31. Bölüm

126K 9.2K 3.8K
                                    

Yeni bölüm çarşamba akşamı ❤️

Medyada bu bölüme ev sahipliği yapan Mahfel'den bir video göreceksiniz. Gözünüzde canlandırmanız açısından iyi olabilir :)



Kürşat sabahın kör vakti elleri ceplerinde yaylana yaylana Arslanlar Kuyumculuk'a giriş yaptı. "N'aber Fatih? Sabah-ı şeriflerin hayrolsun inşallah!"

Fatih tezgâhın ardında oturduğu yerde doğruldu. "Senin de Kürşat. Rüyanda beni gördün galiba."

Kürşat bir sandalye çekip oturdu. "Görüşemiyoruz. Özleştik."

"Sen yoksun ortalıkta oğlum. Bizim yerimiz yurdumuz belli."

"Dün mal geldi işte. Malı indirene kadar akşam oldu. Ben de eve döndüm direkt."

"Ben de bakmıştım sana öğleden sonra." Fatih sesini nötr tutmaya özen gösterdi. "Dükkânda Saffet Abi tavla atıyordu Samet'le."

Kürşat kaşlarını aşağı yukarı oynattı seri. "En sevdiğin bankacı."

Ama Fatih'in gözü, açık kapıdan koşarak geçtiğini gördüğü beyaz entarili tombul çocuğa takıldı. "Şu koşan Berat değil mi?"

Kürşat da kapıya döndü. Çocuğun peşinden kan ter içinde Bakkal Niyazi göründü ve kayboldu. "Aha Niyazi Abi de gidiyor arkasından." Onları oflaya puflaya muhasebeci Yusuf Bey izledi. "Yusuf Abi niye koşuyor peki?"

Fatih ayaklandı. "Berat bugün sünnet olacaktı. Kirvesi de Yusuf Abi olacaktı."

"Çüş!" dedi Kürşat da ayağa kalkarken. Berat nereden baksan on iki yaşında vardı. "Hazır bu kadar beklemişken evlenirken aradan çıkarsalar da olurmuş!"

"O da korkup kaçmış belli ki işte. Biz de gidelim peşlerinden." İçeri seslendi Fatih. "Tunç bakın buraya! Geliyorum şimdi."

Fatih'le Kürşat Uzun Çarşı'da kovalamacaya yetiştiklerinde, Berat Koza Han'a sapıp cüssesine hiç bakmadan ilk gördüğü ağaca bir çita çevikliğinde tırmanmak suretiyle tünedi.

Ağacın dibinde Yusuf Bey nefes nefese kafasını yukarı kaldırıp ellerini beline yasladı. "Yakışıyor mu senin gibi delikanlıya Berat?"

"Şimdi inersen kimseye söylemeyiz, aramızda kalır babacım, hadi in oradan." Yaklaşmakta olan Fatih'le Kürşat'ı fark edince hemen ekledi Niyazi. "Bak Fatih Abi'nle Kürşat Abi'n de çok ayıpladı. Görünce böyle kaçtığını onlar da gelmişler. Çok ayıp diyorlar."

Berat dudaklarını büzüp "İnmicem aşağı," dedi hiddetle.

Fatih de ağacın altına gelip bakışlarını Berat'a çevirdi. "Abi n'oldu böyle? "

"Sormayın Fatih. Fırladı gitti doktorun muayenesinden, tutamadık." Oğluna dil dökmeye devam etti. "Ne kadar cesur olduğunu anlatacağız herkese oğlum."

"Ben vazgeçtim," dedi Berat son derece kararlı. "Öyle dersiniz herkese. Gerek yok bence. Zaten azıcık diyorsunuz. Doktor amca kesmese de olur o zaman."

Fatih de ikna işine girişti. "Berat bak valla çok acımıyor. İn hadi oradan abicim."

"Yalan söyleme Fatih Abi. Çok acıyormuş. Arkadaşım dedi. Kaçabiliyorsan kaç dedi."

Berat da kaçabilmişti görüldüğü üzere.

Kürşat bıyık altından güldü Niyazi'yi dirseğiyle dürterken. "Abi keşke arkadaşlarına soracak kadar beklemeseydiniz."

Niyazi canı burnunda cevapladı. "Parayı ancak denkleştirdik. Ablan düğün de istedi." Tehditlere başlama zamanı gelmişti. "Oğlum in aşağı. Bak almam Playstation."

Esnaf İşi Aşk (I-II-III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin