FULL MOON ❥ LisKook ⊰

❥ Hayali Beden ⊰

Yorgun bir şekilde elimdeki soju şişelerinin olduğu poşetle kaldırımda yürüyordum. Kendi kendime, acaba çalışmayı bırakıp birini bulup evlensem, hayat daha mı kolay olur diye düşünüyordum. Bu beden ve bu yüz ile herkesi etkileyebileceğime emindim. Ancak bu şey sadece Jungkook'ta geçerli değil gibiydi.

Bir zamanlar gerçekten acaba gay mi diye kendime sormuştum. Nasıl olur da böyle muazzam birinden etkilenmezdi anlayamıyordum. Ama bugün bu düşüncelerim tamamen değişmişti. Aklım sürekli dün geceye gidiyordu ve yaşanan sahneleri bana tekrar tekrar gösteriyordu.

Eve geldiğimde önümdeki sojuyu alarak bardağa doldurdum ve düşüncelerimden uzaklaşmak için içmeye başladım. Bu sahneleri aklımdan nasıl sileceğimi bilmiyordum. Dizilerdeki insanlar sarhoş olduğunda kısa bir süre de olsa unutabiliyorlardı. Belki bende de işe yarar diye eve soju şişeleriyle gelmiştim.

İkinci şişe bittiğinde hafif gözlerimin kapandığını hissediyordum. Başım dönerken bir süre karşımdaki televizyona baktım.

"Jungkook?"

Sanırım sarhoş olmak bende ters etki yapmıştı. Her yerde onu görüyordum. Televizyondaki bütün karakterler Jungkook'a dönüşmüştü. İrkilerek başımı çevirdim ve kendime gelmeye çalıştım ama işe yaramamıştı. Şimdi de yanımda Jungkook vardı ve bana gülümseyerek "O zaman kız arkadaşım olur musun?" diyordu.

"Hayır! Asla!"

Yerdeki yastığı yanımdaki Jungkook'a fırlattığımda kısa bir süre yok olmuştu. Tam rahatlayacakken şimdi de odamın kapısının önüne yaslanmıştı ve bana bakıyordu.

"Hata yaptım... Bana içmek hiç iyi gelmiyor."

Söylenirken ayağa kalkarak bitirdiğim soju şişelerini elime aldım. Başım döndüğü için bazıları yere düşmüştü. Yine de görmezden gelerek ayakkabılarımı giydim ve kapıyı açtım. Kenarda duran çöpe doğru uzanmak istediğimde yine Jungkook'u görmüştüm. Kendi evinin kapısının önündeydi ve bana bakıyordu.

"Ne var? Ne istiyorsun yine!?"

Gülümsüyordu. Ben bu haldeyken karşımda beliren hayali bedenler beni gülümseyerek izliyordu. Aklım bile benimle dalga geçiyordu. Elimdeki soju şişelerini çöpe fırlattım ve yere oturarak başımı duvara yasladım.

"Peki, en azından gerçek değilsin. Sana uzun uzun bakacağım. Biraz da sen rahatsız ol!"

O an hayali beden olan Jungkook bana doğru yürümeye başlamıştı. Şu an neden bana doğru yürüdüğüne anlam veremiyordum. Yine ne yapmıştım da böyle işkencelere maruz kalıyordum merak ediyordum.

"Orada dur! Yaklaşma."

Bana doğru adım atmayı bıraktığında yerden kalkmaya çalıştım. Başım dönüyor ve midem bulanıyordu. Gördüğüm hayali beden koridorda beklemeye devam ederken içeri girdim.

Duvardan tutunarak odama doğru ilerlerken kendimle kısa bir savaş vermiştim. Kapıyı açarak odama adım attığımda yere düşer gibi olmuştum ama biri tutmuştu.

"Rothy?"

Bulanık görünüyordu. Rothy'nin bu kadar büyük elleri olamazdı. Başımı arkamdaki kişiye çevirdiğimde bir süre dudaklarımı büzdüm.

"Harika, şimdi de hayali beden bana yardım ediyor."

"Neden bu haldesin?"

Söylenerek yatağıma doğru ilerledi ve beni yatağıma bıraktı. Hayali bile bana söyleniyordu ancak hâla gücü yerindeydi. Ellerimle kollarına dokunarak uzun uzun gülümsedim.

"Hayali de kaslı."

Ben kol kaslarına dokunmaya devam ederken gülümseyerek doğruldu ve yorganı üzerime örttü. Elimi ona doğru uzattığımda kısa bir süre tereddüt etti. Nedense daha çok dokunmak istiyordum. Pes ederek yanıma oturduğunda gülümsedim ve elimi yanağına koydum.

"En azından hayali Jungkook gülümsemeyi biliyor."

"Neden bu haldesin? Bir şey mi oldu?"

Kısa bir süre tavanı izledim ve tekrar yanımda oturan Jungkook'a baktım.

"Aslında ben sana çok kızgınım. Kendini benden gizliyorsun. Sonra da benimle sevgili olmak istiyorsun. Biraz garip birisin, yine de sana dokunmayı seviyorum sanırım."

Kaşlarını çatarak bana bakan ifadesini izlerken bir süre düşündüm. Sapık gibi görünüyor olmalıydım ama hayali beden olduğu için bir sorun olmazdı. Doğruldum ve başımı omuzuna yaslayarak kollarımı beline sardım.

"Ben bu Jungkook'u daha çok sevdim. Sık sık bana ziyarete gel. Anlaştık mı?"

Gözlerim kapanırken omuzuna yaslandığım bedene son kez baktım. Neden böyle harika yüze sahipti merak ediyordum.

"Hayalimde hep parlak yüze sahip olduğun için böyle görünüyorsun sanırım."

Ellerimi yanaklarında gezdirirken daha fazla uyanık kalamayacağımı hissederek gözlerimi kapattım. Hayal de olsa güçlü kolları ve hoş bir kokusu vardı. Sanırım bundan sonra sürekli soju içmem gerekecekti.