22.Bölüm

5.6K 315 15
                                    

Chanyeol iyice gerilmiş bir şekilde elinin parmaklarıyla oynuyordu. Aslında Oh Sehun'un kim olduğunu ele vermesinin kendince mantıklı bir açıklaması vardı. Hem ayrıca onun ölümle burun buruna geldiğinden de haberi yoktu. Lee Donghae'nin kendisine tek söylediği onu baştan çıkartmak ve kendinin yapmaktı.

Ona zarar verebileceğini düşünmemişti.

"B-ben... Sehun-ssi ile Jongin-ssi'yi onun odasında konuşurken duydum. Kapı aralıktı ve ben istemeden kulak misafiri oldum. "

Flashback...

"Söylesene Sehun-ssi şimdi ufaklık senin Nefilim genlerini mi alacak yoksa Lulu'nun cadı genlerini mi alacak?"

Sehun sesli bir şekilde güldü ve içini çekti.

"Hiçbir fikrim yok fakat her şekilde de zorlanmayacağına eminim."

Jongin'de güldü.

"Tam bir Nefilim olursa senin gibi o zaman medyumluğunu da alabilir mi?"

"Olabilir, ama sanırım iki babasının da genlerini almaya daha müsait bir yapısı var. Sadece biraz daha büyümesini beklememiz gerekiyor biliyorsun."

Jongin anladığını belirtir bir şekilde "Hımm..."                                  

"Sen güçlerini ilk ne zaman kullanmaya başladın peki?"

Sehun tekrar güldü. "Sanırım bebekken başlamışım. Annem sürekli bu konuda şikâyet edip dururdu. Bebekken çok yaramazdın, ama aynı zamanda da çok güzel ve sevimliydin der hala."

"İnsanların zihnine daha bebekken mi girdin yani? Vay canına gerçekten etkilendim. Ben ve Lulu 1 yaşına girdiğimiz gün güçlerimizi kullanabildik. Sanırım biz cadıların bir özelliği... Sen ve Lulu çok şanslısınız çünkü muhteşem bir oğlunuz var."

"Teşekkür ederim Kai umarım sende bu mutluluğu tadabilirsin."

Jongin umutsuzca içini çekince, Sehun ister istemez meraklanmıştı.

"Baekhyun'a hala anlatmadın mı?"

"Hayır, sadece doğru zamanı bekliyorum."

"Bol şans diliyorum sana."

Jongin tekrar içini çekip ayaklandı. "Ben artık işimin başına döneyim. Babam ve ben bu akşam size yemeğe gelecekmişiz Minseok Amca'da gelecek haber vermemi benden rica ettiler. İkisi de cam şehirdeler de elçilikleri bana kaldı."

"Sorun değil her zaman kapımız size sonuna kadar açık biliyorsunuz."

"Teşekkürler Sehun-ssi ben gidiyorum o zaman, akşama görüşürüz."

"Tamam, görüşürüz."

Flashback End...

Luhan dişlerini sıkmıştı. Gözlerinden ateşler saçarak çenesiyle Chanyeol'e devam etmesi için işaret verdi.

"S-sonra bu d-duyduklarımı sindirebilmek için hava almaya ihtiyacım olduğunu h-hissettim ve dışarı çıktım. O-o beni görmüş, peşimden gelmiş. B-ben... B-ben... Bu sefer beni onu izlerken gördü."

TATLI CADIOù les histoires vivent. Découvrez maintenant