37. Bölüm

96.6K 7.5K 3K
                                    

Yeni bölüm Çarşamba günü gelecek canlar. 

Yarın (28 Ocak saat 22'de) canlı yayında görüşüyoruz, o zamana kadar öperim :* (Instagram: @sezen.aksin)




"Sana bu yüzüğü yediririm Kürşat. Bir dakika daha beklemeyeceğim. Neyse karın ağrınız her şeyi en ince detayına kadar anlatacaksınız bana. Hemen. Şimdi!"

Abimin bu aciliyette herhangi bir şey yapmaya hiç niyeti yoktu. Bezgin bezgin Hilal Abla'ya baktı. "Olmayan şeyi nasıl anlatacağız acaba?"

"Gözümün içine baka baka yalan söylüyorsun!"

"Sinirlenmeye başlıyorum Hilal," dedi abim uyaran bir sesle.

Fatih'le ben an itibariyle fazlalık gibiydik. Ben ayağımın altındaki kuru çalılıkları yuvarlıyordum, Fatih tepelere bakıyordu.

Abim Hilal Abla'yı geri püskürtemedi tabii. "Ay bir tırstım ki sorma!"

"Tırssan iyi edersin!"

"Ne yapabilirsin? Dayak yediğiniz geceden beri çok tuhaf davranıyorsunuz! Aksini iddia edebilir misin?"

Abim "Ben dayak yemedim," derken Fatih'i işaret etti. "Bu yemiş olabilir."

Hilal Abla dudaklarını büküp alaycı bir ifade takındı. "Sen öyle diyorsan..."

"Sen yoksa bana inanmıyor musun?" diye sordu abim alınmış.

"Şu an ağzından çıkan tek bir kelimeye dahi inanmıyorum."

"Dayak attığım geceyle şu anki mesele çok farklı! İki alakasız mevzu yüzünden topladın bizi buraya!"

Hilal Abla abimin iddiasını bir anlığına kabul etmiş göründü. "Peki, anlat o zaman ben de anlayayım."

Abim yalanı sürdürebilmek için gerçeklerin bir kısmını paylaşmaya karar verdi. "Fatih'le aramız..." Ters ters baktı Fatih'e sonraki kelimelerini destekleyecek şekilde. "Biraz limoni bu aralar..."

Mesela 2. Dünya Savaşı da arası limoni olan devletler arasında çıkmıştı!

Bu bilgi parçacığı Hilal Abla'yı tatmin etmedi. "Orasını anladık. Sebep?"

"Sebep?" diye sorarak abim zaman kazanmaya çalıştı.

"Evet Kürşat," dedi Hilal Abla sabırsız. "Sebep."

"Erkeklerin arasında kalması gereken bir sebep. Bazı şeyler vardır, herkese söylenmez. Biz aramızda hallederiz. Öğreneceksin de ne olacak? Bu kadar merak iyi değil, Hilal. Ben hoş görürüm de herkes benim kadar sabırlı olmaz."

"Laf kalabalığı yapma bana Kürşat!"

"Ben senin iyiliğini düşünüyorum!"

"Yaa bir git Kürşat, bilmesem inanacağım."

Abim çok büyük bir bomba patlatacakmış gibi dikleşti, Hilal Abla'nın gözlerinin içine büyük bir kararlılıkla baktı. "Sen istedin bunu Hilal!" Sonra çok üzgünmüş gibi derin bir iç geçirdi. "Fatih'le son zamanlarda hayat görüşümüz çok farklılaştı. Bir yabancıyla konuşuyor gibi oluyorum bazen. O beraber doğup büyüdüğüm adam değil sanki. Bursaspor'un yeni yönetimiyle ilgili o son münakaşamız özellikle çok kalbimi kırdı. Kadınların anlayabileceği bir şey olmadığından paylaşmak istemedim..."

Gülmekten kendimi alamadım. Ahahahah! En tatlısı da Hilal Abla'nın buna inanabileceğini düşünmesiydi!

Hesap edemediğim şey, ağzımdan fırlayan kıkırtının şimşekleri benim üzerime çekmesi oldu!

Esnaf İşi Aşk (I-II-III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin