I will always come back to you

1.9K 107 69
                                    

Yeni kitabım "Murder" profilimde!
-
My mistake - Gabrielle Aplin
-

"Yaralanmışsın."

"Önemli bir şey değil." diye cevapladı parmak uçlarında yükselip Steve'in dudaklarına küçük bir öpücük kondurup kahve makinasına yeniden dönerken.

"Önemli." Tony kaşlarını çatıp yavaşça arkasını dönüp Steve'i meraklı bakışlar ile süzdü. Küçük bir kesikti, gerçekten önemli değildi.

"Carol söyledi değil mi? Endişeleneceğini biliyordum ve-"

"Tabii ki endişeleneceğim! Tony, sen benim erkek arkadaşımsın. Yaralandığında veya bir şeyler yolunda gitmediğinde haberim olması lazım! Bunu ekip arkadaşlarımızdan değil, senden duymam lazım!"

Tony rahatsızca yerinde kıpırdandığında ne diyeceğini bilmiyordu. Aptalca Steve'i izlemeye devam etti sessizce. Boğazını temizleyip cevap verme gücünü kendinde bulduğunda dudaklarını ıslattı. "Seni endişelendirmek istemedim." diye tekrarladı sakin bir tonda. Steve'in askine.

"Beni hayatına almıyorsun ki! Neredeyse iki senedir beraber ve dışarıda elimi bile tutmuyorsun! Benden mi utanıyorsun?! Seni laboratuar'dan çekip çıkartmak zorundayım. Hatırlatmasam yatağa bile gelmeyeceksin! Hayatında olmak istiyorum!"

"Zaten öylesin!" diye aynı sinirle bağırdığında ikiside susması gerektiğini biliyordu. Sinirlenmişlerdi ve büyük ihtimal ikisinden birisi saçma bir şey söyleyecekti. "İlgi manyağı olduğunu bilmiyordum." diye mırıldandı kahvesini makinadan alırken.

"İlgi manyağı felan değilim! Sadece erkek arkadaşımın bana karşı net olmasını istiyorum. Bu cidden bu kadar zor mu Tony?!"

Sessizlik mutfağa çöktüğünde Tony yutkundu ve bakışlarını kaçırdı. "Belki de zor." O kadar kısık bir ses ile söylemişti ki, Steve'in süper duyma gücü olmasa normal bir insanın duymayacağından emindi.

"Zorsa belki de işleri kolaylaştırmak gerekir."

"Ne?" Kaşlarını çattı ve elinde ki bardağı yavaşça masaya koydu.

"Senin için eğer bu kadar zorsa belki de bitmesi daha iyi olur ikimiz için."

Tony tüm bedeninin üzüntü ile dolup taştığını hissetti. Dişlerini sıktı ve gözlerine hücum eden yaşları umursamayıp başını salladı ve bir kaç saniye sonra sesinin normal çıkacağına emin olduktan sonra cevap verdi. "Tamam."

Steve birisi ona yumruk atmış gibi gerilediğinde Tony bir kez daha bu olayın ne kadar saçma olduğunu düşündü. Sarışın adam başını salladı ve Tony'e uzunca baktıktan sonra arkasını dönüp gitti.

Muhteşem diye düşündü Tony, herkes eninde sonunda terk ediyordu onu.

-

Tony en iyi bildiği şeyi yaptı Steve gittikten sonra; kendini işe koymak. Bir türlü konsantre olamasada uzun bir süre sonra kendine gelmiş ve işine devam etmişti ve kesinlikle dışarda bu yağmur ve soğukta olan Steve'i düşünmemişti. Kesinlikle öyle bir aptallık yapmamıştı.

Güneş doğmaya başladığında yorgunca gözlerini ovuşturdu ve odasına doğru çıkarken herkesin büyük ihtimal uyuduğunu düşündü. Steve ortalıkta görünmüyordu. Büyük ihtimal eski odasında kalıyordu. Tony bu detayı umursamamaya çalıştı ve saçma bir derecede büyük gelen yatağa girip yorganı üzerine çekti. Steve yokken yatak gerçektende saçma bir şekilde büyük geliyordu.

 *STONY ONE SHOTS*Where stories live. Discover now