12: Kasırganın Katlanamadığı Yaprak

2.7K 208 141
                                    

Selamun aleyküm

🍀

Bölüm şarkısı:
~Kıraç/ Yüce Dağ Başında Yanar Bir Işık

🍀

Haziran, 1987

Nalan ağır adımlarla yürüdü. Bu sene sıcak yakıp kavuruyordu. Yürüdüğü yol boyunca genzi kurumuş, teni sıcaktan yanmaya başlamıştı. Ela gözlerini tarlada gezdirdi. Babasının kendi elleriyle inşa ettiği evler bu sene daha güzel görünüyordu.

Kapının önünde durduğunda derin bir nefes aldı. Dile kolay dört sene olmuştu. Bu kapıdan çıkışını hatırladı. Bir İstanbul sevdasına düşüp anasını, babasını ardında bırakıp Üniversite okumaya gitmişti.

Ah şimdi ne kadar da pişmandı.

Derin bir soluk aldı. Babasıydı onun. Herkesten çok sevdiği babası. Bir hata yapmıştı fakat elbet affederdi. O kızıl gözleri şefkatle bakardı yine yüzüne.

Kapıyı yavaşça araladı. Konak sessizdi. Ağır adımlarla içeri girdi. Gözleri evinin avlusunda, duvarlarına gezindi. Boğazı düğüm düğüm oldu. Birkaç adım attı fakat öteye gidemedi.

Avlunun ortasına bavulunu bırakıp birkaç sarsak adım attı. Neden bu kadar sessizdi bu avlu?

"Kimse yok mu?" Ses çıkmadı. "Baba, Yade (Anne) , Abi!" Kapının hemen yanında ki evin kapısı açıldı. Adar ve Cangül kapıdan çıktılar. Adar'ın gözleri onu bulduğu an parladı. Birer şimşek çaktı gözlerinde. Miran evinden çıkarak ona baktı. Şaşırmıştı.

"Hele şuna bakın." dedi Adar ağır adımlarla ona yürürken. "Kaçıp gitti. Yüzümüzü eğdi. Utanmadan bir de geri dönmüş." Nalan kafasını eğmedi. Kötü bir şey yapmamıştı. Utanacak, saklanacak bir şey yoktu.

"Ben okumak için gittim." Miran elini kaldırdı. "Biz sana okuma dedik mi?" Kükremesi dağıldı. Nalan yutkundu. "Biz sana okuma demedik. Sen tutturdun İstanbul diye. Ne diye geldin ki? Kalsaydın orada."

Nalan kaşlarını çattı. "Hayatım hakkında müsade edinizde ben karar vereyim." Adar hiddetle elini kaldırdı. Nalan'a sert bir tokat attı.

"Arkandan neler dediler senin haberin var mıdır? Bir erkekle kaçmışlar dediler, Zekeriyya Ağa daha kızına sahip çıkamadı, topraklarına nasıl sahip çıkacak dediler..."Ağzından birkaç kürtçe küfür savruldu.

Nalan yana çevirdiği kafasını düzeltip omuzlarını dikti." Ben bir erkekle kaçmadım. Okumak için gittim ve döndüm. "Adar sinirlendi fakat ileri gidemedi. Ona bir kez daha vurmdı. Nalan bunu zaten biliyordu. Cesur abisi hariç diğerleri ona kıyamazdı. Adar abisiyse bazen kendine hakim olamıyordu.

" Nalan! "Nalan irkildi. İşte korktuğu başına gelmişti. Cesur buradaydı. Ağır adımlarla karşısına dikildi. Öfkeden kızarmış yüzü, iri bedeni ve uzun boyuyla duruşu bile insanı korkutuyordu.

"Sen hangi yüzle geldin buraya?" Dinlemedi. Elini kaldırdı. Nalan kendinden geçene kadar vurmaya devam etti.

"Okul sevdasına gittin elin memleketine. Utanmadan erkeklerle görüştüğün  haberi geldi bize. Sen bizim yüzümüzü eğdin. Yüzümüzü." Nalan'ı, Cesur'un elinden Berzan kurtardı. Cesur sakinleşemeyip sağa sola saldırmaya devam edince Adar onu götürdü.

MecruhWhere stories live. Discover now