29.Bölüm

4.5K 283 24
                                    

 

Luhan, Chanyeol'ün anlattıklarını dinledi. Doğru yolda olduklarını bilmek birazda olsa içini ısıtmıştı.

"Bana verdiğiniz tavsiyeleri uygulamaya başladım Luhan-si ve ilk defa kendimi çok iyi hissediyorum."

Luhan onun sevincini sesindeki tınıdan anlayabiliyordu. Tam olarak neler olduğunu anlatması için onu teşvik etmeye karar verdi.

"Neler olduğunu anlatmayacak mısın peki? Yani önemli bir şey olmuş ki beni aramak istedin."

Chanyeol, Luhan'ın göremediğini bilse de gülümseyerek kafasını salladı.

"Ben sizinle konuştuktan sonra, normalde öğlen arasında ya da akşam kahve dükkânı kapanıncaya kadar, dükkâna gidip kahve sipariş edip onu izlerdim.  Ama anlattıklarınızdan sonra oraya gitmek yerine karşısındaki yeni dükkânda yemeğimi yedim. Ayrıca akşam da uğramadım. Onu görememek beni öldürse de bu sefer kesin kararlıydım."

Chanyeol derin bir nefes alıp bir süre duraksadı. Ağzı kulaklarındaydı resmen.

"Devam et lütfen."

Chanyeol tekrar heyecanla atan kalbini sakinleştirebilmek adına derin bir nefes aldı. Sonra anlatmaya kaldığı yerden devam etti.

"Normalde hafta sonları da aynı şekilde davranırdım. Ama dün oraya adımımı bile atmadım. Onu arayıp sesini duymak isterdim. Telefonu elime bile almadım."

Luhan sabırsızlanmaya başlasa da soğukkanlılıkla, Chanyeol'ün anlatmaya devam etmesine izin verdi.

"Evet, sonra ne oldu peki?"

Chanyeol birden gülmeye başlayınca Luhan bir anlığına onun delirdiğini düşündü. Yine de bir tepki vermedi.

"Chanyeol?"

"Bu sabah o beni aradı ve..."

 

Flashback...

 

Chanyeol televizyonda izlemeye daldığı programı bırakıp, ısrarla çalan cep telefonuna yöneldi.  Arayan kişinin adını görünce de, gözleri fal taşı gibi açılmış resmen donup kalmıştı.

O kadar ıslarla çalıyordu ki telefonu, Chanyeol ister istemez ve bir yandan da kalbi yerinden çıkacakmış gibi atarken, telefonunu cevapladı.

"E-Efendim?"

"Neden hemen açmadın telefonunu? Hasta mısın yoksa? Dün ve ondan önceki gün gelmeyince kahve dükkânına seni merak ettim. İyisin değil mi Chanyeol?"

Chanyeol şaşkınlıktan küçük dilini çoktan yutmuştu bile. Kyungsoo, kendisi için endişelenmiş ve onu merak etmişti.  Sırf onu iki gün görmedi diye.

Bu bir rüya olmalıydı. Chanyeol biraz sonra uyukladığı koltuktan başını kaldırıp, hepsinin sadece bilinçaltıyla işbirliği yapan, kalbinin bir oyunu olduğunu anlayacaktı.

"Chanyeol? Orada mısın? Lütfen cevap ver!"

Chanyeol hâlâ inanamıyordu. Çünkü böyle bir şeye inanmak için bile bir sebebi yoktu.

"E-Evet buradayım Kyungsoo."

Kyungsoo telefonun diğer tarafında derin bir nefes alarak önce kendisini sakinleştirdi. Aralarında geçen birkaç dakikalık sessizlikten sonra Kyungsoo;

TATLI CADIWhere stories live. Discover now