ZEHİRLİ AKİDE

45 2 0
                                    

Kara bir haber çöktü bu gece sisli düşlerime.
Kırlangıçlarımı vurmuşlar gökyüzünde.
Umut gemisi çoktan batmış çorak denizde.
Kandırmışım kendimi onlarca sene,
Merhamet çiçeği açmazmış bu uğursuz iklimde.
Toprak acıdan, nefretten filizlenirmiş,
Mutluluk tohumu harammış bu memlekette.

Bir güvercin kanadında uçurdum haberlerimi sevdiğime.
Ne o geldi bu şehire.
Ne bahtsız güvercinim döndü yüreğime.
Bir sevda cinayeti uğruna, düştüm kavurucu çöllere.
Bir hayal uğruna, elemle yürüdüm karanlık günlere.

Kırlangıçlarımı vuran ey sevgili menekşe,
Katili sen olamazsın, fısılda yalanlarını meyus kalbime.
Doğruları süslemeyen zehirli dilin,
Anlatsın bana sahte masallarını yine.
Dudaklarından süzülen her damla zehirli şerbete,
Bilirim bir bir dökülür, akide.

Merhamet et sana kutsanmış naçiz sevgime.
Gül şerbeti dökmeyeceğim artık kanlı ellerine.
Yazık değil mi kanadını kırdığın güvercinime.
Yazık değil mi senin adına Tanrıya dualar sunduğum her geceye.
Yazık değil mi vermişsin gönlünü, her bahar çiçeğine.

Yazma diyor şairlerim, yazıktır şiirlerine.
Halden anlamaz vefasız sevgiliye,
Dilek tutulmaz gökyüzünden her yıldız düştüğünde.
Başladı mı harfler senin ismin ile,
Ağıt yakıyor kalem mürekkebime.
Şiirlerim üç noktaya esir olmalı senin nezdinde,
Ne yazık her noktada vaveyla kopuyor biçare dizelerde.
Kırıldı kalem bir kere.
Daha uçmaz bir güvercin, senin zulme davet çıkaran ülkene.

BERCESTEWhere stories live. Discover now