♠14.bölüm♠

698 58 22
                                    

Yong Hwa bayılmış ve burnundan kan geliyordu. Bende çığlık çığlığa yardım istiyordum. Herkes başımıza toplanmıştı. Min hyuk "Hyung lütfen uyan!!" diye ağlayarak bağırıyordu. Herkes bağırıyordu. Kimse ambulansı aramayınca ben telefonumu aldım ve ambulansı aradım adresi verip ambulansın gelmesini bekledim. Yong hwa şu an dizim de yatıyordu ama bir türlü uyanmıyordu.

Onu kaybedemezdim. Henüz yeni bulmuşken...

Ambulans görevlileri geldi ve Yong hwa yı sedyeyle taşıyıp hızla ambulansa aldılar. Bende ambulansa bindim. Yong hwa ya hemen oksijen maskesi takmışlardı. Görevli bana " Hastanın herhangi bir hastalığı var mıydı?" diye sordu. Bende ağlayarak " Evet kan kanseri." dedim. Bunu söylerken kendim bile inanmak istemiyordum. Öylesine acı vericiydi ki...! Hemen serumdan bir ilaç verdiler ve ambulans daha da hızlanmıştı. O an Yong hwa nın durumunun ciddi olduğunu anladım.

Hastahaneye vardığımızda ambulansın kapısı açıldı ve Yong hwa yı sedyeyle hastahaneye taşıdılar. Bende peşinden gidiyordum. Yong hwa yı muayene etmek için acil servise aldılar. Diğerleri de gelmişti. Ve hepsi bende dahil perişan haldeydik. Jong Hyun un ağlamaktan gözleri kızarmıştı, Jung Shin ise bitmiş bir durumdaydı. Min zaten neredeyse bayılacak duruma gelmişti. Kızlarında onlardan farkı yoktu. Hep beraber beklemeye başlamıştık.

Biz beklerken Elsa acil kapısından koşarak içeri girdi. " Yong Hwa nerede , ben o olmazsa yaşayamam!!" diye bağırıp yapmacık bir şekilde ağlamaya başladı. Oradan Jong Hyun sertçe bağırarak " Yong Hwa hyungun bu halinde bile nasıl olur da hala numaraya yapmaya devam edebilirsin?!!". Elsa "Yong hwa yı seviyorum tamam mı?" dedi. Bu sefer Selen" Burada istenmiyorsun defol buradan!"diye resmen kükredi. Elsa ne kadar ısrar etse de gitmek zorunda kalmıştı. Şu an zaten onu düşünecek durum da değildim.

Doktor odadan çıktı ve bana döndü. Herkes doktora dört gözle bakıp iyi haber bekliyordu. Doktor " Kızım eğer sen Yong hwa nın kanser hastası olduğunu söylemeseydin ambulans da yanlış bir müdahaleyle hastaya kalıcı zaralar verebilirdik. Ve ayrıca maalesef hastanın durumu çok ağırlaşmış anladığım kadarıyla kemoterapiyi de yarıda bırakmış. Bundan sonra onu gözetim altında hastahanede tutmamız gerekecek. Uygun ilik bulunana kadar bu böyle devam edecek." dedi sesi umutsuz çıkıyordu..

Herkes iyice çökmüştü. Kimse ne yapacağını bilmiyordu herkes şaşkınlıktan oturmuş yalnızca ağlıyorlardı. Biraz zaman geçtikten sonra Jong Hyun ayağa kalktı ve yanıma hızla gelmeye başladı Gözleri kızarmış ve sinirden şimşekler çakıyordu " Sen nasıl bize Yong hwa nın hasta olduğunu söylemezsin.!!. Onun bizim için ne kadar değerli olduğundan haberin var mı senin! .." diye bağırdı. Tam konuşacaktı ki Min gelip Jong u durdurdu " Hyung o da böyle olmasını istemezdi kendine gel. Bağırdığın kişi Ela! Hyungu hasta eden Ela değil!" dedi sesi olması gerekenden sert çıkmıştı ve Jong hyun u sakinleştirmeye çalıştı. Jong un bu ani çıkışı karşısında bense sanki duvarla bütünleşmiş gibi donakalmıştım. Ne elim ne kolum hareket edemiyorlardı. Bedenim sanki başkası tarafından ele geçirilmiş gibi....

.....

Biz hala Yong hwa dan bir haber gelmesini bekliyorduk. Ama kahretsin ki hiç bir haber yoktu.

4 SAAT SONRA

Saat bayağı geç olmuştu ve kızları eve zorda olsa göndermiştik. Jung Shin i de öyle. Jong ve Min sandalyede uyuyakalmışlardı. Yong Hwa yı da durumu ağırlaştığından yoğun bakıma almışlardı. Onu öyle makinelere bağlı görünce ...

Hastahanenin önü ağlayan , " Pes etme YONG biz her zaman senin yanındayız!!" gibi pankartlarla tezahürat yapan BOICE ler ve dakika başı haber sunan gazetecilerle doluydu.Fakat korumalar onların girmesine izin vermiyordu. Yong hwa ailesini o yeni tanıştığımız zamanlarda kaybetmişti o yüzden yanında bizden başka kimse yoktu.

ONE NIGHT DREAMWhere stories live. Discover now