•i fall to pieces when i'm with you•

4.8K 374 240
                                    

Aynadaki yansımamı izlerken yanağımın iç kısmını dişleyip nasıl olduğuna bakmak için başımı hafifçe yana çevirdim. İyi olmasını amaçlamasam da yeni saçlarım iyi görünüyordu.

Sıkılmıştım. Saçlarım da çok uzadığı için az önce banyoya gitmiş ve düşünmeden, yanları diken gibi olacak şekilde kısaltmış, uzun kalan üstleri parmaklarımla geriye doğru hacimli bir şekil vermiştim. Kaşımdaki çiziği de belirginleştirip sakallarımı kısalttıktan sonra makineyi yerine bıraktım ve etraftaki saçlarımı temizledim. Şimdi ne yapacaktım?

Evde dolandım. Yapacak hiçbir şey yoktu ve nefes alamıyordum. Bu nedenle eşofmanlarımı giyerek evi terk ettim. Çok soğuktu ve bilerek ince giyinmiştim. Soğuğu, bir şeyleri, hissetmeye ihtiyacım vardı.

Ellerim ceplerimde öylece yürürken sokaklarda kimse yoktu. Her yer boş ve çok sessiz. Saat gece yarısını birkaç dakika geçmişti. Günün en iyi saatleri.

Yürürken bir sigara tüttürmüş ve yanından geçtiğim parka uğramaya karar verip oradaki bankta geçirdiğim bir saatte de birkaç dal içmiştim. Orada sik gibi otururken sessizlik öyle korkunçtu ki, bazı şeyleri düşünmeye başladım ve bunun üzerine hemen kulaklığımı takarak beyin sikici o şarkılardan birisini açtım. Bu şarkılar hiç hoşuma gitmiyordu. Uyumaya direnen beynimi yorduğu bir gerçekti ancak buna rağmen hala uyuyabildiğim söylenemezdi. Kaç gün olduğunu bilmiyorum. Göz altlarımdaki sikik koyu halkalar hep orada kalacaktı sanırım.

Bir saat kadar sonra oradan kalktıktan sonra yürümeye devam ettim. Sick Boy' a gitmem gerekiyordu. Evdeki malımdan geriye az bir miktar kalmıştı ve muhtemelen yarın akşama bitecekti. Evet, gidip almalıyım. Belki partide olanlar yüzünden benimle sataşır ve ben de onun yüzünü dağıtırdım. Bunu yapmaya ihtiyacım var. Garipti ki, her zaman problemli insanları kendime çekerken son birkaç gündür böyleleriyle karşılaşmıyordum. Her şey benimle taşak geçiyor. Her şey.

Sick Boy ve köpeklerinin takıldığı bölgeye geldiğimde kulaklığı çıkarıp eşofmanımın cebine sıkıştırdım. Boktan gülücüklerinin sesleri sokakları dolduruyordu. Onları görmeden bile ne durumda olduklarını tahmin edebilirdim.

Köşeyi döndüğümde onu görmüştüm. Yanındaki iki arkadaşıyla birlikte içinden alevlerin yükseldiği bir tenekenin çevresinde duruyordu. Mümkünmüş gibi daha da sıskalaşmıştı.

Gözleri beni bulduğunda dudaklarındaki şişeyi geri çekip koluyla ağzını sildi. Gülüşen arkadaşları da bana bakmıştı. Kız olan yıllardır bana ilgi duyuyordu. Diğer erkek piçin ve Sick  Boy' un yüzlerine baktığım ilk anda ise sorun çıkarmayacaklarını anlamıştım lanet olsun. Ama yine de temkinliydiler.

"Bomba gibi görünüyorsun adamım." dedi Silas keyifle. Eğildi ve yerdeki poşetten çıkardığı bir bira şişesini bana fırlattı. Kapağı açıp şişeden aldığım büyük yudumlarla yarısını tek seferde içtim. Kızın ilgiyle beni izlediğini hissedebiliyordum.

"N'aber?"

Şişeyi dudaklarımdan uzaklaştırıp sadece "İyi." dedim. İstemsizce alevlere biraz daha yaklaşmıştım. Soğuktan kaskatı kesilen vücudum yumuşuyordu.

"Yanında esrar var mı?"

"Ne istersen var."

Akan burnumu çekerken cebimdeki banknotları çıkardım ve Sick Boy' un esmer arkadaşının uzattığı paketle değiş tokuş yaptık. Silas, cesetten farksız gözlerini asla benden çekmiyordu.

"İyi miyiz?" diye sordu gidecekken. "Geçen partide olanlardan sonra..."

Kız "Partide ne oldu?" diye sorsa da onu kimse siklemedi.

sleeping with ghost • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin