4.Bölüm

9.6K 499 29
                                    

Eli kapının kulpunda öylece kalmıştı Sehun. Dudaklarında buruk bir tebessüm olanları geçirdi aklından. Elini çekip koridorda ilerledi fakat merdivenlerin başına geldiğinde, aşağıya inmek yerine ahşap merdivenin kenarına oturdu.

2 hafta öncesinde Minseok amcası ile diğer tarafta yani Cam Şehir'de karşılaşmaları geldi aklına.

Flashback..

Onların Nefil olduğunu bilen nadir kişilerden biriydi Minseok, bu nedenle güvenli bölge olan Cam şehirde aniden karşılaşınca ister istemez şaşırmıştı.

Minseok amcası ile Babasının sık sık görüştüklerini bilse de kendisi onu uzun zamandır görmemişti. Babasını görmeye geldiğini öğrenince de şaşkınlığı daha da büyümüştü.

İsteğini anında yerine getirerek onları baş başa konuşmaları için yalnız bıraktı.

Aradan geçen 2 saatin sonunda Minseok amcası giderken babasının kendisi ile konuşmak istediğini söylemişti.

Sehun yaşlı babasının kalbinin hasta olduğunu ne denerlerse denesinler bir türlü düzelmediğini biliyordu. Babası ondan bunu saklamaya çalışsa da Sehun ileri düzey bir medyumdu, babasının hastalığını istemese de öğrenmişti.  Bunu ona da söylemişti.

Bu yüzden Amerika'dan apar topar Cam şehre ailesinin yanına dönmüştü. Geleli birkaç gün bile olmamışken bir de Minseok amcasını görünce kötü bir şeyler olmasından korktu.

Babasının çalışma odasının kapısını çaldı, içeriden "Girin" sesini duyunca kapıyı açıp içeri girdi.

Babası Bay Oh çalışma masasının yanındaki şöminenin karşısındaki tekli koltukta oturmuş ona tebessümle bakıyordu. Çok solgundu ve bir o kadar da yorgun.

Sehun kapıyı kapatıp babasının oturduğu koltuğun karşısındaki tekli koltuğa oturdu. Babasının sağlığı için yeterince endişeliydi bir de daha kötü şeyler olduğunu düşünmüştü, fakat havadaki bir şey tam tersini söylüyordu. Sehun bunu hissedebiliyordu.

Babasının zihnini okuma yetkisi yoktu bu nedenle aklından neler geçtiğini bilmiyordu fakat yüzünün ifadesi kendi düşüncelerinin yersiz olduğunu gösterir bir biçimde mutluydu.

"Sehun-ah sana anlatmam gereken bir şey var. O yüzden senden sükûnetle beni dinlemeni istiyorum."

Sehun başını olumlu bir biçimde sallayıp babasının söyleyeceklerini anlatmasını bekledi.

"Sehun-ah biliyorsun yakında öleceğim."

Sehun tam itiraz dolu bir söylemde bulunacakken Bay Oh Siwon elini kaldırarak onu bunu yapmaktan alıkoydu.

"Lütfen sadece dinle oğlum."

Sehun tekrar başını sallayıp babasına baktı. Ellerini birleştirmiş babasının ağzından çıkacak cümlelerin hayatını nasıl değişime uğratacağını bilmeden bekliyordu.

"Yakında öleceğim. Ne kadar uğraşsak da ki bunda senin payını asla yadsıyamam oğlum hastalığımın tedavisi ne yazık ki Nefilim olmama rağmen yok. Nefilim neslinden sadece 15 aile kaldı. Kimimiz düşmanlarımız tarafından katledildi. Kimimiz ise bilinmeyen sebeplerle öldü. Bu nedenle saklanıyoruz soyumuzu kimseye zarar vermeden korumaya çalışıyoruz. Sende artık evlenme çağındasın senin için öngördüğüm kehanette ise kaderinin burada değil Kore'de olduğu. Kore'ye dönmelisin. Orada Minseok amcan sana bu konuda yardımcı olacak. Orada kaderindeki kişi ile karşılaşacaksın."

TATLI CADIWhere stories live. Discover now