¦ 59 ¦

477 77 175
                                    

10.01.2021

Beğenileriniz ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim ❤️ inanın ki hepsini tek tek okumaya çalıştım ve en kısa zamanda cevap vermeyi düşünüyorum 😌 böyle olunca gerçekten insanın yazma hevesi çoğalıyor, bundan dolayı da teşekkür etmek istedim 😊
Umarım bu böyle ilerler. Umarım siz beğenmeye ve yorum yapmaya devam edersiniz. Ve umarım ki bende böyle yazmaya devam ederim 😉

Sizce hikaye nasıl ilerliyor? Yavaş? Hızlı? Tam kıvamında?
Gidişatın böyle olacağını tahmin edenleriniz var mıydı?
Cevaplarınızı cidden çok merak ediyorum 😬🤔

Neyse sizi daha fazla tutmuyorum ve yeni bölüm ile baş başa bırakıyorum, iyi okumalar ❤️

Sabah erken vakitte yol almaya karar verdiler. Istedikleri yere varmak için 100 kilometre yapmaları gerekiyor. Bunu nasıl yapacaklarını düşünüyorlardı. Gece uyumalarına rağmen, hâlâ yorgundular. İrlanda'da çok yürümüşlerdi. Üstelik orda yaşadıkları.. Hepsi çok ağır gelmişti. Yürümeye de devam ediyorlardı. Ayrıca dün Helga Hufflepuff'ün verdiği kıyafetleri herkes giyinmişti. Bu çok önemliydi. Bu ülkede yabancı olduklarını hiç bir şekilde belli etmemeleri gerekiyordu... Yürüdükçe bir kasaba gözüktü uzaktan. Herkes buna çok sevinmişti, Rose her ne kadar tedirgin olsa da... Vikinglerin burda olmadıklarını biliyordu ama yinede ister istemez tedirgindi. Fakat bunu kimseye belli etmemeye karar verdi. Çünkü o güçlü! Çünkü o bunun üstesinden geçebilir! Çünkü o annesinin kızı!

Kasabaya vardıklarında merkezde, İrlanda'da gördükleri manzara ile, karşı karşıya geldiler. Meydanın ortasında yanmış cesetler duruyordu. Burda yaşayanlar yine şüphe ettikleri kadınları yakmışlardı. Hogwarts Kurucular için böyle senaryolar ne yazık ki artık normaldi. Salazar Slytherin bunu yinede kabullenmese bile... Rose'un zoruna çok gidiyordu bu durum. Cadırları yakmak... Üstelik nedense hepsi kadındı.. Bunun aslında nedeni farklıydı. Neden hep kadın oluyor ki? Neden her zaman kadınlar acı çekmek zorunda ki? Neden her zaman en kötü olaylar kadınların başına geliyordu? Belli ki bu kadınları yakanlar erkekti. Zaten başkası olamazdı. Böyle toplumlarda erkekler yönetirdi. Rose bu düşüncenin arkasına "ne yazık ki" kelimelerini ekledi.

Rose'un zoruna çok gidiyordu bu durum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Rose'un zoruna çok gidiyordu bu durum. Cadırları yakmak... Üstelik nedense hepsi kadındı.. Bunun aslında nedeni farklıydı. Neden hep kadın oluyor ki? Neden her zaman kadınlar acı çekmek zorunda ki? Neden her zaman en kötü olaylar kadınların başına geliyordu? Belli ki bu kadınları yakanlar erkekti. Zaten başkası olamazdı. Böyle toplumlarda erkekler yönetirdi. Rose bu düşüncenin arkasına "ne yazık ki" kelimelerini ekledi. Rowena'nın söyledikleri ile Rose düşüncelerini kenara koymaya karar verdi.

- Bu kasada bize yetecek kadar at bulursak çok iyi olur. Yürüyeceğimize atları kullanabiliriz diyerek teklifte bulundu Rowena Ravenclaw.

Deep Darkness [DRAMIONE] Where stories live. Discover now