Öncelikle herkese merhaba bunca bölüm olmasına rağmen hala yüzlerce kişinin takip ediyor olması gerçekten fazlası ile gurur verici. Ne diyebilirim ki, sanırım şu fani günlerde mutlu olduğum kısıtlı şeylerden bir tanesi, inkar edenler olsa bile yazdıklarımı beğenmeniz oluyor.
Evet nasıl başlasam diye düşünüyorum. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, son bölümlerde artık bana sözde "linç" girişimleri bulunmadığı için çoğu kişi yorum yapmaktan vazgeçiyor.
Bunun nedenini size anlatayım. Şöyle ki; baştan beri onu hiç bir zaman etiketlememiş olmama rağmen haksız imtiaanlarda bulunup bana küfür eden çok kişi vardı. Şunu söylemek içimi burkuyor ama çoğusu aileme küfür edecek kadar düşük seviyedeydiler. Burda küfür etseniz bile asla aileden girmeyin. İnsan kendi şahsına yapılan küfürü kaldırabilir. Ama asla ve katiyen ailesine dokunan lafları hazmedemez.
Belki çoğumuz ailevi sıkıntılar çekiyoruz. Çoğumuzun annesi ile sorunu vardır , çoğumuz babamızla yakın değiliz. Aslında belki bir çok kişi asla anne dememiş veyahut asla baba kelimesini kullanmamıştır . Basitçe söylenen "orospu çocuğu" kelimesinin ne kadar düşük bir seviyede olduğunu, ve ne anlam taşıdığını biliyor musunuz? Eminim çoğunuz önem bile vermeden bu kelimeyi kullanıyordur. Ama bir kadının şahsına edilmiş bu iğrenç yakıştırma hiç bir kadınımıza yakışmaz.
Herneyse, bölümler ilerledikçe aslında art niyetli olmadığımı anladınız Hoş çoğu kişi hala anlamamakta ısrarcı ama canları sağ olsun. Ağır küfürler ve çirkin yakıştırmalar, yerini daha ılımlı yorumlar alınca insanlar çok afedersiniz "dönek" olmamak için , ki yanlışını anlatıp vazgeçmez hiçbir zaman bu çirkin kelimeyle eşit değildir, yorum yapmaktan sakındılar. Hâlâ bölüm yayınlandıktan bir saat sonra okuyucu sayısına bakıyorum ve 50'den fazla kişi okumuş oluyor.
Evet belki çoğusu etiket atılan kişileri görmek için bakıyordur. Ne var ki, eğer etiket attıklarıma yazdıklarım dikkatlerini çekmemiş olsaydı, hala kitabım kütüphanelerinde etiketli olmazdı. Ah bir bilseniz şu zavallı beni ne denli mutlu ettiniz, :")
Önceki bölümde yapılan ılımlı ve güzel yorumlar için sanırım bugün içim içine sığmadı ki , hemen bölüm yazmaya koyuldum. Soğuk havada buz tutmuş tirrek parmaklarıma acıyıp hemen bir kafeye oturdum. Yorumlarınızı okurken sıcak bir salep ve küçük çikolatalı kurabiyeler eşliğinde bilgisayarımı açtım ve hala titreyen parmaklarım ile yazmaya başladım.
Öncelikle
Yazdığın realist düşüncelerin içime işledi sevgili kızım. Açıkçası okurken buz tutmuş yanaklarım senin bahşettiğin gülümseme etkisi ile ısındı. Açıkçası inan ki yaşının 16 olduğunu bilmiyordum. Kesinlikle yaşının insanı değilsin dedikleri olmalısın. Oldukça olgun düşüncelerin, ve kendine has hedeflerin var. Öncelikle sanal aşka elbetteki inanırım. Ama her sanal uygulamada aşk arayanları hala çözebilmiş değilim.
Insagram'da tanışıp evlenen milyonlarca insan var. Yada başka sitelerde , ama bir kitap uygulamasında, aşk yaşamaya çalışmak fazla saçma kaçıyor. Öncelikle sadece ismini biyografiye etiketleyip aşığım demek ile aşk olmuyor. Ondan sonra bir iki gün sonra ayrılınca aşkı kötülemeye başlıyorlar. Sadece sanal sex yapmak için birer kılıf olarak kullanılan bu sözde aşklar kesinlikle gerçek aşka en büyük hakaretir.
Tabikide kimseyi suçlamıyorum. Mesela daha 14 yaşındaki bir kız, sırf ona güzelim dedi diye burdaki bir çocuğa tutulabiliyor. Çünkü ona göre, aldığı en güzel iltifatı. Yani gerçek hayatta ilgi görmeyenler genelde sanalda kayıp oluyor. Kişiliğini kayıp ediyor kendini kayıp ediyor. Karakteri değişiyor, konuşma tarzı, düşünceleri, tercihleri.