1.5 | Nightclub

4K 227 58
                                    

Elisa'nın Ağzından

Mentollü sigara kokan nefesi yüzüme çarparken bir adım geriye atarak ondan uzaklaştım. Ona bu kadar yakın olmak aklımı, düşüncelerimi ve nefes alışverişlerimi olumsuz etkiliyordu.

"Git başımdan" dedim dişlerimi sıkarak. Evet, ikimiz de söylediği şeyin ne kadar doğru olduğunu biliyorduk. Geriye doğru yürüyerek merdivenlere oturdum, soğuk zemin ürpermeme neden olmuştu. Birkaç saniye orada durduktan sonra yanımdaki duvara yaslandı ve cebinden sigarasını çıkarttı. Rüzgarı eliyle önledikten sonra çakmağını çakarak sigarayı yaktı

Onun bulunduğu ortamda daha fazla durmamın ikimize de bir faydası yoktu, bu nedenle en mantıklı seçeneği seçerek ondan uzaklaştım ve bahçenin arka taraflarına doğru ilerledim. Neden böyle davrandığını anlayamıyordum, her kötünün içinde bir iyi vardır lafına tepki olmak için doğmuşcasına kötü davranıyordu. Onu yumuşatmak imkansız gibiydi.

Bahçede kimse yok denebilecek kadar boştu, ilerideki bankta sarılarak oturan bir çift ve havuzun önünde dedikodu yapan kızlar bir de ben vardım.

"Elisa!" Birinin bana seslenmesi sonucu dağılmış olan dikkatim toplandı ve sesin geldiği yöne doğru baktım.  Bu Joel'di, Harry'nin arkadaşı. Okulda onu gördüğüme şaşırmıştım, burada okuduğunu hiç sanmıyordum. Çünkü öyle olsaydı eğer en azından bir kere de olsa onun Harry'nin yanında görmüş olurdum ve eğer Harry'i biriyle konuşurken görmüş olsaydım bunu unutmayacağıma emindim. Joel yanıma doğru yürümeye başladığı sırada olduğum yerde öylece durup onu bekledim.

Elindeki anahtarı cebine koyarken bana gülümsedi "Nasılsın bakalım?"

"İyi sayılmaz." dedim tek düze bir tonda ve tekrar yürümeye başladım. O da benimle birlikte yürüyordu.

"Bir sorun mu var?"

"Harry'den başka mı?"

"Tahmin etmeliydim" Derin bir iç çekmişti, bu esnada ise etrafa bakınıyordu. Bu da onun okula yabancı olduğunu anlamam için yeterli bir kanıttı.

"Yine ne yaptı?" diye sordu

"Ekstra bir şeyler yapmasına gerek yok, varlığı bile yeterince büyük bir sorun" dedim. Ona tek tek olanları anlatmak istemiyordum. Aslına bakarsanız bu konu hakkında konuşmak bile istemiyordum.

"Harry'nin iyi bir yanı olduğunu savunmayacağım sana." diyerek bana destek olduğunu belirtti, arkadaşı hakkında böyle konuşması beni şaşırtıyordu.

Kötü bir çocuk olduğunu bilsem veya tahmin etsem de Joel'in  farklı olduğunu düşünüyordum, Harry gibi değildi. Harry'nin aksine sürekli gülümsüyor ve her bir cümlesinde laf sokarak insanları sert bakışlarıyla süzmüyordu. Tabi ki de o da Harry gibi dövmelerle doluydu ve Harry'e ilave olarak bir de küpe takıyordu.

"Beni eve bıraktıktan sonra Harry hakkımda bir şey dedi mi?" diye sordum, biliyorum sormamam gerekiyordu ama şu an bundan daha çok merak ettiğim çok az şey olduğunu söyleyebilirdim.

"Sadece bana bir şeyler anlatıp anlatmadığını sordu."

"Sen ne dedin?"

"Hiç bir şey söylemediğini söyledim."

Anladığımı belli etmek için başımı salladıktan sonra ona teşekkür etmem gerektiğini fark ettim. Neden oraya gittiğimi ve olanların büyük bir kısmını ona anlatmıştım ama bunu Harry'e söylememişti. Bir çeşit, beni koruduğunu söyleyebilirdik.

"Ondan hoşlanıyor musun?" diye sordu bir anda. Aniden gelen ve beklenmedik bu soru karşısında şaşırmıştım. Yanaklarıma kadar kızardığımı ve fazla heyecanlandığımı hissettim. Evet ondan hoşlanıyordum, hem de fazlasıyla ama bunu tabi ki de Joel'e söylemezdim, onu tanımıyordum bile. Ayrıca muhtemelen bu konudaki yorumları Harry'ninkilerden farklı olmayacaktı. Bir nutuk daha dinlemeye ihtiyacım olacağını gerçekten sanmıyordum.

WonderwallHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin