36.Bölüm

424 19 4
                                    

—-Alvinden—-


Nefes alan her insan yaşıyor demek miydi yani şimdi? Ben yaşıyor mu oluyordum bu durumda? Yaşamak mıydı ulan bu?


Uyandığımda ilk gördüğüm kişinin masal yerine mert abi olması adalet miydi?


Kollarım onun o küçük bedenini sarmazken, ciğerlerim onun kokusuyla dolmazken, ellerim onun ellerini tutmazken kim yaşadığımı iddaa edebilirdi?


İki günde nasıl özlemiştim onu öyle. Bitti diyip gittiğinde nasılda koymuştu. Hiç düşünmemiştim ki ben onsuz bir yaşam. Onu kaybetme korkusunu hiç tatmamıştım ki. Onu kaybedebileceğim hiç aklıma gelmemişti ki.


Odanın kapısı açıldığında kimin geldiğini görebilmek için bakışlarımı tavandan kapıya yönelttim.


"Nasılsın lan ibne?" dedi barış gülerek içeri girerken.


"Standart" dedim gözlerimi devirip tekrar tavanla bakışmaya başladığımda.


"Bok gibiyim cümlesinin kibarlaştırılmış hali oluyor bu da değil mi?" dedi bir şeyler düşünüyormuş gibi ciddi bir ifadeyle başını aşağı yukarı sallarken.


Cevap vermeyi reddederken arkasına yaslanıp bacak bacak üstüne atmış olan barış bakışlarını bana yönelterek "anlat" dedi sert bir ses tonuyla.


"Neyi anlatıyım? Masal yokken nefes alamadığımı mı? Başına bir şey mi geldi acaba diye düşünürken delirmek üzere olduğumu mu? Onsuz geçen tek saniye yerine ölmeyi tercih edeceğimi mi? Neyi anlatıyım amına koduğum söyle?" dedim yanımda duran yastığı kapıya doğru fırlatırken fırlattığım yastıkla aynı anda kapının açılmasıyla fırlattığım yastık kapıyı açan kişinin suratına denk gelmişti. Barış gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken mert abi suratına gelen yastığı eline alıp sıkarken "Ne oluyoruz lan it! Sakinleş demedim mi ben sana? Haklı ulan kız seni bırakıp gitmekte bir kendine bak oğlum bir öylesin bir böyle. Allah bilir kıza da böyle sert davranıyorsundur sen!" diye bağırmıştı. Derin bir nefes alıp sabır dilendim.


Mert abi barışın yanında ki koltuğa otururken barışa dönüp "sen anlat ne yaptın o işi?" diye sordum. Mert abi anlamsız anlamsız bakarken "Ne işi?" diye sordu. Barışla göz göze geldiğimizde ikimizde birbirimizin anlatmış olabileceğini düşünüyorduk ancak ikimizde anlatmamıştık.


"Sen anlat. Ben hasta ve terkedilmiş bir insan olarak hiç havamda değilim." dedim abartarak. Kötü değildim. Yani evet ağrılarım falan vardı ancak fiziksel bir acı beni etkileyemezdi.


"Birisi var." diye söze girdi barış. Stresliydi. Parmaklarıyla oynarken elini izlemesinden anlamıştım. Çocukluğundan beri gerildiğinde, stres yaptığında hep böyle davranırdı. "Kim olduğunu halen daha bilmiyoruz ama ya masala gereğinden fazla değer veriyor ya da bir çıkarı var bu işten."


"Bir bok anladıysam hipokrat yemini çarpsın." dedi saçma saçma bakarken.


Yıldız MasalıΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα