GİZ

72 8 6
                                    

Soğuk günleri arıyor gözlerim.
Bir pencerenin kırık dökük yamacında.
Yağmur yağsa şakaklarıma,
Akıp gidecek göz yaşlarımla.
O zaman işte kalmayacak sorgu sual.
Sormayacaklar yüzüne düşen bu kaçıncı sonbahar.

Ezelden düşmüşüm bu cehennem kuyusuna,
Yazgım bulaşmış soluk kağıtlarıma.
Kor misali yakmışım duygularımı avuçlarımda.
Anla güzel kızım anla.
Kalemini tutan ellerin nicedir hasta.

Kederine gölgeler dökülürken,
Günebakan çiçeklerin açıyor kırlarında.
Yürürken yalnız başına,
Bir şair konuyor yüklü omuzlarına.
Sen güzel kızım,
Tükenme arefesinde tutunuyorsun o izlere yarım mısralarınla.

Bir haziran gecesi bırakıyorlar seni şairlerin koynuna.
Şiirlerini üflüyorlar bembeyaz rüyalarına.
Sonra sen büyüyorsun paytak adımlarınla,
O vakit ben tutuyorum ellerinden,
Şairlerin seni yarım bıraktığı sokaklarda.

Sen ve Ben güzel kızım.
Ayrı cephelerde tarumar olup,
Aynı dizelere yaşam vaat ediyoruz.
Ne vakit bir hilal konsa omuzlarımıza. Düşüyoruz seninle bir şiir uğruna,
Binlerce cümleye manalar bulmaya.
En güzel şiirlerini bağlıyorsun uçurtmanın uçlarına.
Ben rüzgarın olup uçuruyorum kimsesizler diyarına.
O zaman anlıyorsun sen.
Ve giz gibi içinde sakladığım ben.
Çehrene en hüzünlü kelimeler konarken,
Sadece benliğin kıyıya vuruyor, ellerinde şiir dolu defterini tutarken.

BERCESTEWhere stories live. Discover now