- Harry, bizi yine dinlemiyorsun dedi Ron.

- Kusura bakmayın, bir şey hakkında düşünüyordum da.

- Endişeli gibi duruyorsun Harry söyledi Hermione.

- İyiyim. Fakat iki gün önce bir olaya şahit oldum.

- Ne gibi ? sordu Ron meraklı bir şekilde.

- Draco Malfoy...

- Yine mi Harry... diye başlamıştı Hermione.

- Hermione biliyorum inanmak istemiyorsun ama bence öyle. Durum ortada diyerek Harry Hermione'nin sözünü kesti.

- Olaya fransız kaldım. Ne oldu, yine neyi kaçırdım ben? sordu Ron telaşlı.

- Draco Malfoy'un bir ölümyiyen olduğunu sanıyor ve savunuyor diye cevap verdi Hermione.

- Sanmıyorum Hermione, bundan eminim diyorum sana.

- Ispatın yok Harry! O daha çok genç, bir ölümyiyen olamaz... Olamaz... Ve olsa bile Hogwarts'a gelip risk almak istemez, bunu kimse istemez sonuçta Albus Dumbledore burada, bu okulda.

- Hermione eminim bir işler çeviriyor. Noel Party'ye girmek istemesine ne diyeceksin?

- Slughon tarafından davet edilmediği için belki gururuna yediremedi Harry...

- Sen bu söylediklerine cidden inanıyor musun?

- Neden olmasın? Sonuçta o Draco Malfoy bir şeyden eksik kalmak istemez...

- Bence bir şey planlıyor ve hazırlıyor dedi Harry emin bir bakışla.

- Ne o zaman Harry? diye araya girdi Ron.

- Ne olduğunu bilmiyorum ama Snape yardımını teklif etti fakat Malfoy bunu kabul etmedi...

- Harry, bu suçlamaların çok ciddi ve ıspatın olmadığı sürece bunu başka kimsenin yanında söyleme.. Ben artık kalkıp odama gitsem iyi olur, yarın kütüphane'de işlerim var.

Hermione bunları söyledikten sonra odasına doğru ilerlemişti.

Ertesi gün söylediği gibi tüm gününü kütüphane'de geçirmişti. Ron ve Harry'de Quidditch antrenmanlarına katılmışlardı. Akşam yemeğinde görüşmüşlerdi. Ron her zaman ki gibi yemeğinden başka bir şey görmüyordu.

- Draco Malfoy akşam yemeğinde yok dedi Harry Hermione'ye doğru eğilerek ve kulağına fısıldayarak.

- Bazen bende akşam yemeğini kaçırıyorum Harry ve bu beni şüpheli yapmaz.

- Ama...

- Harry lütfen. Bunları şu an duymak istemiyorum ve dediğim gibi bana ispatla gel.

- Babası öyle. Babası şu an öyle olduğu için Azkaban'da.

- Harry ! Hiç kimseyi ailesinden dolayı yargılamıyorum.

- Çok idealistsin Hermione...

- Ideal, dünyayı yaşatan ihtişamlı bir güçtür* Bay Potter.

Bunu söyleyen arkalarında duran Profesör McGonagall'dı. Harry ve Hermione dona kalmışlardı. Acaba Minerva McGonagall ne zamandan beri arkalarındaydı? Tam olarak neyi duymuştu ve neyi duymamıştı?

- Profesör... söylenmeye başladı Harry.

- Fazla vaktim yok Bay Potter. Bayan Granger için geldim. Bayan Granger, Profesör Dumbledore sizi bürosunda bekliyor. Hemen gelmenizi rica etti.

Deep Darkness [DRAMIONE] Where stories live. Discover now