronum ve yeni patronum arasında kalan bir zavallı olarak sizlerin önünde saygıyla eğiliyorum, dostlarım.

Yiğit önündeki masada duran dosyayı alarak incelemeye başladı. O dosyayı ben hazırlamıştım. Umarım bir yanlışlık bulmazdı.
Dakikalar süren bir sessizlikten sonra Yiğit dosyayı tekrar masaya bıraktı.
"Dosyadaki anlatım bana çok tanıdık geldi." dedi bakışlarını üzerime diktiğinde. Ben ona bakmadım. Toplantının başından beri onunla göz göze gelmemek için üstün bir çaba sarfediyordum, dostlarım.

Murat anlamaz bakışlarla Yiğit'e baktığında bir şey dememesi için dua ettim. Çünkü ortamdaki hava küçücük bir söz yüzünden bile alevlenebilecek bir durumdaydı.
"Ne düşünüyorsunuz, Yiğit Bey?" dedi Murat. Sakin kalmaya çalıştığı sesinden belli oluyordu.
"Şartlarımız bunlar. Eğer kabul etmek istemezseniz sizi anlarız." Çatık kaşlarla Murat'a baktığımda ne var dercesine omuzlarını silkti. Resmen işi bozmak için çabalıyordu.
Yiğit, bir müddet dikkatli bir şekilde Murat'a baktı. Daha sonra bana döndü bakışları.
"Şartlarınızı kabul ediyorum. " dedi gözleri hâlâ üzerimdeyken.
Derin bir nefes almak isterdim lakin bundan sonrası benim için hiç de kolay olmayacaktı, biliyordum. Çünkü onunla daha sık görüşecektim.

Yiğit ve Murat bir müddet daha konuştu. Aralarındaki o gergin havanın farkındaydım. İkisi bir arada nasıl olacaktı, bilmiyordum. Çünkü Murat benim anlattığım kadarıyla Yiğit'i tanıyordu. Ve bilirsiniz dostlarım, bir insan sinirliyken ne dediğinin farkında değildir. Bu da Murat'ın şu anda Yiğit'i nasıl gördüğünün kanıtıydı. Murat, Yiğit'i adeta düşmanıymış gibi görüyordu ve bunda benim payım büyüktü.

Yiğit ve Murat ayağa kalktığında daldığım düşüncelerimden sıyrılarak ben de ayağa kalktım. Terleyen avuçlarımı eteğime sildiğimde bu görüşme bitmezse daha fazla dayanamayacağımın farkına varmıştım.

"Öyleyse hayırlı olsun, Murat Bey." dedi elini ona uzattığında. Murat, Yiğit'in uzattığı elini sıkarak zoraki gülümsedi.
"İnşallah." Geldiğinden beri bana bir kelime bile söylemeyen adam elini bana uzattığında ne yapacağımı bilemez halde yüzüne baktım. Uzattığı elini tutmam gerektiği aklıma geldiğinde ivedilikle tuttum. Ellerimin titrediğini uzaktan biri görse fark ederdi. Bunu Yiğit'in fark etmemesi için dua ettim. Ama onun bir kalas olduğu aklıma geldiğinde endişelenmemin yersiz olduğunu anladım. Çünkü o duygusuz herifin tekiydi. Tüm o sözleri söyleyecek kadar acımasız ve duygusuz.

Özel 'Asi'stan Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