5. Bölüm

135K 7.6K 2.3K
                                    

"Oğlum madem kızı vermeyeceksiniz bu insanlar neden eve kadar geliyor?"

Fatih gülerek sorsa da içi kaynıyordu.

Görücülerin daha birini def edemeden yenileri türemeye başlamıştı.

Kürşat kasaya yeni kağıt rulosu yerleştirirken dudak büktü. "Verirdik belki belli mi olur?"

"Küçük değil mi daha?" Yeni görücülerin gelmemesi için Fatih'in aklına gelen ilk makul nedendi.

Kürşat homurtuyla karışık güldü. "Eşek kadar oldu."

Fatih yükselen sesine mani olamadı. "Ne biçim abisin lan sen?"

Kürşat hemen savunmaya geçti. "E fena mı eve geliyorlar işte? Böylelikle içlerinden seçme şansımız var. En uygun müdahale zamanı. Birkaç yıl sonra üniversitede zibidinin tekini bulsa daha mı iyi?" Bir an ürperdi. "At kuyruklu, küpeli, dövmeli mi olsun? Kabus gibi. Allah yazdıysa bozsun."

Fatih hangisinin daha kötü olduğunu bilemedi. Her iki seçenek de kıyamet gibi geliyordu.

"Beğenirsen vereceksin kızı yani?" diye mırıldandı.

Kürşat omuz silkti. "Nasılsa gitmeyecek mi? Bari beğendiğimize gitsin."

Fatih'in kalbine koca bir öküz dört ayağını da kırıp çöküverdi.

Sahi...

Nasılsa gitmeyecek miydi birine?

Yutkundu. "Ya senin beğendiğine gitmek istemezse?"

"Bir sürü adam sıralanmış. Babam bugünlerde mal satmaktan çok kapısını bunun için aşındıranlarla ilgileniyor. Bizim Cumhuriyet Caddesi'ndeki dükkan Esra Erol stüdyosu gibi olmuş. Çirkin de birinden birini beğenir artık." Kendinden emindi Kürşat. "Ortak bir paydada buluşacağımıza inanıyorum ben."

Fatih 'Sıçarım ortak paydana.' dememek için kendini çok zor tuttu.

Düşününce doğru söylüyordu Kürşat aslında.

Fatih böyle sessiz sessiz izlemeye devam ederse, Nil birinden birini beğenecekti.

Bu iki olmuştu. Arkası da gelecekti belli ki.

Bir çekirge daha kaç kez sıçrayabilirdi?

Taylan'ın açtığı yoldan Fatih'le birlikte bütün Setbaşı da Nil'in büyüdüğünü fark etmişti.

Fatih daldığı kuyudan Kürşat'ın sesiyle çıktı. "Akşam maçı kahvede mi izleyelim?"

Bursaspor o gece Beşiktaş deplasmanında lig maçına çıkıyordu.

Fatih'in hiç sigara dumanı, gürültü çekesi yoktu. "Yok ya. Evde izleyelim."

"E iyi akşam gel bize o zaman. Annem'le babam ablama gidecek. Bebek odasını halledecekler. Doğuma bir şey kalmadı. Bizim küçük hainlerle izleriz maçı."

Küçük hainler Nil ve Berk oluyordu.

Dayıları sağ olsun fanatik Beşiktaşlıydılar.

****

Bu kez ucuz atlatmıştım.

Görücüler geldiğinde korktuğum olmamış, kan çıkmadan herkes sakince evlerine dağılabilmişti.

Damat aday adayı temiz yüzlü sakin bir çocuktu.

Ben kahveleri dağıttıktan sonra da annem sazı eline aldı, okula gittiğimi ve henüz evlenmek gibi bir niyetim olmadığını kibar bir dille anlattı. İnsanlar da anlayışlı çıktı, kahvelerini içip gittiler.

Esnaf İşi Aşk (I-II-III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin