¦ 2 ¦

2.8K 187 384
                                    

08.02.2020

- Ben Hermione Granger Malfoy. Arkamda duranlar ise Draco Malfoy ve çocuklarımız Rose ve Scorpius Malfoy...

Godric, Helga, Rowena ve Salazar duyduklarına inanmıyorlardı. Gerçekten Hermione Granger ve Draco Malfoy mu demişti karşılarında duran cesur ve kararlı kadın? Yoksa bu sadece hayal gücümüydü? Hiç biri kehaneti unutmamıştı. Unutulabilecek bir şeyde değildi zaten. Helga'nın rüyasından sonra bir kaç gün boyunca kendilerine gelememişlerdi. Bu kehanete inanmaları gerekiyordu... inanmak ve sadece kehanetin gerçeklemisini beklemek. Ve bunu kimseye anlatmayacaklarına söz vermişlerdi. Eğer birisi bu kehaneti öğrenirse daha da kötü olabileceğini tahmin edebilirlerdi...

Draco adım atmaya karar vererek, eşinin yanına gelmişti. Beklenen an gelmişti. Çok uğraşmışlardı ama sonunda olmuştu işte. Sonunda başardılar. Yine Hermione sayesinde. O olmasa bunu başaramazlardı. Ama oğlu Scorpius'ün de çok katkısı vardı. Oda annesi kadar zekiydi. Hermione cesaretli olmasına rağmen titriyordu. Heycandan mı yoksa korkudan mı, onu Draco anlıyamıyordu. Ama onun yanında olduğunu göstermek için eşinin elini tuttu. Hermione ise elinde birden sıcaklık hissetti... Draco. O iyi ki burda. Iyi ki. Onu kaybettiğini zannetmişti.. Draco'nun acı çektigini ve bağırmalaranı buraya gelmeden önce duymuştu fakat elinden bir şey gelmemişti. Sonra uzun bir sessizlik olduğunu fark etmişti. Kalbinin hızlı attığını hissederek telaşlanmaya başlamıştı. Ama çocuklarının yanında kalması gerekiyordu. Ne olursa olsun onların yanında kalmak... Draco ile kendi aralarında buna söz vermişlerdi... Zaman döndürücü ile Hogwarts'ın dört büyücülerin yanlarına gitmeleri gerekiyordu. Fakat tanıdığı ve bildiği normal zaman döndürücüden tamamen farklıydı.

- Anne...

Ona Rose sesleniyordu. Hermione yine daldığını anlamıştı. Bu aralar çok oluyordu. Iyi ki Rose bu hallerini anlıyordu...

- Hermione Granger ve Draco Malfoy... fısıldadı Helga.

Fakat bunu Scorpius duymuştu ve ilk kez konuştu:

- Hayaletler görmüş gibisiniz dedi alaycı bir şekilde.

- Dalga geçmenin sırası değil Scorpius! kızdı babası.

- Nerden geliyorsunuz ?

Bunu soran Godric'ti. Aslında arkadaşlarının bu soruyu sormaya cesaretleri olmadığını anlamıştı. Hepsi korkuyordu. O da korkuyordu...

- Söylesek bile inanır mısınız bilmiyorum cevap verdi Hermione.

- Neden? diye araya girdi Salazar.

- Çok uzaklardan geliyoruz dedi Draco.

- Gelecekten mi geliyorsunuz? sordu Rowena.

Hermione, Draco, Rose ve Scorpius sorulan soruya inanamıyorlardı. Rowena Ravenclaw'nın zeki olduğunu herkes biliyordu ama bir cümle ile başka bir zamandan geldiklerini nasıl anlamıştı?

- Biz mi? Ha... Hayır dedi Rose titreyen bir ses ile.

- Yalan söylemesini bilmiyorsun küçük hanım söyledi Salazar.

- Al işte.. Konuşmak zorundamıydın Rose?

- Sana ne oluyor Scorpius ha? Mükemmel olduğunu sanma, hatırlatayım kolunda Voldemort'un ölümyiyen dövmesi var.

- Rose! Kızdı Draco.

- İğrençsin Rose!

- Scorpius! Seslendi Hermione.

Rose ve Scorpius bakışıyorlardı. Ilk önce kim pes eder, onu merak ediyorlardı. Fakat araya Helga girdi.

- Sakin olun yoksa buradan çıkın!

Deep Darkness [DRAMIONE] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin