1.Bölüm

1.6K 73 8
                                    

Kapının önünde ne kadar süredir duruyorum hiçbir fikrim yok. İçeriye girebilecek kadar güçlü hissetmiyorum kendimi. Girmek istiyorum ama girdiğimde ne yapıcağımı bilmiyorum.

Kolumda bir el hissettiğimde yavaş bir şekilde yan tarafa döndüm kıpkırmızı gözlerle teyzemin bana baktığını görmüştüm.

"Eğer girmek istemezsen..."   cümlesini tamamlamasına izin vermeden konuşmaya başladım.

"İstiyorum. Sadece ben onunla bu şekilde tanışmak istemezdim. Şimdi içeri girdiğimde ne hissetceğimi bilmiyorum. Bu... Ne biliyim korkutuyo biraz."

"Ben her zaman yanındayım meleğim" diyerek sımsıkı sarıldı.

Derin bi nefes alarak yavaşca üstünde "morg" yazan kapıdan içeri girdim.

Odanın orta yerinde üstündeki beyaz örtüyle bir masanın üzerinde öylece yatıyordu işte. Yavaş adımlarla yanına gidip beyaz örtüyü açtığımda ağzımdan imtemsiz bir hıçkırık kaçtı.

Ahh hayır ağlamamalıyım. Beni bir kere bile görmeden bırakıp giden adam için, ilk adımımı attığımda, uçurtma uçurmak istediğimde, geceleri korktuğumda, hastalandığımda yanımda olmayan adam için ağlamamalıyım !!

"Seni asla affetmiycem. Sana bir kere bile baba dememe izin vermediğin için, canım yandığında gelip sarılmadığın için, okula başladığım ilk gün elimden tutup beni okula götürmediğin için seni asla affetmiycem."

Ne kadarda ona benziyodum. Sarı saçları, yüz yapısı, dudakları... Herşeyimle tam bir babamın kızıydım.

Acaba ona sarılmak nasıl bir duyguydu ? Ona baba demek, kokusunu içine çekip kendini güvende hissetmek ?

"16 sene boyunca hiç hissetmedim ben seni. O yüzden bana kızamazsın." dediğimde yanına uzanmış kafamı göğsüne yaslıyıp sımsıkı sarılmıştım.

Babamla ilk defa tanışmıştım. Onu ilk defa görmüştüm. İlk defa sarılmıştım. Ve işin kötüsü bunlar bir morgta ilk olmasına rağmen son defa yaşanmıştı.

Bir daha asla ona sarılamıycaktım, öpemiycektim, koklayamıycaktım.

Şimdi gerçekten yalnızdım. Yapayalnız. Çaresiz. Tek başımaydım.

"Niye gittin baba ? Niye yalnız bıraktın beni?"

Kahretsin hıçkırıklar içinde ağlıyodum işte.

Daha önce hiç ağlamamıştım ben. Hiçbir şey için ağlanmıycağını öğrenmiştim çünkü.Doğduğum gün yaşamıştı zaten en büyük acıyı.

Ama şimdi engel olamıyordum gözlerime. Resmen bana ihanet ediyolardı.

Hep ondan nefret ederek büyümüştüm. Beni bıraktığı için hep kızmıştım ona.

Oysa şimdi kızamıyordum bile ona. Sadece ağlıyordum. O zaten gitmişti benden bir kere, ikinci gidişi bu kadar acı vermemeliydi. Ama canım yanıyodu işte.

Yanından kalkarken beyaz örtünün hafif açılmasına sebep olmuştum. Tam kapatıcakken kalbinin üstündeki dövme dikkatimi çekti. Biraz daha açıp baktığımda "masal" yazdığını görmüştüm.

"Masal mı? "

Ne yani masal mı yazdırmıştı kalbinin üstüne ?

Cidden mi?

Yıldız MasalıWhere stories live. Discover now