22: Ölümü Kundakta Kucaklayan Bebek

2.8K 229 158
                                    

Selamun aleyküm.
🍀

Bölüm şarkıları¦
~Uygur Türkleri/ Hani Gökbörü
~Sezen Aksu/ İki gözüm
~Seksendört/ Ölürüm Hasretinle

🍀

Bu bölüm de bir kısım Doğu Türkistan'lı kardeşlerimin anısına yazılmıştır. Lütfen araştırın ve onların çektiği zulümlerden haberdar olunuz. Neler çektiklerini, nasıl dertlerle boğuştuklarını bilmek boynumuzun borcudur. HZ. Ali der ki Zulmü engelleyemiyorsanız onu yayınız. Herkesten bağımsız olarak sadece bir insan olarak onların yanındayım. Elbet Kızıl Çin'in Zulmü biter. Çünkü zulüm ile abad olanın, hali, ahiri berbad olur.

Bugün hepimiz Doğu Türkistan'lıyız. Hepimiz Türk, hepimiz müslümanız. Enfal katliamında Kürt, Suriye kıyımında Arap, Hiroşimada Japon, Bosna soykırımında Boşnak, Mamak olayında Alevi, Afrika kıtlığında Siyahi, Zulme karşı insanız. İnsan!

Karısı gözü önünde tecavüze uğrayan Suriye'li Erkek, İsrail ateşinde Şehit olan Muhammed Durra Çocuk, Irzına leke sürülen Kadınız. Bugün evladı alınan baba, Kıyıya vuran Aylan bebek, enkazdan bebeği çıkan anneyiz.

Bugün biraz insan olalım! 

🏴

🍀

Ruhum ateşe verilmişti. Cayır cayır yanıyordum. Karşımda ki kadının zeytin rengi gözlerinde kıyımı, katliamı, acıyı, kederi, zulmü, mazlumluğu görüyordum.

Görüş alanım bulanıklaştı. Yutkunamadım. Öyle şeyler anlatmıştı ki. Öyle acıları birkaç cümleye sığdırmıştı yaramdan, acımdan, imtihanımdan utanmıştım.

Aynı günün sabahı

Sabah namazından sonra evde dip bucak temizlik yaptım. Dedem, Kazım amcayla beraber yaylayı gezmeye çıkmıştı. Ben de fırsattan istifade temizliğe girişmiştim.

Temizlik bittiğinde bedenim bir pelte gibi yığıldı koltuğa. Her tarafım ağrıyordu. Uzanarak gözlerimi yumdum. Ellerimi birleştirip yanağımın altına koydum.

🍀

Uçurumun kenarındayım. Tenim buz gibi. Ürperiyorum. Gözlerim sanki yeni yeni görmeye başlıyor olduğum yeri. Gök tavan karanlık bulutlarla kaplanmış. Güneşin varlığına dair tek iz minik bir lema yok.

Kafamı eğiyorum. Deniz uzanıp ufukta kara gökle birleşmiş. Yer yer kızıla boyanmış. Kan! Yavaş yavaş kaplıyor maviliği. Deniz artık kızıl rengi. Dilim tutuluyor. Konuşamıyorum. Bir bebek ağlayışı yankı yaparak kulaklarıma ulaşıyor. İrkiliyorum.

Canhıraş çığlıklarla dönüşüyor bu ağlayış. Sanki... Sanki biri onu boğazlıyor. Ağlıyorum. Onunla beraber ağlıyorum.

"Allah'ım. Yardım et!" Yaralı çığlığım semaya dağılıyor. Kıpırdayamıyorum. Mıh gibi çakılmışım uçurum kenarına.

"Allah'ım yardım et!"

🍀

İrkilerek gözlerimi araladım. Nefesim kesilmişti. Doğrularak öksümeye başladım. Bu nasıl kabustu? Derin derin nefesler almaya çabaladım o kabusun etkisinden kurtulmak için. Bedenim sırılsıklamdı terden. Elimi kalbime bastırıp gözlerimi sıkıca yumdum. Derin, pürüzlü bir soluk çektim sızlayan ciğerlerime.

"Geliyorum." Kapının eşiğinden gelen sesle gözlerimi araladım. Renan Şiyar'dı. "Gelme." dedim kesik kesik. Doğruldum. Koşarak merdivenleri çıktığımda ciğerimde ki sızı kendini arttırdı.

MecruhWhere stories live. Discover now