Lo(v/s)ing You I/?

1K 68 100
                                    

..... rdj'de antisi olmadım ama o kadar hayranlık duymuyorum tüm ırkçılığa sessiz kalmasından.... (siyah kareni sikim robert) ....

AMA MY KING TONY WOULD NEVER O YÜZDEN KİTABA DEVAM EDİCEM...... cidden bi ara final yapmayı düşünğyodum ama no no no

hikayenin orjinali sterek'ti ama linki bulamıyorum...
anyways enjoy!
(elinizden geldiği kadar lütfen bağış yapın ve imza atın petitionlara 💓💓 herkes link paylaşıyor kolayca bulabilirsiniz hadi öpdüm)

-

İç Savaş kargaşından sekiz ay sonra tüm ekip yeniden bir araya gelmek zorunda kalmıştı. Dünyayı yerle bir etmeye çalışan bir ruh hastası sayesinde. Steve ilk defa kötü bir adama teşekkür etmek istemişti çünkü ailesi sonunda yeniden bir aradaydı. Eh, Tony ile araları buz gibiydi ama en azından hep beraberlerdi. Hepsi kulede yaşıyor ve Tony bir odaya girip Steve'i gördüğünde tüm bedeni kaskatı kesiliyorsada kimse bunun hakkında yorum yapmıyordu.

Haftanın kötü adamını öldürmeye çalışırken Steve ilk defa Clint'in yorumlarına katılıyorlardı. Siktiğimin cadıları! Ormanın derinliklerinde Tony'i bulmaya çalışıyordu ve kalbi boğazında atıyordu. Sonunda esmer adamı görüğünde zırhın dışında korkusuzca cadının karşısında olduğunu gördü.

Steve pek düşünmedi çünkü beyninde ışıklı tabelalar ile 'Tony!" "Tehlike!" "Tony'i kurtar!" kelimeleri dönüyordu. O yüzden elinden geldiğince hızlı bir şekilde kalkanını cadının boğazına doğru fırlattı.

Cadı ise son nefesi ile Steve'in en değer verdiği insanın ölümünü diledi.

Ve eh, işler boka sardı.

-

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

Steve sinirle elini saçlarından geçirdi. Saatlerdir herkes laboratuvarda onu inceliyordu. "İyiyim. Bir şey hissetmiyorum." dedi sertçe.

Tony gözlerini devirsede yeni bir soru sormadı. Şuan zaten Steve ile konuşmak istemiyordu, bir de sarışın adam alışık olunmadık bir sinirle cevap veriyordu. Tony gözlerini kapatıp şakaklarını ovuşturdu ve Natasha'nın yanına oturup herkes gibi Thor'u beklemeye başladı.

Bir kaç dakika sonra sonunda Thor geldiğinde ise herkes umutla ona bakmaya başladı. Thor ise... uh, pek iç açıcı bir yüz ifadesi ile onlara bakmıyordu. "Lanet kaldırılmaz."

Anında herkes bağırmaya başladığında Steve daha da sinirlendi. Herkesin şuan gitmesini istiyordu. Tek başına kalmak ve uyumak istiyordu. O yüzden kimseyi dinlemeden laboratuvardan çıkıp odasına doğru yol aldı.

Thor ise herkes sakinleştiğinde yeniden konuşmaya başladı, "Cadının son sözleri olduğu için çok güçlü bir lanet. Asgardlı sihirbazlar bile umutlu görünmüyor. İlk olarak Steve'in en çok değer verdiği kişiye olan hisleri kaybolacak. Sonrasında ise anıları, aynı anda ise o sevilen kişi yavaş yavaş ölecek."

"Süper. Baya keyifli bir hafta geçiriyoruz." dedi Sam alayla.

"Bucky bir şey yapamaz mı?"

Odada ki herkes Tony'e döndü, Bucky ise kaşlarını çatmıştı. Ugh. "Steve'in en değer verdiği kişi Bucky'dir kesin. Yani adam Buckeroo için yüz on yedi ülkeye karşı gelip ekibi dağıttı." Benimle ölesiye kavga etti. "Mantıklı olarak o kişi Bucky."

Bucky ise gözlerini devirdi. "Steve'in en değerlisi ben değilim."

"Nasıl sen değilsin? Salak mısın sen? Adam senin için iç savaş çıkarttı!"

Bucky Tony'e bakıp derin bir nefes aldı ve dudaklarını ıslattı. "Asıl sen salak mısın?"

İkiside birbirine sinirle baktı. Tony konuşmaya başlayacağı an Natasha fal taşı gibi gözlerini açtı aklına gelen fikirle.

"Oh, siktir."

Herkes dikkatini Natasha'ya odakladığında derin bir nefes alıp bakışlarını herkesten geçirip Tony'nin üzerinde durdu. "Steve'in en çok değer verdiği kişi sensin."

"Saçmalama Romanoff. Sekiz ay boyunca Steve ile konuşmadık desek yeridir. Adam benden nefret ediyor." Anlamıyorsunuz, beni öldürmeye çalıştı.

Bruce ise ikna olmuş gibiydi. "Tony, cadıları yendiğimizden belli başın ağrıyor değil mi?"

"Bu bir neden değil ki! Başım hep ağrıyor!"

"Tamam, sakin olalım şimdi." dedi Sam, odada ki en mantıklı düşünen o gibiydi. "Steve herkes'den çok seninle konuşmak istiyor genelde çünkü aranızı düzeltmeye çalışıyor. Cadılar ile olan kavgadan sonra ise seninle bir kez bile konuşmadı. Sana gıcık kapıyormuş gibi davrandı tüm yol boyunca. Aman Tanrım." dedi beyninde tüm yapboz parçaları birleşirmiş gibi. "Eve girdiğimizde nasıl olup olmadığına bile bakmadı! Steve ne olursa olsun, isterse kafasında bomba patlasın, seni hep öne koyuyor. Geldiğimizden belli sana sadece çeneni kapatmanı söylemek için konuştu."

"Avengersler ilk bir araya geldiğinde ki gıcık halinde." dedi Clint ve kendini koltuklardan birine attı.

Herkes Tony'e bakmaya başladığında ise esmer adam çaresizce onlara bakıyordu.

Steve'in en değer verdiği insan kendisiydi.

"Hay sikeyim." diye mırıldandı kendi kendine.

 *STONY ONE SHOTS*Where stories live. Discover now