"Cevap vermedin hala" dedim Charles'ı sıkıştırarak.

"Tahmin ettiğimden çok daha kısa bir sürede tamamlamış olacağım sanırım. Bu quantum bilgisayarı bir harika." diye cevapladı sorumu, monitöre sanki sevgilisine bakar gibi bakarak. Ekrana sarılıp öpücük kondurmasına ramak kalmıştı ki, sıkıştırma sorularına ikincisini ekledim:

"Ne kadar?"

"Ne ne kadar?" diye karşılık verdi Charles gözlerini pörtleterek.

"Charles beni deli etme! Ne kadar sürer tamamlaman diyorum."

"Haa öyle söylesene..." dedi, bu kez gözlerini kısıp hesap yapar gibi kafasını öne arkaya yavaşça sallayarak. Sonra cevap verdi:

"En fazla bir saat sonra hazır..."

"Nee! Sen ciddi misin?" dedim kontrolsüzce bağırarak. "Ben sabahı ederiz diye bekliyordum."

"Aşk olsun Maya." dedi muzip bir şekilde gülümseyerek. "Beni fazla hafife aldığını hissediyorum nedense."

"Senin yeteneğinden şüphemiz yok tabii de, bir saat deyince birden ürperdim işte."

Sonra saatimi göz ucuyla kontrol ederek: "Desene, yeni güne aksiyonla başlayacağız."

Benim biraz önceki yüksek volümlü çıkışımla ekip bir anda yine bilgisayar masasının başına toplanmıştı. Hatta Matt'in neredeyse masanın üzerine çıkmaya çalışır gibi bir hali vardı. Charles kafasını iki yana sallayarak sinirle bağırdı: "Matt hiç kasma kendini, daha rahat edeceksen masanın üzerine de çıkabilirsin yani!"

"Arkadaşlar, kavgayı kesin isterseniz de, hızlıca bir durum değerlendirmesi yapalım." diyerek durdurmaya çalıştım onları.

Paldor: "Seni dinliyoruz Maya." dedi. Neyse ki onun bu cümlesiyle ortam bir anda ciddileşmişti.

"Görünen o ki, operasyon beklediğimizden biraz daha önce başlayacak. Charles az önce yazılımı bir saate bitirebileceğini söyledi. Yani gece yarısı olunca işlem tamamlanmış olacak gibi görünüyor. Attığım çığlığın nedeni buydu."

Rachel endişeli bir ses tonuyla konuştu: "Başlıyoruz desene..."

"Evet başlıyoruz." diyerek onayladım onu. "Ama birkaç saat önce veya sonra olmasının fazla bir önemi yok artık bizim için. Zaten her halükarda operasyona sabah saatlerinden önce başlamamız gerekiyordu. Çünkü Ultor'un savaşa buradaki gün doğumuyla birlikte başlama ihtimalinin yüksek olduğunu konuşmuştuk hatırlarsanız. Zamoran'da Burdonlar'ın ve Forneus'un durumunu, eğer bir aksilik çıkmazsa iyi bir sisteme oturtmak üzereyiz."

"Burada nasıl hareket edeceğiz peki?" diye sordu Paldor.

"Raptor'lar gelirse ne yapacağız? dedi Rachel sesi titreyerek.

"Bu kadar korkma." diyerek yatıştırmaya çalıştım onu. "Bir çaresine bakacağız elbet."

"Bunu bizimle de paylaşmak ister misin?" dedi Richard iğneleyerek.

Paldor endişeli bir ifadeyle devam etti: "Evet Maya durum gerçekten biraz sıkıntılı. Biliyorsun güçlerin daha yerleşmedi tam olarak. Ayrıca illa ki onlarda da şu sinyal kesicilerden vardır. Yani beyinlerini kontrol altına almamız mümkün olmayacak."

"Peki ya silah güçleriyle nasıl baş edeceğiz bu arkadaşların? Onunla ilgili bir teorisi olan var mı? Roketler, lazer güdümlü toplar, erken uyarı sistemleri, termal kameralar... Araçları dersen tankları aratmıyor... Daha silahların isimlerini sayarken bile insanın beyninde ufak çaplı bir hasar oluşmaya başlıyor sanki." diye ekledi Charles, ki bu aynı zamanda herkesin moralinin tamamen dibe vurduğu andı.

KADER YAZICIWhere stories live. Discover now