8.Bölüm

8.2K 516 58
                                    

 

Luhan gördüklerinden sonra dolu gözlerle odasına giderken Baekhyun ile karşılaştı. Birden normalde hiç yapmayacağı bir şey yapıp Baekhyun'un yanına gelip kulağına;

"Sen elindeki değeri bilemeyecek kadar körsün Byun Baekhyun! O kadar körsün ki ömrünce hiç âşık olmamış birini kendine âşık ettiğin yetmezmiş gibi onu acımasızca ret ettin. Jongin senin yüzünden acı çekiyor fakat sen bunu anlayamayacak kadar duyarsız birisin.  Seni vicdanınla baş başa bırakıyorum."

Dedikten sonra Luhan sinirle odasına girerken koridorda şaşkınlığından dolayı konuşamayan gözleri dolmuş bir Byun Baekyun bırakmıştı.

Luhan kapıyı kapatıp sırtını dayadı. Amacı Baekhyun'a kızmak ya da Jongin'in işine karışmak değildi fakat içindeki öfkeyi ve acıyı dışarı bir şekilde dışarı vurması gerekiyordu ve ne yazık ki bu yüzden Baekhyun'a patlamıştı.

Derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Sehun'un odasında gördüğü şeyler birden beynini işgal etmeye başladı.  Aynı sahne tekrar tekrar bozuk bir kaset gibi gözlerinin önünde dönüp duruyordu.

Masasına gidip yaslandı. Aldığı derin nefesler bile sakinleşmesine neden olmuyordu, ne yapacağını bilemez bir halde camdan dışarıyı seyretmeye başladı.

Düşüncelerine o kadar kapılmıştı ki içeriye birinin girdiğini ve arkasında duran ikili koltuğa oturup onu izlediğini fark etmemişti.

Yaklaşık on on beş dakika sonra cep telefonunun çalması ile irkildi ve masanın üzerinde bıraktığı cep telefonunu almak için ön tarafa döndü ve onunla göz göze geldi.

Telefon hala çaldığı için göz temasını bozmadan cevapladı.

"Efendim Baba?"

"Lulu ben Cam şehre gidiyorum. Bir süre olmayacağım onu haber vereyim dedim. "

"Tamam, baba kendine dikkat et."

"Sen de damadıma iyi davran."

"BABA! Öyle bir şey yok lütfen şunu söyleyip durma."

"Onu üzme hadi kapatıyorum Lulu sakın yaramazlık yapıp beni utandırma. Seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum. Görüşürüz."

Luhan telefonu kapatmadan önce "Seni seviyorum" derken sesi titremişti. "Onun" bunu fark etmemesini umdu.

Luhan koltuğuna oturup Sehun'un kendisinden çekmediği bakışları ile bir şeyler söylemesini bekledi.

Sehun ile o günden sonra bir daha bu şekilde yalnız kalma şansları olmamıştı. Luhan bunu bile özlediğini fark etti. Bu adamla ilgili her şeyi yakıcı bir şekilde özlediğini ne yazık ki yeni fark ediyordu.

"Ş-şey bir şey mi isteyecektiniz Bay Oh?"

Sehun ifadesiz bir yüzle Luhan'a bakmaya devam ediyordu. Hafifçe başını aşağı yukarı salladı ve yarım bir tebessümle.

"Evet, bizi izlediğini biliyorum. Hoşuna gidip gitmediğini sormak için buradayım."

Luhan şaşkınlıkla dudaklarını araladı fakat söylemek istediği şeyler bir türlü ses olup dışarıya yansıyamadı.  Ne söyleyebilirdi ki? "Seni kaybettiğimi anladım", "Ya da deli gibi kıskandım" mı diyecekti.

Ne ara bu adama âşık olduğunu bilmiyordu Luhan, tüm benliğini ne ara ele geçirdiğini ve kendisini bu derece vazgeçilmez yaptığını bilmiyordu.  Tek bildiği gördüğü o öpüşme sahnesinden sonra Sehun'u geri istediğiydi. Hem de delicesine...

TATLI CADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin