sleeping with ghost • malik

streets

Gece yarısına yakın bir vakitte operasyon için hazırlanıyordum. Operasyonun adını bulamamıştım fakat üzerimdeki deri ceketle mükemmele yakın görünüyordum.

Tıpkı Zayn gibi.

Benim aksime aynanın karşısında dakikalarını harcamıyor, hatta hiç bakmama gereği duyuyordu. Sadece giyinmiş ve beni beklemek üzere yatağıma oturmuştu. Sırtını yatak başlığına yaslarken aynı zamanda yayılmış bir şekilde telefonundan birisine mesaj yazıyordu.

"Çok yakışıklısın." dedim sonunda hazır olup ona döndüğümde. Telefondaki gözleriyle umursamazca bana baktı ve sonra tekrar telefonuna döndü.

"Operasyona hazırım. FBI. Sen ve ben. Seks. Sabaha kadar seks."

Ayağa kalkıp telefonunu cebine soktuğunda bana karşılık vermemesi sinirlerimi bozdu. Yanımdan geçti ve ne yaptığımı bilmez bir şekilde omuzlarından destek alarak sırtına atladım. Bacaklarım ile kollarımı ona sararken yine hiçbir şey söylememiş ama derin bir iç çekmişti.

"Çok yakışıklısın." dedim yanağını öperken.

"Tamam."

Beni sırtında taşıyarak -aslında benim yapıştığımı söylemek daha doğru olur- merdivenlerden aşağı indik. Dışarıya açılan kapıya yaklaşmıştık ki "İnecek misin artık?" diye sormuştu bıkkınca.

"Hayır."

Her şey anlık olmuştu. Kollarından birisi ile bana doğru uzanıp hiç zorlanmadan beni önüne çektiğinde düşmeden yakalamış ve antredeki dolaba oturtmuştu. Benden kurtulmak için bunu yaptığını ve gideceğini düşünmüştüm. Bunun yerine aralıklı bacaklarımın arasına girip kalçalarımdan tutarak bedenimi kendisine doğru çekti ve dudaklarımızın arasındaki boşluğu kapattı.

İşte senden istediğim sikik şey tam olarak buydu Zayn.

Her zaman öpmeyi fena beceren olağanüstü dudakları olduğunu düşünüyordum. Yine bana aynı duyguları tattırırken bir an için gitmekten vazgeçmiş ama sonra kime gideceğimiz aklıma gelmişti. Gitmek zorundaydık. Onu tek başına bırakamazdım.

Uzun bir öpücüğün ardından dudaklarını son olarak üst dudağıma sürttü ve geri çekilip yüzüme baktı. Zevkten uçuyordum. Onun ise aralıklı dudakları hafifçe şişmiş, gözleri yarı baygınlaşmıştı.

Dolaptan aşağıya hızlıca atladım. Kolunu omzumun üzerine attı ve sonrasında evi terk ettik, karşı kaldırımdaki Mustang' ına bindik. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Tahminlerime göre, kardeşi bir uyuşturucu satıcısıysa arka sokaklara yönelecektik. Tedirgin değilim dersem yalan sayılırdı. Üstelik Zayn' in dikişleri hala alınmamışken belalı insanların yanına gitmek ne kadar doğruydu emin değilim.

Mustang' ın koltukları sayesinde kayarak onun dibine kadar sokuldum ve başımı omzuna yasladım. Fazla sessizdi. Gerginken daha fazla sessiz oluyordu.

"Ne düşünüyorsun?" diye sormuştum bir başka sokağa saptığında.

"Hiçbir şey."

Soğuk ve kabaydı.

"Endişelenme. Bence her şey güzel geçecek. Dün gece gördüğüm rüyayı dinlemek ister misin?"

"Hayır diyemeyeceğime göre?"

"Böylesine istekli olman beni duygulandırıyor... Her neyse. Rüyamda başka bir evrendeydik Zayn. Sen ve çocuklar dünyaca ünlü bir rock grubuydunuz. Sen tam bir pisliktin. Uyuşturucu kullanan ve her gün farklı kızlarla takılan birisi gibi. Sonra ben geliyorum. Bir fotoğraf çekiminde karşılaşıyoruz."