BÖLÜM 52

1.3K 117 52
                                    

    Forneus haklıydı... Her ne kadar son anda Raptor konusundan bahsederek, Zamoran'da lehimize gelişen durumun zevkini biraz daha uzun yaşamama fırsat vermediyse de, sonuçta bu arkadaşlarla karşı karşıya gelecektik ve bununla ilgili hiçbir savunma planımız yoktu. Bundan her bahsettiğinde Forneus'un yüzündeki umutsuzluk emojisi oluşturan kasların anında çalışmaya başlaması, bu konunun vahametini anlatmaya yetiyordu. Bir şeyler yapmalıydı... Ama ne?

Şimdiye kadar bununla ilgili tek olumlu girişim sadece Matt'den gelmişti. Kafasından bir şeyler geçiyor gibiydi ve ilginçtir ama sanki bir planı vardı. Gerçi bundan bahsettiğinde hemen arkasından çok da bel bağlamamam gerektiğini eklemişti, ama bu da bir şeydi ve hiç yoktan iyiydi.

Çünkü Forneus'un bu kadar tırsmasından da anlaşılacağı üzere durum çok ciddiydi. Evet, belki ilk saldırı anında Matt'in esprileri Raptorları kısa bir süre sersemletebilirdi, ama sonuçta devamında etkili bir çözüme ihtiyaç vardı.

Matt'in bunun bilincinde olduğunu ummaktan başka yapabileceğimiz hiç bir şey yoktu ve şimdilik elimizdeki tek gelişme buydu.

Bunları aklımdan geçirirken bir yandan da göz ucuyla Charles'ı süzüyordum. Ellerini başımın arkasında birleştirerek geriye doğru koltuğuna iyice yaslanmış, ayaklarını ileriye doğru uzatıp birbirine bağlayarak kendini masadan bir miktar uzaklaştırmıştı. Yani masa başında çalışanların arada sırada yaptıkları o bildik klasik gerinme hareketini yapıyordu. Gözleri bilgisayar ekranındaydı ve dudaklarındaki belli belirsiz gülümsemeyle kafasını hafif hafif sallıyordu.

"Başardım!" dedi fısıltıyla. "Bitti."

Bu sözleri fısıltıyla söylemesine rağmen ilginç bir şekilde herkes duymuştu. Sanki insan kokusu alan zombiler gibi Matt, Paldor, Richard ve Rachel, çok yoğun zaman öldürme aktivitelerinin tam ortasında olmalarına rağmen anında Charles'ın sözlerine kulak kabarttılar ve kafalarını ona doğru çevirdiler.

"Emin misin?" dedi Matt. "İyice kontrol etseydin."

Matt sıradaki olaylar silsilesini ve başımıza gelecekleri gayet iyi biliyordu ve bu evreyi geciktirmek için şakayla karışık bahaneler üretmeye çalışıyordu. Tabii böylece Charles'ı yine kızdırmayı başarmıştı.

"Kanka güceniyorum bak. Amatör müyüm ben, bitti dediysem bitmiştir."

"Hadi ya tüh." diye karşılık verdi Matt mırıldanarak.

Bu arada hepimiz Charles'ın çalıştığı masaya doğru yaklaşmıştık.

"Vakit geldi mi yani?" dedi Richard hepimizi kısaca süzerek.

"Evet." diyerek cevapladım onu. "Sıradaki aşamaya geçiyoruz. "Ama bundan önce planımızın detaylarıyla ilgili kısa bir toplantı yapsak iyi olacak sanırım. Çünkü bu aşamadan sonra böyle bir fırsatı tekrar bulamayabiliriz." diye ekledim.

"Çok iyi olur." diyerek hemen onayladı Matt. Bunun üzerine devam ettim:

"Ben başlayayım isterseniz, sonra herkes düşüncesini ve kafasındaki soru işaretlerini ortaya döksün. Detayların üzerinden iyice geçersek ancak bu şekilde başarılı oluruz. Ayrıca zaten size Zamoran'daki son gelişmeleri de aktarmam lazım. Öyle gelişmeler var ki inanamayacaksınız!"

Charles heyecanlanmıştı: "Ciddi mi, anlatsana neler oldu?"

"Neler olmadı ki?" diye cevapladım. "Şimdi sıkı durun arkadaşlar: Artık Zamoran'da küçük çaplı bir milis gücümüz var. Ve artı, hatırı sayılır bir silah potansiyelimiz."

Paldor hemen tepki verdi: "Ne? Nasıl oldu bu?"

"Doğrusu bana da sürpriz oldu. Meğer Forneus yıllarca babasına ve kardeşine karşı çalışmış ve Mordad'a karşı gelip de yer altı madenlerinde çalışmaya zorlanan klanları gizlice organize etmiş. Orada 'başkan' diye hitap ediyorlar ona biliyor musunuz?"

KADER YAZICIWhere stories live. Discover now