18.Bölüm

555 40 8
                                    

Alnımdaki ıslaklıkla gözümü açtım. Kahverengi gözlerdeki korku beni de korkutmuştu. 

+Ne oluyor?

-Ateşin var sadece biraz. Yarım saate kadar düşer büyük ihtimalle.

+Üşüyorum.

-Çok normal ateşten dolayıdır. Bu arada özel değilse barışın kim olduğunu sorabilir miyim?

+Ne alaka?

-Sayıklıyordun da

+Ne diye?

-Gitme barış falan diye

+Arkadaşım. Daha doğrusu arkdaşımdı.

-Sadece arkadaşın mı?

+Malesef

-Neyse serumun içine ilaç kattık birazdan ateşin normale döner. Bu serum bittikten sonra akşama kadar rahatsın küçük kaptan.

+Dışarı çıkabilir miyim?

-Bahçeye evet

+Eve?

-Üzgünüm

Doktor odadan çıktıktan sonra telefonumu elime aldım. Alvini aramalı mıydım? O sevilmeyi fazlasıyla hak ediyordu ama aklımda barış varken kalbimi alvine teslim etmek yanlış geliyordu. Arasam umut vermiş olur muydum?

Düşüncelerden yorulup telefonu yatağa fırlattım. Herşey niye bu kadar zordu? Niye sıradan bir hayatım yoktu? Serum bittiğinde serumu kapatıp damar yolundan çıkarıp damar yoluna iğneyi taktım. Kazağımı düzeltip odadan çıktım. Hastanede çalışan herkes selam veriyor, nasıl olduğumu soruyordu. Bu ilgi fazlaydı. Alışık değildim ben bu kadarına. Hastanenin kantininden tost ve muzlu süt alıp bahçedeki banklardan birine oturdum.

Hastaneye telaşlı telaşlı girenler,ağlayan çocuklar,gülümseyen insanlar, koşuşturan doktorlar. Ne çok hikaye vardı şu hastanede. Herkesin farklı bir sorunu vardı. Çözemediği sorunlar, her gece uyumadan önce ettiği bir duası vardı. 

Görüş alanımı kapatan takım elbiseyle kafamı yukarı kaldırdığımda en az oğlu kadar yakışıklı ve bir alkan asaletiyle karşımda duran teoman alkanla karşılaştım.

-Masal?

+Teoman amca?

-Ne işin var kızım senin burda?

+Biraz rahatsızım da sen niye burdasın bi sorun mu var?

-Yok yok ne sorun olcak kız sende. Bir kaç evrak lazımdı da onun için gelmiştim. Neyin var bakıyım senin? Yapabilceğim bir şey var mı?

+Önemli bir şeyim yok ya çıkarım bir kaç güne ama teyzeme ulaşamadım görürsen söyler misin evden bir kaç kıyafet getirsin iki gündür aynı kıyafetlerleyim. Bir de yeni hat çıkartırırsa çok iyi olur valla.

-Teyzen nerde bende bilmiyorum ki kızım. Şirkettte de bir sürü iş var bulursam zaten varya  hahaha neyse kızım sen merak etme hallettiririm ben istediklerini sen iyileşmene bak prensesim tamam mı?

+Tamam teoman amcam teşekkür ederim

-Ne demek prenses baban sayılırım ben senin

diyerek alnıma küçük bir öpücük kondurdu. Daha sonra ''bir şey olursa veya bir şey istersen falan ara mutlaka bitanem'' diyerek yanımdan ayrıldı. Tostum ve sütümü bitirerek odama çıktım. Odaya geldiğimde telefon çalıyordu. Hızla gidip telefonu elime aldığımda çağrı bitti. Tuş kilidini açtığımda 21 çağrıyla karşılaştım ve hepsi ''Dengesizim'' dendi. Ne değişmişti ki? Ne olmuştu böyle birden bire? Aslında ne olduğu falan umrumda değildi. Aramıştı işte. Tam 21 defa. Gülümsedim. Gitmemişti işte. Hala yanımdaydı. Ekrandaki ismi görünce hemen cevaplayıp telefonu kulağıma götürdüm.

Yıldız MasalıWhere stories live. Discover now