Wonderwall

1.7 | The Last Letter

Harry'nin Ağzından

"Bu gidişle Harry'nin hatalarını sen ödeyeceksin."

Bu durumla gerçekten bir alakam yoktu. Zarfta neden böyle bir yazı yazdığını veya bunu kimin ne amaçla gönderdiğini bilmiyordum. Bu aralar çok fazla belaya bulaştığım gerçeğini göze alırsak böyle bir tehdidi benim almam mantıklı olurdu tabi ki ama bunun Elisa ile hiç bir alakası olmadığı için ne tür bir itin bu işi yaptığını bilmiyordum

Bu hiçbir şekilde benim suçum değildi, ona her defasında benden uzak durmasını söylüyordum ama o yine de bir bok varmış gibi yakamı bırakmıyor gittiğim her yerde karşıma çıkıyordu. Tam bir baş belasıydı, yaptıkları yetmezmiş gibi bir de bununla uğraşmak zorundaydım.

"Bunu nereden buldun?"

Gözünü yoldan ayırmadı "Elisa'nın çantasından"

Acaba zarfın içinde yazanlardan kızın haberi var mıydı? Olmadığını tahmin ediyordum.

O anda kafama o gece kızı eve bırakırken kapıda bulduğu zarf dank etti. Çok iyi hatırlıyordum ki onu okurken korkmuştu. Peki zarfın içine bu tip yazılar varsa ne bok yemeye bunları gelip de bana göstermiyordu?

Elisa'yı yanımda gören şuana kadar sadece iki kişi olmuştu. Birincisinde o gece partinin çıkışında malı Jack'e verirken yanıma damlamıştı ki Jack ve adamlarının böyle bir aptallık yapabileceklerine ihtimal vermiyordum. Buna cesaret edemezlerdi. Ayrıca o gece Elisa'yı görmelerinden çok kısa bir süre sonra kızı evine bırakmıştım ve zarf çoktan oradaydı. Yani bu Jack olamazdı. Onu görme ihtimali olan ikinci kişi ise... Siktir!

"Hemen kızın evine dön!"

"Ne diyorsun sen?" Şaşırmış bir şekilde bana baktı

"Sana kızın evine dön dedim!" Yumruğumu sıkıyordum "Hemen."

Lanet olsun.

Elisa'nın Ağzından

Joel'i aramalı ve ondan o lanet olası zarfı bana geri getirmesini istemeliydim. Bugün ciddi bir tehlike atlatmıştım ve bunu kim ne için yapıyorsa bir şekilde o zarfta gizliydi, yani öğrenmem gerekiyordu.

Bir yandan korkmuştum, çünkü şuana kadar çok da ciddiye almadığım o zarflar ve onu her kim gönderiyorsa o kişi bugün bana ne kadar ciddi olduğunu kanıtlamıştı. Diğer yandan ise orada ne yazdığını bilmediğim için Joel'in bunu okumuş olması fikri beni rahatsız etmişti.

Düşüncelerimi çalan zil böldü ve misafire alışık olmadığımız için Maya şaşkınlık içinde bana seslendi "Elisa birini mi bekliyordun?"

"Hayır, hayır beklediğim kimse yok" başımı uzatarak onu görmeye çalıştım. Kapıya doğru ilerledi ve elindeki su bardağını kenara koyarak kapıyı açtı. Gelen kişiyi ilk gördüğü anda yüzündeki renk değişiminden ne kadar şaşırmış olduğu belli oluyordu. Bu saatte bize kim gelir ki? Herhangi bir saate bile gelen olmuyordu zaten.

"Maya gelen kim?" Onları görmek amacıyla biraz daha uzanmış olmama rağmen kapı benim olduğum tarafa adeta set çekiyordu.

"Senin burada ne işin var?" diye sordu Maya şaşırarak

"Elisa içeride değil mi?" Sesi duyduğum zaman her şey anlam kazanmaya başlamıştı. Evet, sahibini çok iyi tanıyordum. Harry'den başkası değildi.

"Evet içeride" Maya, yalnızca ses tonu ile bile ona karşı olan hislerini açığa vurabilmişti, ondan hiç hoşlanmıyordu.

"O zaman önümüzde durmayı kes ve içeri girelim" Harry her zamanki gibi kabalık konusunda formundaydı. Maya pes edercesine kapının önünden çekildiği zaman uzun boyu ve düzgün giyinişiyle Harry görüş alanıma girdi, ardından da onu Joel takip ediyordu.