Ah öncelikle herkese merhaba. Bugün çoğumuza saçma gelen bir güne gözümüzü açmış durumdayız. Açıkçası şu an da sıcak bir kafenin mütevazı masasında, yanlız başına oturmuş sıradan bir kimse olarak size yazıyorum. Etrafımdaki masalarda onlarca çift var.Ellerinde hediyeler, kırmızı güller ile gözleri ışıldayan güzel hanımefendiler, ve onları mutlu ettikleri için ruhları huzurlu beyefendiler. Halbuki, bu kadar mutlu olmak için neden 365 günün tek bir gününü bekliyorlar anlamış değilim. Aşığa, sevgiliye her gün sevgililer günüdür. Sadece mutlu etmek istemen yeterli bir durumdur.
O gün herkes hediye alıyor diye hediye almaktansa, normal bir günde onu mutlu etmek için mesela basit bir hediye yada bir kaç güzel söz oldukça kafi olur.
Mesela, bugünü canı gönülden geçirdiğin sevgilin yarın değişmiyor. Sadece o günün adını taşımıyor.
Açıkçası sevgili canlarım bir çoğunuzun attığı şu post nacizane bitik gözlerime bir kaç gözyaşı kazandırdı.
11 şubat #ozgecanaslan cinayetinin yıldönümü. Açıkçası bu kadar temiz bir kıza cinayet yakıştırması yapmak istemiyorum. Tam 5 yıl önce aramızdan çekip alınan saf temiz bir melek. Bugün herkes mutlu, bugün herkes huzurlu . Postlar, storyler , mesajlar , durumlar paylaşılıyor. Ve ne yazık ki tek bir kişi bile o temiz kızı hatırlamıyor.
İnsanlık utansın.
Öncelikle merhaba sevgili Büşra!
Ah evet evet ilk bölümlerde göstermiş olduğun asi tavrın değişeceği günü bu kadar bekledikten sonra şahitlik ediyor olmak ne büyük bir sevinç.
Bölümleri okumaya devam ettiğin sürece tavrının değişeceğini elbette ki biliyordum. Açıkçası seni uzun yıllardır tanıyorum diyemiyorum lakin; seni asla tanımadığımı da idda edemeyeceğim. Sanırım geçen sene farklı bir nick, ve farklı bir karakterde karşımda olan sevgili kızım.
Bu sene senden çoğu şeyi eksiltmişler velakin, bu kişilerin kesinlikle sanalda olduklarını düşünmüyorum. Haksız mıyım?
Aşk acısı çektiğini katti bir şekilde red ediyorum çünkü, asla aşk acısı çeken bir kimseye benzemiyorsun. En azından aşk acısını merak ettiğini söyleyebilirim. Sanırım aşkı merak ediyor, bir yandan da korkuyor yada boşveriyorsun.
Sende en çok dikkatimi çeken şu ki, insanlarda çabuk sıkılıyor olman. Bir yerden sonra insanlardan sıkılıyorsun ve yeni karakterler tanıma hevesi ile doluyorsun.
Başta burdaki takipçi sayın umrunda değildi. Çünkü sana göre sadece bir kaç kişi olsa dahi sadece kalıcı olsa yeterdi. Ama sanırım bu platformda insanların takipçi sayısına göre saygı gördüklerini fark etmiş olmalısın ki, sende bu yola başvurmuş ama her zamanki gibi beni şaşırtmayarak üşenmiş ve sıkılmıştın.
Profili bile haftalar sonra değiştiren birisi olarak tuhaf bir karakterin var.
Ve geçen sene yanında olup şuan karşında olan şu sözde eski dostların ne alemde? Yada zaten sen onları hiç dost olarak görmemiştin?
Hadi beni aydınlat.
Ah evet evet ve unutmadan, biografine yazdığın isimler, fazla kalıcı değiller emin olabilirsin :D
Ah öncelikle merhaba "Bay psikolog"
Açıkçası şunu okuma zahmetine girer misin veyahut, okuduktan sonda cevap verme lüksünde bulunurmusun bilmem ama , sanırım senin hakkında yazacaklarım herkesin dikkatini çekecektir.
Öncelikle real hayatını kesinlikle bilmiyorum lakin, üzgünüm ama bir psikolog olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.
Öncelikle bir nevi bu dal üzerine yaşayan bir insan olarak belirtmeliyim ki, sana bir kaç tavsiyede bulunmama izin ver.
