28.Bölüm (M)

4.8K 273 17
                                    

Dikkat Smut Var! ******

 

Luhan, Sehun'un ateşli okşamaları ve öpücükleriyle kıvranıyordu. Gözlerini kapatıp, onun sırtındaki gergin kasları okşadı. Bu harika adam ona âşık olduğu için çok mutluydu.

Ona duyduğu sevginin gücünden bazen kendisi bile ürküyordu. Bir erkeği böylesine sevebileceği daha önce aklına bile gelmemişti.

Sehun onu tüm kalbi ve ruhuyla öpüyordu. Sevişirken Luhan'ın dilinin ağzında bıraktığı tatla mest oluyor, giderek damarlaı tutkunun verdiği ateşle ısınarak tahammül sınırlarını zorluyordu.

Bir eliyle, Luhan'ın arzuyla dikleşmiş göğüs ucunu okşadı. Soluk soluğa;

"Seni... Seviyorum... Her bir hücreni... Seviyorum Lu."

Yavaşça eğildi ve göğüs ucunu ağzına alıp, Luhan sayesinde o çok sevdiği çilekli dondurmayı yer gibi, büyük bir keyifle emdi.

Sonra başını kaldırıp, Luhan'ın gözlerinin içine baktı.

"Aklımdan ne geçiyor, biliyor musun?"

"H-Hayır."

Luhan hiçbir şey düşünecek halde değildi. Duyduğu büyük istek onu çıldırtıyordu. Titreyen ellerle Sehun'un beline uzanıp kendisine çekti. Onunla tek olmak istiyordu, onu içinde hissetmeye tekrar ve tekrar ihtiyacı vardı.

Tüm hücreleri bunun için yanıp tutuşurken, daha fazla dayanamadı. Ani bir hareketle Sehun'un sırtını yatağa bastırdı ve kucağına oturdu. Hani ağzınıza soğuk dondurmayı büyük bir ısırıkla alıp beyniniz hissettiğiniz soğuklukla uyuşur ya, Luhan'da ise bu durum tam tersiydi. Çünkü beyni uyuşmaktan çok Sehun'un dokunuşları yüzünden erimek üzereydi.

Vücudunun her yerinde gezinen parmaklarla kendini kaybetmek üzereydi. Sehun'un elleri kalçalarını hafif sertçe avuçlarken, dudaklarından dökülen inlemeler Sehun'un dudaklarını ısırıp öpmesiyle onun ağzının içinde kaybolmuştu.

Luhan, Sehun'un dilini büyük bir açlıkla emerken, bir yandan da Sehun'un belinde duran elini yavaşça indirerek ikisinin arasında bıraktı. Aradığı şeyi bulunca Sehun'un dudaklarının üzerinde gülümsedi.

Uzunluğunu yavaşça içine alırken, o hazzın etkisiyle başını geriye attı. Sehun, kendisini Luhan'ın içini eriten sıcaklığına bırakırken, teninde dokunulmadık yer bırakmamak için, elleri sırtında yavaşça aşağıya ilerleyip, elleriyle uyumlu kalçaları yoğurdu.

Kalçaların keşfinden sonra, yanlara açılmış bacakların üst kısımlarını okşayarak sıktı. Yattığı yerden doğrularak Luhan'ı belinden sıkıca kavradı. Güzel boynunda kolye olarak kullanabileceği güzel bir morluk bırakmıştı.

Orayı defalarca öpüp, diliyle yaladı. Nefesleri her harekette birbirlerinin dudaklarına değiyor, içlerini titreterek birbirlerine daha sıkı kenetleniyordu.

Luhan üzerinde hareket ederken, bir an bile olsun dudakları ayrılmamıştı. Sehun, parmak uçlarını Luhan'ın omurgasında gezdirdi.

Nefes almak için ayrıldıkları kısacık anlarda bile, dudakları birbirlerinin teninde, sıcak izler bırakıyordu. Ateş bile içlerindeki, patlamaya hazır volkanının sıcaklığını anlatabilmek için hafif kalıyordu.

Yarı kapalı göz kapakları açılıp da bakışları bir birini bulduğunda, Sehun'un gözlerinde Luhan, Luhan'ın gözlerinde ise Sehun vardı.

TATLI CADIWhere stories live. Discover now