Esnaf İşi Aşk (I-II-III)

33. Bölüm

Yeni bölüm cumartesi gecesi 😘

Kürşat elini yüzünü yıkayıp tam pijamalarına kavuşuyordu ki telefonu acı acı çalmaya başladı.

Aramayı yanıtladığında Yusuf Bey'in telaşlı sesi doldu kulaklarına. "Kürşat yetiş araba lazım! Nuri Amca fenalaştı."

"Ne diyorsun Yusuf Abi?"

"Pistte Nimet Abla'yla karşılıklı çiftetelli oynarken yığıldı kaldı valla. Ambulanstan önce sen yetişirsin diye düşündük."

"Tamam abi." Giydiği pijama üstünün tek kolunu çıkardı hemen Kürşat. "Çıkıyorum hemen."

Pijama üstü yerine bir tişört, hala üzerindeki kir toz içindeki kumaş pantolonun yerine de bir kot geçirip fırladı evden.

Apartman kapısında annesiyle burun buruna gelmeyeydi iyiydi!

"Oğlum nereye bu saatte?" Kürşat karanlıktan faydalanacağını ummuştu ama Necla Hanım'ın şahin gözlerinden kaçış yoktu. Tutuverdi kolundan. Gözleri kocaman kocaman açıldı gördüğü manzara karşısında. "Senin yüzüne noldu? Allahım korusun!"

"Hiç ya kavga ettik de biraz. Önemli bir şey yok," diyerek başından savmaya çalıştı Kürşat.

Necla Hanım kolay kolay baştan savılmayacaktı tabii. "Düğünle ev arasındaki yüz metrelik yolda kavgayı nereden buldunuz?"

"Denk geldi işte!" Kürşat son kozunu sahaya sürdü. "Anne acelem var benim. Sen duymadın herhalde. Nuri Dede fenalaşmış. Önümden çekilirsen hastaneye yetiştireceğim yüksek müsaadelerinle."

Necla Hanım'ın eli ağzına gitti. "Aaaaa..."

Kürşat annesinin şaşkınlığından faydalanıp sokağın başında park halindeki arabaya doğru yeniden durdurulma ihtimaline karşın depar attı.

Annesi şoku atlattığında telaşla seslendi arkasından. "Habersiz bırakma bizi! Allahım sen yardım et!!!!"

Kürşat "Tamam anne!!! Telaş yapma. Bilmiyoruz nesi var!" diye bağırdı sokağın öbür ucundan.

Araba koltuğuna henüz oturmuştu ki telefonu yine çalmaya başladı.

Arayan Bakkal Niyazi'ydi bu sefer. "Kürşat. Biz araba bulduk, Hayat Hastanesi'ne gidiyoruz şimdi. Sen direkt hastaneye gel. Alınacak bir şeyler olur belki. Fazladan araba bulunsun."

"İyi madem. Ben oraya gidiyorum o zaman?"

Tam Nuri Dede'nin durumunu soracaktı ki "Hadi görüşürüz orada," dedikten sonra Niyazi çat diye kapattı telefonu.

****

Kürşat dakikalar içinde hastanede soluğu aldı. Ne var ki arabayı bırakıp koştura koştura acile girdiği an ayakları geri geri gitti.

Fatih de üzerini değiştirmiş mahalleden bir grupla bekliyordu koridorda. Gelmese hatırı kalırdı Kürşat'ın. Nerede olay ortasında Fatih Efendi. Hastanenin beyaz ışıkları altında iyice sevimsiz göründü Kürşat'ın gözüne. Suratı yer yer kırmızı yer yer de morarmaya yüz tutmuştu meymenetsizin. Ah biraz daha evire çevire dövseydi keşke! Hala alamamıştı ki hırsını!

Yusuf Bey el etti Kürşat'a. "Hah gel Kürşat gel. Ben seni ararken Hüseyin de Fatih'i aramış. Elimiz ayağımız birbirine girdi tabii telaştan..."

Fatih Efendi ondan önce yetişmişti demek! Büsbütün sinirlendi Kürşat. Önceden itiraz etmemiş olmasına rağmen "Madem araba vardı..." diye homurdanır gibi oldu.