ONE NIGHT DREAM

♠10.bölüm♠

Ben ağzı açık telefonda Seleni dinliyordum. Yarın uçak ile Güney koreye geleceklerdi. Aslında bir yandan da sevinçliydim burada yalnız kalmayacaktım. Buraya gelecek olan 3 arkadaşımın üçüde boice ve ben onlara CNBLUE ile tanıştığımı ve hattta yakın arkadaş olduğumu söylemedim. Ayrıca kesin yarın geldiklerinde ve bunları öğrendiklerinde beni öldüreceklerdi. Neyse telefonu kapattıktan sonra partiye geri döndüm benim şaşkın halimi gören Min Hyuk " Ne oldu? Çok şaşkın görünüyorsun." dedi. Bende " Yarın arkadaşlarım buraya benim gibi okumaya geliyorlar ve sizin sıkı hayranınız. Benim sizle tanıştığımı ve onlara söylemediğimi öğrenirlerse beni öldürürler." dedim. O sırada Jong Hyun ve Jung Shin kahkaha atarak gülmeye başladılar Yong Hwa da gayet karizmatik bir şekilde " Merak etme ben seni onlardan korurum." dedi.

Etkilenmedim desem yalan olur. Zaten bunu dedikten sonra elini omzuma attı ve benim daha da heycanlanmamı sağolsun başardı. Ben öylece ona bakarken Jong hyun un bize şüpheli baktığını fark ettim ve " Senin korumana ihtiyacım yok ben kendimi korurum." dedim ve elini omzumdan çektim. Parti gayet güzel gidiyordu. Millet iyice coşmuştu ama benim uykum gelmeye başlamıştı bile ve ben eve gitmek istiyordum. Jong Hyun a bakarak " Üzgünüm ama ben çok yoruldum eve gideceğim." dedim. Jong hyun da " Bak işte sana uykucu diyorum ama sen inatla kabul etmiyorsun. Hem saat daha erken ve ben senin hiçbir yere gitmene izin veremem kusura bakma." dedi ve beni zorla masaya oturttu.

İlerleyen saatlerde yani sabahın 4 ü gibi herkes dağılmıştı ve bizde artık gitmeye karar verdik. Herkes arabasına bindi ben buraya Yong Hwa nın arabasıyla gemiştim ve geri dönüşte de mecburen onun arabasına bindim. Yol boyunca arada bana bakıp durdu. Ve sanki benim sevdiğimi bilerek ve ikimizin durumunu anlatmaya çalışmak istercesine Cold Love şarkısını açtı.

Evin önüne geldiğimizde hava aydınlanmaya başlamıştı bile ama güneş daha doğmamıştı ben tam ineceğim sırada Yong Hwa kolumdan tuttu, " Biraz nehre insek nasıl olur hem burayada yakın." dedi ve gülümsedi. O kadar tatlı gülümsüyordu ki her an üzerine atlayabilirdim. Ama ben" Yok ya hem benim çok uykum var." dedim yüzünde bir hayal kırıklığı oluştu bana " Lütfen ...." dedi bende kıyamayıp" Peki ama fazla kalmak yok." dedim. O da " Söz." dedi ve sahile doğru ilerledik.

Nehrin kenarına geldiğimizde deniz havası iyi gelmişti. Bir banka oturduk ve güneşin doğuşunu izledik. Ben dayanamayıp" Gerçekten süper." dedim. O da " Bence de. " dedi. Ve bana bakmaya başladı ben ne kadar fark ettirmemeye çalışsam da onu seviyordum ve bundan vazgeçemiyordum.

Bana bakmaya devam etti. En sonunda dayanamayıp " Ne var?" diye sordum o da " Bir şey yok yalnızca güzelliğine bakıyordum." dedi tabii bu sırada benim yüzüm domatese dönmüştü, bir şey demeden önden yürümeye başladım o da yanıma geldi ve " Bana böyle davranma." dedi. Bende " Nasıl davranmayayım?" dedim." Böyle soğuk ve sanki arkadaşmışız gibi." dedi.

Bende "Geçen sınıfın önünde arkadaş olmamızı söyleyen sendin." dedim, o da " Öyle söylemek istemediğimi sende biliyorsun." dedi. Üzgün bir şekilde " Özür dilerim ama biz geç kaldık." dedim. O "Ne geç kalması senle olacaksam Elsa dan hemen ayrılırım. Çünkü ben ona değil sana aşığım . Zaten Elsa ile aramızda hiç bir şey olmadı ve olamaz." dedi.

Bende " Elsa ile senin sevgilini olduğunu herkes biliyor ve hatta tüm dünya... Ondan bir anda ayrılırsan herkes ne düşünür biliyor musun? Hayranların ne düşünür?" dedim.Bana sinirle bakarak " Hekesin ne düşündüğü umrumda değil benim umrumda olan sadece sensin başkası değil." dedi. Bende " Çok uykum geldi beni eve bırakır mısın?" dedim bana sinirlenebilirsiniz ama ben onun iyiliğini düşünüyordum. Daha da sinirlenerek " Beni umursamıyormuş gibi davranman gerçekten beni çileden çıkarıyor." diye bağırdı. O benim umrumdaydı hemde tüm dünyamdı, benim vazgeçilmezimdi ama tüm bunlara rağmen arabaya bindim ve arabadan dışarıyı izlemeye başladım. O da sinirle gelip arabayı çalıştırdı.