10.Bölüm

8.1K 428 32
                                    

 

Sehun o gün ki tüm toplantılarını erteleyerek Luhan'ı eve bırakmak istemişti.  Şimdi ise Luhan'ın evinin önünde dudaklarını öperek deyim yerindeyse sömürüyordu.

Onu bırakmak istemese de gitmek zorundaydı. Luhan öpüşmenin gidişatı yüzünden ağzından ufak bir inleme kaçırınca Sehun ister istemez ondan yavaşça ayrıldı ve gözlerinin içine baktı.

"Her ne kadar bunu söylemekten nefret etsem de gitmek zorundayım bebeğim.  Yarın tekrar Lee Donghae ile toplantım var ve bunun için hazırlık yapmalıyım."

Luhan beline sarıldığı bedene iyice sokuldu. Hoşnutsuz bir şekilde mırıldanmaya başladı.

"Yine beni ekiyorsun üstelik iş için, şu Lee Donghae denen adamı kıskanmaya başlıyorum artık."

Sehun yarı tebessümle sevgilisinin yüzüne baktı. Böyle bir şey söylemesini beklemiyordu.

"Neden kıskanıyorsun ki bebeğim?"

Luhan bunu söylemekten utandığı için kafasını Sehun'un geniş ve kaslı omzuna yasladı. Nefesi Sehun'un boynunda sıcak bir iz bırakıyordu.

"Çünkü seni benden çok görmeye başladı. Sevgili olduğumuzdan beri doğru düzgün görüşemiyoruz ve neredeyse günlerdir erkek arkadaşımla zaman geçirebilmek için fırsat kolluyorum.  Şimdi ise tekrar gideceğini söylüyorsun bana, ben kıskanmayayım da kim kıskansın söyler misin?"

Sehun onun serzenişini haklı bulduğu için tek kelime bile etmemişti. Bunun yerine onu kendisine biraz daha çekip iyice sarıldı. Luhan'ın omuzunda duran başını tutarak alnına sıcak ve uzun bir öpücük bıraktı.

"Sana söz veriyorum bunu telafi edeceğim. En azından bu kampanya bitene kadar biraz daha sık dişini lütfen."

Luhan başını belli belirsiz salladı ve Sehun gitmeden önce onu tekrar uzunca dudaklarından öptü.

Açık kapıya yaslanıp arabasına binerek uzaklaşmasını izledi. Eve girdiğinde babası onu bekliyordu.

" Ben görmeyeli siz âşıkların arası iyi galiba. Bu artık ona damadım gözü ile bakabileceğim anlamına mı geliyor?"

Luhan babasına bakıp omuz silkti.  Kendisi bile onu doğru düzgün göremiyorken babasına bu sorunun cevabını net olarak veremeyeceğini düşünüyordu.

Bir şey söylemeden odasına çıktı ve soyunup duşa girdi.  Sonrasında da kafasının içi Sehun ile dolu olarak uykuya daldı.

Sabah telefonunun mesaj bildirim sesine uyandı. Gözlerini zorlukla aralayarak el yordamı ile komodinin üzerinde duran telefonunu alıp gelen mesajı açtı.

Gözleri okuduğundan emin olamadığı ve kendisini şoka sokan sözcüklere döndüğünde aniden yatağından fırlayarak gelen mesajı tekrar tekrar okudu.

"Bebeğim ben Bay Lee Donghae ile New York'a gidiyorum. Kendisi yapılacak olan kampanya için doğru ruhu yakalayamadığımızdan şikâyetçi, bu nedenle okulunu kendisi ile beraber ziyaret etmemi istedi. Bende mecbur kabul etmek zorunda kaldım.  Birazdan uçağa bineceğim... Seni şimdiden özledim... Seni seviyorum Bambi."

Luhan komodinin üzerinde duran kol saatine baktı saat 7'ye geliyordu.  Bu adam ne yapmıştı da sevgilisini ikna ederek New York'a götürüyordu? Başından beri ondan hiç hoşlanmamıştı ve şimdi de sevgilisini kendisinden uzaklaştırıyordu. Bu da yetmezmiş gibi Sehun orada ne kadar kalacağını mesajında yazmamıştı.

TATLI CADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin