2040 vs 2016 (II/?)

2.7K 195 232
                                    

Hellööö düşünsenize cenazeden sonra Strange Steve'in yanına gidip "gördüğüm her alternatif sonda seni affetmişti." diyor sonra hafifçe gülümseyip "Her birinde aşıktınız." diye devam ediyo felan. AGHHH KALBİİİMMMM (Düzenlendi + yeni şeyler var)

-

Tony karşısında ki çocuğun haline bakıp gülümsedi. Yaşına göre fazla olgundu, kardeşinin aksine. Sarı saçları dağılmış ve mavi gözleri hafifçe kızarmıştı uykusuzluktan. Tony Steve ile arasında ki benzerliği anında fark etmişti. Küçük kardeşi Peter ise saçma bir şekilde ona benziyordu ama bu düşünceyi kafasından hızla çıkarttı. Saçmaydı çünkü değil mi?

"Kardeşin evlatlık mı?" diye aniden sorduğunda dilini ısırdı. Gerizekalı. Aptal Tony. Yanlışlıkla zaman yolculuğu yapmış ve büyük ihtimal korkan bir çocuğa sorulacak en güzel soruyu sordun. İç sesini elinden geldiğince umursamamaya çalışırken karşısında ki çocuk geldiğinden belli ilk defa gülümsedi ve kafasını hayır anlamında salladı.

"İkimizde evlatlık değiliz."

"Annesine benziyor o zaman? Yani sen ve Steve sarışınsın..." Harley'in gülmesi sırıtışa dönünce Tony gözlerini devirdi.

"Aynen, annemize benziyor." Sonuçta pasif olan sensin baba diye düşündü Harley cevabını kafasından onaylarken. Ve ah, bunu nasıl öğrendiğini cidden sormayın.

"Rogersin evlendiğine sevindim." Yalan. "Hak ediyor sonuçta aile felan kurmayı, tüm o zırvalıkları."

"Sende ediyorsun. Gelecekte, yani fazla şey söyleyemem çünkü bazı şeylerin içine edebilirim ama mutlusun. Hepiniz öylesiniz. Hatta hep beraber yaşıyoruz. Yani Bruce ve Thor amca bazen Asgard'a oluyor ama-"

"Ne?! Thor ile Bruce?"

"Evet?" dedi usulca ve sonra gözlerini sıkıca kapattı. "Siktir." diye mırıldandı. "Daha çıkmaya başlamadılar?"

"Aman Tanrım yüce kaptan amerika'nın oğlu küfür etti!"

Harley gözlerini devirip güldüğünde Tony'de gülümsedi ve gözü bir kaç saniye kanepede uyuyan çocuğa kaydı. Saçma. Kesinlikle saçmalık.

"Demek babamın anlattığı iç savaş buydu."

Tony gerildiğini hissederken kafasıyla onayladı ve yeniden önünde ki algoritmalara döndü. Bunu konuşmak istemiyordu. Konuşsa bile, eskiden hoşlandığı adamın gelecekte ki oğluyla konuşmayacaktı.

"Yine çok şey söyleyemem ama düzeliyor...Tony."

"Size sandiviç yaptım."

İkisi de sese dönerken Harley Pepper teyzeyi görmesi ile yüzünü buruşturdu. Tamam, ikisinin geçmişte çıktığını biliyordu ama yinede çok miğde bulandırıcı geliyordu şuan bu olay. Sessizce gülümseyip tabakta ki sandiviçlerden ikisini hızla ağzına tıktığında Tony'nin ve Pepper'in şaşkın yüz ifadesi onu durdurmuştu.

"Süper serum." dedi kısaca ve lokmalarını çiğnemeye devam etti.

Tony anladığını belirten bir ses çıkarttı. Steve eskiden aralarında ki en çok yiyendi çünkü süper serum metabolizmasını normal insanlardan daha hızlı kılıyordu.

"Bir şeye ihtiyacınız olursa yukarda olacağım."

Harley son kalan sandiviçlerin bir tanesini babasına uzattı ve son iki tanesini Peter için ayırdı. Uyandığında büyük ihtimal acıkmış olacaktı.

"Efendim kaptan Rogers ve ekip arkadaşlarının geldiğini belirtmek isterim."

Harley heyecanla gülümsedi. "J? Tanrım! Seni o kadar özledim ki!"

"Benimle bu denli konuşmak için yakın olduğumuzu düşünmüyorum.... Efendim."

Harley keyifle arkasına yaslandı. "Eve gidince sana bunu hatırlatırım ahbap."

Odaya Steve'in ve diğerlerinin girmesi ile Tony derin nefesler alarak gözlerini kapattı ve Harley heyecanla ayağa kalkmıştı. Tony sonunda az çok sakin olduğuna karar verip gözlerini açtı ve sandalyeden kalkıp Steve'in önünde durdu.

