2.30 | Paralogism

En başından başla
                                    

Konuşmanın burasında duraksadı. Benden bir tepki bekliyor olduğunu bilsem bile herhangi bir şey söyleyemiyordum. Bunlar hikayenin zaten bildiğim kısımlarıydı, asıl bilmediğim yer ise varlığından yeni haberdar olduğum halamın ölen oğlunun nasıl olup da benim -Tanrı'ya şükürler olsun ki hayatta olan- erkek arkadaşım çıktığıydı.

"Bunları daha önce de anlatmıştın" dedim kısaca.

"Benim bildiğim de yalnızca bunlardan ibaretti.  Ta ki sen Harry'nin soyadını söyleyene kadar. Bütün bunların birer tesadüf olduğuna inanmıyorum Elisa. Harry'nin ailesini hiç tanımamış olması, soyadının Styles olması, 20 yıldır görüşmediğim babanın bir anda gelerek beni, senin ile tanıştırmak istediğini söylemesi. Tanrı aşkına Elisa, bunlar tesadüf olamaz. Harry benim oğlum ve baban bunu biliyor. Baban tüm bunları öğrenmemizi istiyordu"

"Eğer bunu biliyor olsaydı, saklamazdı" dedim kendimden emin bir şekilde. Harry'den nefret ediyordu evet ama bunun nedeni ailemize uygun biri olmamasıydı -bu konuda haksız olduğunu elbette söyleyemezdim- ama Harry'nin aslında aileden olduğunu bilmediğine emindim.

"Babanı gerçekten tanımıyorsun, Des'in yapmasından nefret ettiği her türlü kötü işi kendisi de yapıyordu. Yalnızca Des'in aksine bunu gizlemekte fazla iyiydi"

"Babamı ne ile itham ettiğinin farkında mısın?"

"Elisa lütfen sakin ol" Maria ciddi bakışları ile beni incelerken sesi son derece yatıştırıcıydı. "Ne dediğimin gayet farkındayım ama abimi senden çok daha iyi tanıyorum. Eğer bir amacı olmasaydı oğlumu bulmama asla izin vermezdi, özellikle de ondan hala nefret ediyorken -Ki nefret ettiğini kendin söyledin"

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Baban Harry'i bulmamı istedi çünkü bir amacı var. Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum ama bunun sonucunun Harry için de bizim içinde iyi olmayacağına eminim"

"Hayır" dedim aniden, babama olan nefretini bu şekilde kusmasına izin vermek istemiyordum. Söylediklerinin ne kadar doğru olabileceğinden emin değildim. Belki de yalandı, en başından beri Harry'i biliyor ve onun ile bağ kurabilmek için beni kullanıyordu. Kim bilir?

"Elisa, ona ne kadar değer verdiğini biliyorum. Onun zarar görmesini istemeyeceğini de biliyorum. İkimizin de şu an için ilk isteği bu. Bu yüzden onun için en iyi olanı yaptığımızdan emin olmalıyız. Şimdilik bütün bunları babandan saklayacağız, anladın mı?"

Başımı olumlu anlamda salladım, her ne kadar söylediklerine tam anlamıyla güvenmiyor olsam da Harry'i korumak konusunda doğru söylüyordu. Babamdan sakladığım ilk ve tek şey zaten bu değildi. Bu nedenle bir sorun etmeyecektim.

"Bebek" dedi "Bebekten haberi var mı?" Kastettiği kişi babamdı, çünkü Harry'nin bebekten haberi olduğunu zaten biliyordu. Babama ve anneme ise henüz söyleyememiştim. Bunu yapmak için doğru zamanın gelmesini bekliyordum. O zamanın ne zaman olduğundan emin değildim. Belki bir işaret bekliyordum, belki yalnızca kendimi cesur hissettiğim anı kolluyordum. Ya da belki doğru bir zaman aslında yoktu ve ben yüzleşmekten korktuğum bu gerçekten kaçmak dışında bir şey yapamıyordum. Belki söylemek için en doğru zaman tüm her şeyi ilk öğrendiğim zamandı -ki o da çoktan geçmişti.

Şu an için ise sorusunun cevabı yalnızca basit bir 'Hayır'dı. Bu nedenle başımı olumsuz anlamda salladım. O ise bir rahatlama göstergesi olarak iç çekmişti "Bu iyi, çünkü babanı daha fazla kışkırtmaktan başka hiçbir işe yaramaz"

Sessizliğimi fark edince konuşmasını sürdürdü. "Elisa, yalnızca bebeğini şu zamana kadar babandan saklamış olman bile içten içe benim haklı olduğumu anlaman için yeterli. Bunu hala saklıyorsun çünkü babandan korkuyorsun. Çünkü onun bebeğe veya Harry'e bir zarar verebileceğini sen de biliyorsun. Tıpkı bundan yıllar önce bana yaptığı gibi"

WonderwallHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin