1919

1.2K 72 82
                                    

peaky blinders'i izledim 376363. kez ve Alfie&Tommy shiplediğimi tahmin etmek pek zor değil... bizimkilere AU olarak yapayım dedim ;)
-

Steve Tony'i ilk gördüğü anı hala dün gibi hatırlıyordu.

O zamanlar Tony onun için Anthony'di. Birmingham'dan Camden Town'a sırf onunla görüşmek için gelmişti ve itiraf etmek gerekirse Steve'in gururu okşanmıştı.

Tüm İngiltere'de adı yankılanan Anthony Edward Stark onun için kilometrelerce yol kat etmişti. Bırakında biraz egosu havalara çıksaydı. Bucky'nin yanında geldiğinde hala sigarasını bitirmemişti Tony ve pek umursuyor gibi görünmüyordu. Sakin bir şekilde Steve'in karşısına oturdu ve sigarasını içmeye devam etti.

Gözlerinin altında ki şişlikler fazla uyumadığının kanıtıydı. Ela-kahverengi gözleri hınzır ile parıldıyordu. Tehlikeli bir pırıltı. Steve Bucky'e çıkmasını işaret ettikten sonra masanın yanında -her zaman- bulunan viski şişesini ve iki bardağı çıkartıp masaya koydu.

"Büyük Stark'ın gelişini neye borçluyum?"

"İtalyanlar, Rogers, lanet olası italyanlar." diye homurdanmıştı viskisinden bir yudum aldığında. Bardağını masaya bırakmış ve Steve'e yaklaşmıştı. "İkimizde Luca piçi ile uğraşmak istemiyoruz," siyah paltosunun cebinden yeni bir sigara çıkarttı ve soluk pembe dudakları arasına yerleştirip yaktı. "Olay basit, sen italyanlar ile anlaşmış gibi yapacaksın bu sırada ikimiz anlaşmada olacağız, sen bana Birmingham'da neler planladıklarını söyleyeceksin ve bende Fransa'dan kaçak şarap getirdiğini söylemeyeceğim polise ve daha önemlisi getirmene yardım edeceğim. Sınırda ki polisler ile aranın pek iyi olmadığını duydum."

Ve sonra piçimsi bir gülümseme yüzünde yer alırken arkasına rahat bir şekilde yaslanmıştı. Steve o an o gülüşün başına büyük dertler açacağını biliyordu ama yüzünde bir mimik bile değişmemişti.

Yavaşça kalktı ve ellerini masanın üzerine koyup Tony'e doğru yaklaştı. "Eğer bir daha benim yerime gelip bana emir verirsen Birmingham'da ki köpeklerinide, senide toz ederim İngiltere'den."

Tony Steve'in tehlike ile parlayan buz mavisi gözlerine baktı ve sigarasından derin bir nefes alıp kalktı ve aynı şekilde masanın üzerine ellerini koyup Steve'e yaklaştı. Aralarında milimetreler kalmıştı.

"Yahudilerin lideri Steven Edward Rogers'in bence şuan bu teklifi red edecek durumu yok ha, pretty face? Sınır polislerini unutma."

Ve aynı siktiğimin piçimsi gülümsemesi ile geri çekildi ve Steve'in bürosundan çıktı.

"Anthony lanet olası Stark." diye homurdandı kendini sandalyesine atıp viski şişesini kafasına dikerken.

-

Eh, ilk tanışmaları olaylı olmuştu ve açıkcası tüm ilişkileri olaylı ilerlemişti.

Steve italyanlar ile anlaşmayı yapıp iki yüzlü bir salak olmaya karar vermiş ve şarapları sağ salim Camden Town'a geldiğinde Tony'i arkasından bıçaklamıştı.

Tony Steve'in adamlarından birisinin kellesini kesip ona paket ile yollamıştı.

Steve Tony'nin barını yangına vermişti.

Tony Steve'in "ekmekçisini" yangına vermişti.

Steve Tony'i polisten kurtarmıştı.

Tony Steve'in götünü hapisten kurtarmıştı.

Tony ve Steve bir akşam saçma bir şekilde haddinden fazla içmiş ve sarhoş olmuştu.

Tony Steve'e sex teklif etmişti ve -salak, aptal- Steve kabul etmişti.

 *STONY ONE SHOTS*Where stories live. Discover now