12. Bölüm

1.3K 48 4
                                    

Bölüm biraz geç geldi farkındayım ama hastanede yatıyodum dün çıktım o yüzden ancak bugün yazabildim. Ama yazabilirsem akşama alexin doğum gününe özel yeni bölüm yayınlıycam. Neyse fazla uzatmıyım ben iyi okumalar :))

Arabada radyoda çalan sesten başka hiçbir ses yoktu. İkimizde susarak konuşuyorduk sanki. Ne konuşcaktık ki? Konuşcak neyimiz vardı? Susmak en iyisiydi belkide. Ben şimdi hiç tanımadığım ailemi özlediğimi söylesem ne hissettiğimi anlarmıydı? Anlasa bile hissedermiydi? Benim hissettiğimi anlamıycak olanlarla konuşmak saçma değil miydi? Boşuna konuşuyor gibi olmuyormuydum? Ben kafamdaki sorularla boğuşurken barışın sesiyle irkildim.

+Masal ?

-Efenedim

+Ya şey. Kaptanın evinde kalıyosun dimi?

-Evet.

10 dakka daha susarak anlaştıktan sonra araba durdu. Etrafa baktığımda eve geldiğimizi anladım. Evi nerden bildiğini sorcakken oğuzhan kaptanoğlu hakkında ben haricinde herkesin herşeyi bildiğini hatırladım. Yoldan geçen bir insan bile benden çok şey biliyordur onun hakkında eminim buna.

Arabadan inmiyordum. Neden bilmiyotrum ama inersem ağrılarımın tekrar bedenimi ele geçirceğinden emindim. Gitmemeliydi. Beni ağrılarımla baş başa bırakıp öylece gitmemeliydi.

-Bu gece benimle kalır mısın ?

İkimizde ne dediğimi anlamaya çalışıyorduk. Ne demiştim ben öyle. Evet tamam benimle kalmasını istiyordum ama bunu ona söyliycek cesaret nerden geliyordu anlamıyordum bir türlü.

+Şey sanırım bu pek doğru olmaz

-Aynı odalarda bile kalmıycaz barış neresi doğru değil allasen ?

+İyi peki :D

Arabadan inip eve girdik. Birinin bana büyü yaptığını falan düşünüyordum. Yada eros bana ok fırlattı o anda karşıma barış çıktı. Başka türlü açıklayamazdım bana olanları. Onun yanında bambaşka birine dönüşmüştüm. Bir ömür onun yanında kalsam hiçbir şeyden şikayet etmezdim heralde.  Ağrılarım dışında :(( Off yine başladı bak. Yemin ederim şu ağrıları çekmektense ölmeyi tercih ederdim. Ölseydim keşke. O zaman ağrılarım olmazdı en azından. Sonsuz uyku işte. Daha ne isteyebilirim ki?

Salona geçip oturduk. Yine onu izlemeye başlamıştım. Her hücresini beynime kazır gibi bakıyordum yüzüne. Bir daha göremezsem unutmıyım diye kazıyordum sanki beynime. Bir de babam var tabi. Bugün öğrendiklerimden sonra nasıl biri olduğunu bilmek istiyordum. Ne yaptığını neleri sevdiğini... Neden bilmiyorum ama tanımak istiyordum onu.

-Bana onu anlatır mısın?

durdu biraz. Beni üzmekten korkuyordu anlıyordum ama bilmek istiyordum işte. Onun hakkındaki herşeyi bilmek istiyordum.

+Onu kimse alvin kadar iyi tanıyamaz. Eğer bişwy öğrenmek stiyorsan bence alvine sormalısın.

-Alvin ne alaka?

+Alvin bu evde büyüdü. Oğuz kaptan ikinci babası gibiydi. Öldüğünü duyduğunda... Cenazeden beri ilk defa bugün okula geldi.

-Nasıl ya?

+Öyle işte. Aslında bugün okula gelmesine de çok şaşırdım. Bu kadar çabuk toparlanması imkansız.

-Niye imkansızmış ki?

+Şöyle söyliyim. Senin için teyzen ne demekese alvin için oğuz kaptan da o demek.

-Film izleyelim mi?

Yıldız MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin