sleeping with ghost • malik

fucker

Sinemadan sonraki gün tüm gece kızlarla konuştuğum için öğlene doğru uyanmış ve daha detaylı konuşabilmek için kızlarla buluşarak Cheer' ın güzel kahvaltısına gitmiştik.

Elsa hala onunla seks yapmam gerektiğini söylüyordu. Bu seçenek benim için mükemmel olsa da Zayn' in vereceği tepki hayatımın en utanç verici ânı olabileceği için bu fikre yanaşmıyordum.

Mercedes ise daha farklı bir seçenek sunuyordu bana. "Birlikte yemek yiyin."

"Yemek yemek mi?" dedi Elsa iğrenir bir sesle.

Mercedes eliyle göbeğini kavrayarak salladı. "Bu göbeği görüyor musunuz?" dedi ağzında yemek varken. "Bu mutluluğun tarifi kızlar. Yemek yemek insanı mutlu eder. Winter, ona ne yemekten hoşlandığını sormalısın."

"Denerim." dedim emin olamayan bir sesle ve sonra Elsa' ya döndüm. "Liam' la konuşmaya başladınız mı?"

"Dün akşam mesaj attı ve biraz konuştuk. Sizden sonra onunla buluşacağım."

"Neden kavga ettiniz ki?" diye sordu Mercedes.

Elsa bir iç çekti ve gözlerini kaçırdı. "Size onun her zaman mükemmel olduğunu söylüyorum ama... Liam bazen çok öfkeli oluyor. Onu anlamıyorum. Bu kadar... Kavgacı birisi olacağını düşünmemiştim."

"İşte bu yüzden kötü çocukları bırakın ve yemek yiyin. Sikik kötü çocuklar mutlu etmez."

"Zayn kötü çocuk değil." dedim ukalaca.

"Zayn kötünün de kötüsü Winter. Çocuk hakkında bir bok bilmiyoruz."

"Ne kadar kötü olabilir ki?" dedim kahvemden bir yudum alırken. "Sessiz ve insanlardan uzak. Ayrıca öfkeyi bırak, onu hiçbir şey hissederken görmedim."

"Bu daha kötü değil mi zaten?" dedi Elsa. Telefonuna mesaj geldiğinde Liam' ın beş dakika sonra burada olacağını söylemişti. Toparlanıp masadan kalktı ve bize birer öpücük verdikten sonra Cheer' ı terk etti.

"Sen ne yapacaksın?"

"Zayn' e gideceğim."

"Ne yapacaksınız? Seks mi?"

"İsterse neden olmasın?" Dövmelerinin üzerinde dilimi gezdirdiğimi hayal ediyordum da... Ah Zayn.

Mercedes ile yaklaşık bir saat daha vakit geçirdikten sonra doğruca eve gittim. Soğuk bir duş alıp üzerime rahat birkaç parça geçirdikten sonra nemli saçlarımla birlikte tekrar evden çıktım ve Zayn' in apartmanına doğru yürüdüm. On beş dakika sonra kapısının önündeydim.

Zile bastıktan sonra kapıyı açan o olmadı. Esmer bir kız karşımdaydı. Aylarca spor salonundan çıkmadan yapmış olduğu bedeninin üzerinde dar bir atlet ve altında ise sadece iç çamaşırı vardı.

Kıvırcık saçlarını arkaya savurarak gülümsedi. "Dövme yaptırmak için geldin sanırım. Randevun var mıydı?"

Hiçbir şey söyleyemedim. Adeta donup orada kaldığımda kapıyı biraz daha araladı. "Zayn, kapıda bir müşterin var!"

"İçeri al." İçeriden gelen sesini duyduğumda dövme salonunda olduğunu anlamıştım.

"Gelsene." Kız gülümseyerek arkasını döndü ve işte o anda squat yardımıyla kocaman olmuş kıçının üzerinde transfer kağıdıyla geçirilmiş BENİM yazısını gördüm.

Kapıyı kapattım ve ne hissetmem gerektiğini bilmez bir halde içeri girdim. Zayn makinenin iğnesini ayarlarken odanın diğer köşesindeki koltukta oturmuş bir başka adam daha gördüm. Aşırı cılızdı. Ve bu cılız bedenin neredeyse tamamı dövmeler ile doluydu. Yüzünde bile küçük bir haç dövmesi vardı. Mavi gözleri cam gibiydi. Ve sarı olduğu diplerinden belli olan saçları ise parlak bir kızıla boyalıydı.