Ah evet öncelikle profilinin kesinlikle bir psikolog profili olmadığını belirtmeliyim. Adamım bütün profillerin yarı çıplak bedenlerden ibaret olması sence bir psikolog haraketi mi?
Bir psikolog asla insanları dış görünüşleri ile etkilemeye kalkmazlar. Tabiki etkileri var. Mesela güzel takım elbise giymiş bir erkek psikolog veya düzgün bir elbise giymiş saçı başı düzgün bir kadın psikolog daima artı bir puan kazanır. Ama bir psikolog çıplak bedeni ile dikkat çekmeye çalışmaz.
Sözde kaslarını gösterip ben psikoloğum diyorsun lakin bu beni çok güldürdü.
Herkese ben psikoloğum diyorsun, ama prolfilin yarı çıplak kaslı bir adam. Evet o sensin biliyorum lakin bu daha da aşağılayıcı bir durum.
Elbette ki biografine yazdıkların oldukça doğru ve dikkat çekici. Ama sevgili canlarım unutmayın ki, bunlar aslında hepimizin bildiği ama kabullenmediği yada boşverdiği şeyler.
Başka konu şu ki, bende bu yazıtları sizlere sunmadan önce sizin kullandığınız tabirle "takipçi kasarak" hesap takipçisini yükseltebilirdim. Ama ben bunu yapmadım. Sevgili bay psikolog eğer bu platformu insanlara yardımcı olmak için kullanıyorsan neden takipçini yükseltme çabalarına giriyorsun?
Unf yolu ile binlerce takipçi kazanıyor olmanı uzun zaman önce fark ettim zaten.
Çoğu kişi takipçi sayına bakarak sana saygı gösteriyor. Mesela benim yaptığımı yap ve sil baştan yeni bir hesap aç. 0 takipçi ile insanlar hakkındaki görüşlerini sun. Bak bakalım seni kaale alan olur mu? Hayır tıpkı yaşadığım gibi başta hiç kimse seni takmaz ve seninle alay eder. Ama zamanla eğer ki tespitlerin doğru ise, zaten ınsanlar sana saygı duymaya başlar.
Ve elbette herkesin dikkatini çekecek bir diğer mühim konu şu ki, neden yardım ettiğin bütün kullanıcılar kız ve 19 yaşın altı. Çünkü çoğusu hatta hepsi ergenlik cağında ve hepsinin kafaları karışık. Çoğunun panolarına intihar edicem gibi postlar atıyor olmaları yada kimse beni sevmiyor triplerine giriyor olmaları onları piskolojik hasta yapmaz.
Açıkçası bana göre tabiki yaş önemli değildir. 13 yaşında olup 30 yaşında ki bir insan olgunluğuna sahip olan yüzlerce insan var. Ama buradakilerin çoğu dikkat çekme çabasında oldukları için yüksek takipçisi olan, kaslı ve popiler olan, ve psikolog olan bir kişinin onlarla ilgilenmesi elbetteki hoşlarına gider.
Bunu daha önce bir çok platform ve sitede gördüğümü söyleyebilirim.
Ve yazdığın kitapta, piskolojik rahatsızlıkların hepsi doğru . Günümüz döneminde çoğu kişide görülen beyin tranvaları. Ama okurken fark ettim ki aslında yazdıklarını Google'nin arama motorunda bulmam 5 dakikamı almamış durumda. Ki aslında yazdıklarını zaten en derinden biliyor olmam da var. Ama sen hiç bir hastalığa kendi teşhisini koymamışsın.
Sevgili canlarım ben bu'yum demekle "o" olunmaz.
Binde bir gibi küçük bir olasılığı saymazsak , daha önce bir erkek kullanıcının intihar ediyorum gibi durumlara girdiğini gördünüz mü? Dediğim gibi belki binde bir!
Ha evet insagram hesabı vardır ve bir psikologtur gerçekten. Ama üzgünüm ki, benden asla tam puan alamayacak bir psikolog.
Herkese saygım tabiki sonsuz bir mertebe de olsa da, eleştirip yanlışları vurgulamak üstüme hadsiz bir şekilde yüklediğim bir görev.
Fark ettim ki, hala ve hala okunma sayısı düşmüyor olsa da artık çoğu kullanıcı düşüncelerini belirtmekten çekiniyor. Ne diyebilirim ki, benim için okumanız ve sizde bir yer etmesi kafi bir durumdur. (:
Ah elbetteki merak ettiklerinizi sorabilirsiniz, kesinlikle sıradaki bölümde etiketleyip sorunuzu cevaplamak büyük zevk olacaktır.