15.Bölüm

564 38 14
                                    

Gözlerimi açtığımda akşam olmak üzereydi. Teyzem yine evde yoktu. Kim bilir hangi cehennemdeydi. Aslında umrumda da değildi. Yıllarca onun yüzünden babamdan nefret etmiştim ben. Daha fazla düşüncelere dalmadan banyoya girip hızlıca duş aldım. Akşam bir alkan partisi vardı sonuçta. Güzel olmalıydım. Duştan çıkıp direk dolabın önüne geçtim. Straplez kalçamın biraz altında biten dar siyah elbisemi giyip ayağıma da lacivert platform topuklu ayakkabılarımı geçirdim. Aynanın karşısına geçip makyajımı da hallettikten sonra saç tebeşiriyle saçlarımın uçlarını laciverte boyadım. Evet! İşte hazırdım. Hemen elime telefonumu alıp barışa mesaj attım.

Kime: Mutluluğum

"Barış ben hazırım"

Kimden: Mutluluğum

"Tamam bizde gizemle şimdi çıktık evden beş dakikaya ordayız"

Gerçekten tam beş dakika sonra burdalardı. Barış beni kuzeni gizemle tanıştırdıktan sonra alvinlere gitmek için tekrar yola çıktık. Gizem oldukça güzel bir kızdı. Başkası olsa büyük ihtimalle bu fizikle kendini beğenmiş, ukala, şımarık biri olurdu eminim. Ama gizem oldukça cana yakın, sevecen ve fazla iyi biriydi ama sonuçta bir kızdı ve kuzeni de olsa ben yinede kıskanırdım. Gizemler her yıl istanbula barışlara gelir bir hafta kalıp geri dönerlerdi. Ve ben bunları tabiki gizli ajanım alvinden öğrendim. Alvinlere geldiğimizde herkes bahçede toplanmıştı. Bir alkan partisi tabiki havuzun başında olacaktı değil mi?

Barışla gizem başka bir grubun yanına gittiğinde bende elime bir meyve suyu alıp bahçenin en köşesinde duran bahçe salıncağına gittim. (Yazardan not: onun adı bahçe salıncağı bilmiyorum kankimler çaktırmayın piliiiss) Salıncağa oturduğumda barışların bulunduğu yer oldukça net gözüküyordu. Semih, Buğra, berke, barış, gizem, derya ve ceren bir şeyler konuşup gülüyorlardı.

Bir insana gülmek mi çok yakışıyordu yoksa barış güldüğünde mi gülümsemek anlam kazanıyordu? Peki sevmek? Gerçekten sevmek bu kadar güzel miydi yoksa sadece barışı sevmek mi bu kadar değerliydi?

İşte yine kararmıştı hava. Yıldızlar el sallıyordu bana. Yavaş yavaş bende karışıyordum karanlığa. Yine siyaha bürünmüştü gecem. Siyah tek renkti benim için. Yalnızlığımı, korkularımı, haykırışlarımı, çaresizliğimi örten tek renkti. Siyaha bürünmüştüm ben. Kirlenmiştim. Belki de kirlilerin içinde en temizdim.

Sahi sevmek kirletir miydi insanı? Birisinin gülüşüne aşık olmak, sesindeki huzur da boğulmak... Güzel şey sevmek. Birisinin gözlerinde kaybolmak. Bakmaya doyamayıp, dokunmaya kıyamamak... Her aldığın nefeste ona karışmak. Güzel şey sevmek. Kokusunu içine çekmek. Ciğerlerin ona bulaşırken onu yanında hissetmek. Onu izlemek. Saatlerce izleyip biraz daha fazlasını istemek. Güzel şey sevmek. Ona her baktığında bütün dünyayı affetmek. Herşeyi unutup temize geçirmek. Siyahların içinde beyazı sevmek. Biraz korkutucu, biraz ürkütücü hatta belki de fazlasıyla can yakıcı ama en güzeli barışı sevmek. Huzuru... Mutluluğu... Gülümsemeyi sevmek.

Sahi ismini duyunca bile gülümsüyorum ben dimi? Sürekli onu düşünüyorum, sürekli onu merak ediyorum, sürekli onu istiyorum. ( Hop bi dakika fesatlaşmayın hemen lütfen yıldız tayfacığım istiyorum derken yanımda sadece :D)Aşk mı bu? Aşk böyle bir şey mi? Hem canını yakıp hemde dünyanın en mutlu insanı yapmak mı?

+Prenses?

Duyduğum sesle kafamı yana çevirdiğimde bir adet dengesizgillerden alvin yanıma oturmuş bana bakıyordu.

-Dengesiz?

+Ya ben ne diyorum sen ne diyosun bak. Olmuyor böyle

-Ahahhahahah

+Gülme

-Ağlamamı ister misin?

+Sakın!!

-O zaman?

+Tamam sen kazandın ne yaparsan yap

-Ayy küstün mü sen :D Yerim seni ben

+Çek ellerini yanaklarımdan masal! Bebek mi seviyosun ya

-İyi ya :(

Ben kenara sokulup suratımı asmış bir şekilde trip atarken alvin beni kendine çekip göğsüne yatırdı. İşte benim alkanım :D Barış gibi olmasa da alvin çok değerli be. Canım o benim. Alvinin kokusunu içime çektiğim de çok farklı hissettim. Babam gibi kokuyordu. Aslında babamın nasıl koktuğunu da bilmiyorum ben ama hadi neyse.

Hani böyle olur ya. Hiç bilmediğin bir şeyi hissedersin. Hayallerindekiyle hissettiklerin aynıdır. Görmesende tanırsın, konuşmasan da duyarsın ya bilmesemde hissediyorum işte. Anlatamasamda öyle yani. Babam gibi kokuyor!! Güven veriyor. Ben buradayken bir şey olmaz diyor. Babalar böyle yapar dimi? Korur, kollar, güven verir, ne yaparsan yap ben buradayım der dimi? Ne olursa olsun babalar hep sever dimi?

Yıldızlara çevirdim bakışlarımı. Anlar mıydı onlar beni? Duyarlar mıydı sesimi? Bilirler miydi hissettiklerimi?

+-Yıldız kaydııı!!

Alvinle ikimizde aynı anda bağırmıştık. Alvin saçlarıma küçük bir öpücük kondurup "dilek tut hadi" diye fısıldadı. Gözlerimi kapadım. Tek dileğim vardı nasılsa.

"Beni de yanına al baba"

Yıldız MasalıWhere stories live. Discover now