BÖLÜM 5

208 62 3
                                    

Özet:
Ömür babasina mektup yazmak istedi onuda denize atacakti. Fakat bakalim denizle yüzleşe bilecekmi. Hiç bir şey düşünmeden önce mektubunu yazdi.

Her kese iyi okumalar ❤️

-Ömür : "Canim babam seni çok özledim. Ölmedin biliyorum yaşiyorsun sen hala. Biliyormusun bana senin gidişin çok koydu. Hayat,insanlar,deniz üzerime üzerime gelmeğe başladi.

Baba çok aciyor be aciyor.... Sol yanim aciyor.

Sana ihtiyacim var baba. Bir mucize olsa. Supriz yapsan gelsen. Ya şu sol yanim bir daha acimasa. Belki bu aci beni böyle değiştirdi. Biliyormusun çok değiştim. Önceki gibi korkmuyorum mesela insanlari kayb etmekten. Tek bir yalniş cümle kurmaktan. Tek bir hata. Tek bir yalan...

Önceler böylemiydim ? Üzülürdüm birisi hayatdan çikib gitdiğinde. Ben o insanin için umursamadiği biri olsam bile. Günler ve aylarca yas tutardim arkasindan. Kendimde arardim o insanin gitme nedenini. Fakat şimdi en değerlilerime bile hiç olmamişlar gibi bakiyorum. Açiklamasi yok ki bu durumun.

Belki 16 ti bunu gerektirmiş. Az kaldi 17 di yede. Korkakliğimi yikmağa çalişiyorum 17 de başaracağim onuda. Babam ben şimdi yaşiyorsam senin için yaşiyorum. Sanada söz veriyorum bir daha anne lafini ağzima almayacağim. Bana sen yeteri kadar babalik etdin. Hiç kimsenin yokluğunu bildirmedin. Senin için direniceğim hayata,hayallerime ,denize,umutlarima. Baba ben denize küstüm. Maviye küstüm. Mavinin deniz tonuna küstüm. Sıkıntımı üzüntümü denize anlatirdim ya şimdi karanlik ,gece gök yüzü olmuş benim sırdaşim. Yani baba

"DENİZE İNAT GÖK YÜZÜNE AŞİK "oldum.

Maviye mavinin deniz tonuna inat gece tonuna aşik oldum. Sessizliğe aşik oldum. Haklisin baba hayata inat hayata tutunmak gerek. Ve bende hayata inat hayata tutunacağim. Yikmağa çalişdiğinda dim dik duracağim. Kendine iyi bak nur yüzlüm "Ömür"ün

Mektub hazirdi artik bakalim Ömürde hazirmi denizle karşılaşmağa. Bunca zamandan sonra denizle yüzleşmeğe hazirmi. Ya denize sevgisi denize nifretini yıkarsa. Onu ilerleyen dakikalarda görüceğiz. Korkuyordu Ömür biraz. Yalniz gitmek istemiyordu denize. Fakat bu olaydan sonra kendine kapandiği için etrafinda çoğu insan kalmamişti. Elini tutacak kimseni yoktu. O yüzden yalniz gitmeğe mecburdu. Ömür üzerine doğum gününde babasinin aldiği elbiseyi giydi. Tipki doğum gününde parlayan yildiz gibi olmuştu. Hatta şimdi o narin yüzü kizarmiş gözleri. Onu dahada güzelleştirmişti. Artik çikma zamaniydi. Mektubuda aldi çikti evden. Sokakda ağir adimlarla yürüyordu. Düşünsenize sürekli babanizla yürüdüğünüz yolu şimdi yalniz tek başiniza yürüyorsunuz. İnsana fazla koymazmi sizcede bu.... Zaten bir masum gözleri vardi ya ağladiğinda kip kirmizi olurdu. Kimseye belli etmek istemesede aninda belli olurdu. Birden ağlamağa başladi. Niymi elbise hala deniz kokuyordu. Onu giydiği için o günü hatirladi. Yapamayacağini anladi ve eve döndü. Üzerini değiştirdi. Sakinleşti tekrar çikti. Hatiralarnan yaşanmaz ki yazik olur. Elbisede hala koku vardi. Biraz baba kokusu biraz deniz kokusu biraz özlem kokusu biraz kirginlik kokusu. Okulun önünden geçerken kizlarini okula getiren babalari gördüğünde tekrar ağlamağa başladi. Hiçkiriklara boğuldu bir köşede yere oturdu. Biraz maziye daldi. Babasinin onu okula nasil götürdüğünü gözünün önünden geçirdi. Daha sonra gelen annelere bakti ve "Benim günahim neydi " diye sessizce kendine fisildadi

Okuduğunuz için teşşekürler yorum ve votelerinizi beklerim ❤️

Denize inat Gök yüzüne aşik Where stories live. Discover now