"Rogers." Sesi buz gibi çıkmıştı. Steve'in o mükemmel yüzüne yumruk atmak istiyordu. Ve salak herif saçlarını uzatıp sakal bırakmıştı. Gerizekalı. Tony yutkundu ama bakışları hala sertti.

"Tony." Esmer adamın ses tonuna karşıydı Steve'in ses tonu. Sıcak ve özür diler gibi. Oh Tanrım, Steve Tony'i cidden çok fazla özlemişti.

Harley eğer bu saçmalık hemen bitmezse ağlayacağını hissediyordu. Babalarını hiç bu kadar güçsüz ve çaresiz görmemişti. Saçma bir şey yapmamak için, mesela Steve ve Tony'e sarılmak, dişlerini alt dudağına geçirdi ve yumruğunu sıktı. Bakışları Steve'in arkasına dolandığında Bucky ile Sam amca ve Tasha teyzeyi görmesi ile rahatladı. Rhodey amcasını ise sonradan fark etmişti. Yüzü hiç
görmediği kadar sertti ve hala o asker duruşu vardı.

"Tasha teyze!"

Sessizliği Peter'in heyecan dolu çığlığı bozarken herkesin kafası çocuğa doğru dönmüştü. Peter hızlı adımlarla Natasha'nın yanına gidip sarılmak için hamle yapacağı anda gördüğü sertlik ile geri bastı.

"Tasha teyze?" diye fısıldadı usulca. Bakışları anında Harley'i bulmuştu.

"Bizden haberleri yok Petey." diye açıkladı Harley bir kaç adımda Peter'in yanına ulaşıp ondan kısa olan çocuğu kendine çekerken. Bu insanlar gelecekte ailesi olabilirdi ama şuan yabancıdan farksızlardı. Harley'in içinde ki koruma hissi daha da artmıştı.

"Çocuklarınla tanış Rogers." dedi Tony Rhodey'e oturması için yardım ederken. Sesi normal çıkmıştı. Barnes'ın burda olması onu hafiften rahatsız ediyordu ama bu duyguyu görmezden geldi, sonuçta şuan konu onlar değildi; çocuklardı.

O yüzden herkese umursamaz bir bakış attı ve bakışları dugularına ihanet edercesine Steve'de kalmıştı. Siktir. Kalbinde hissettiği bu özlem duygusuda neyin nesiydi?

Zorla yutkundu ve derin bir nefes alıp olayı anlatmaya başladı. "Bu ikisi 2040 yılından. Olabildiğince hızlı bir şekilde onları eve göndermeye çalışıyorum o yüzden herkese ihtiyacım var, aslında Bruce olsa işim daha kolay olurdu ama-"

"Steph amcayı arasana." dedi Peter sandiviçten büyük bir ısırık almadan önce. Harley yorgunca ona bir bakış attığında kaşlarını çatıp sarışın çocuğa baktı, tamam onları tanımıyorlardı ama kesin Stephen Strange'i tanıyorlardı, değil m-"

"Steph?"

"Hayatta eve dönemiyeceğiz." dedi çaresizce ama pek umursuyor gibi gözükmüyordu; şuan tek umursadığı şey sandiviç gibiydi, kafasını dramatik bir şekilde geriye doğru attı.

Harley kardeşine gözlerini devirip ellerini beline koyduğunda odada ki herkes Steve'inde aynı şekilde karşısında ki algoritmayı sessizce incelediğini fark etti. İkisi de hafifçe bacaklarını aralamış, elleri belinde ve yüzlerinde sert bir ifade vardı.

Harley bunu fark ettiğinde babasına dönüp hafifçe gülümsedi. "Seni yeniden görmek güzel baba."

Steve'in çatık kaşları normal halini bulurken yanında ki ondan biraz kısa olan çocuğa aynı şekilde gülümseyip hafifçe saçlarını okşadı. "Seni özlediğime eminim."

"Pek sanmam." diye mırıldandı.

"O ne demek?" Steve tek kaşını kaldırdı ve herkes bir an aralarında ki konuşmaya konsantre olmuştu.

"Buraya gelmeden önce kav-"

Odada yankılanan telefon sesi ile herkes Peter'in cebine baktı. Peter aceleyle telefonu açtığı anda babalarını hologram halinde görünce yutkundu ve Harleye baktı.

Fena sıçmışlardı.

Diğerleri merakla gelecekte ki Steve ve Tony'i izlerken gelecekte ki Tony 'çok büyük sıçtınız' tarzında gülümsedi ve çok sakin bir tonda konuşmaya başladı.

"Harley ve Peter Rogers-Stark, hayatlarınızın sonuna kadar cezalısınız."

 *STONY ONE SHOTS*Where stories live. Discover now