-17-

8.2K 773 171
                                    

*Lies - Marina and the Diamonds

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Lies - Marina and the Diamonds

Sağ omzumdaki tanıdık ağırlık beni kısacık bir an için geçmişe götürürken zihnim olabilecek en alakasız düşüncelerle doluydu. Öncelikle bu hayatım boyunca yaşadığım en garip sarılmaydı. Daha önce biri bana sarılırken ne yapmam gerektiğini düşünmemiştim hiç. Şimdiyse kaskatı kesilmiş bedenimle ne yapacağımı bilmez bir haldeydim. Mert'in kolları belimi sımsıkı sarmışken benim kollarım iki yanımda gevşekçe aşağı sarkıyordu. Ne karşılık verebiliyor ne de onu itebiliyordum.

İkinci olarak dışarıdan nasıl göründüğümüzü merak ediyordum. Son olarak da, hayatımı gerçekten dışarıdan izleyebilsem yani mesela hayatım bir pembe dizi ya da reality show olsa şu anda lisedeki sarılmalarımızın kolaj halinde seyirciye sunulabileceğini düşündüm.

Tamamen saçmaladığımın ben de farkındaydım. Mert onca zaman sonra karşıma çıkıp bana sarılmışken neden böyle alakasız şeyler düşünüyordum ki?

Belki de olay budur dedi iyimser Berra. Mert'in onca zaman sonra karşına çıkıp hiçbir şey olmamış gibi sarılması öyle saçma hissettirmiştir ki mantıklı düşünme yetini bir süreliğine yitirmişsindir. Eski filmlerde araba çarpmasıyla kör olan insanlar gibi hani...

Bunun bana son derece mantıklı gelmesinin mantıklı olup olmadığını düşünecek vakti bulamadan -neyse ki- zihnim berraklaştı. Ne yapmam gerektiğini net bir şekilde görebiliyordum artık. En azından içinde bulunduğumuz bir nebze normallik kazandırabilmek adına Mert'i ittim.

Fazla güç uygulamamama rağmen tüm gücümle itmişim gibi geriye doğru sendeledi. Dengesini tekrar kazandığında gülümsemesi buharlaşmıştı. Meraklı ve hüzünlü bakışları ne düşündüğümü anlamak istercesine yüzümde gezmeye başladı.

"Sen beni pek özlememişsin sanırım." dedi imalı bir ses tonuyla.

"Neden buradasın?" dedim başka ne diyeceğimi bilemeyerek. Ses tonumun bu kadar sert veya savunmacı olmasını istememiştim ama elimde değildi.

"Telefonlarımı açmıyorsun. Mesajlarımı cevaplamıyorsun." Neşesiz bir gülümseme eşliğinde ellerini iki yana açtı. "Bana fazla bir seçenek bıraktığını söyleyemeyiz, değil mi?"

"Evrene mesaj göndermeyi denedin mi peki?" diye sordum alaycı bir ses tonuyla. Zor durumlarla karşılaştığımda devreye giren bir savunma mekanizmasıydı bu.

Beni iyi tanıdığını belli etmek istercesine soğuk tavrımdan hiç etkilenmemiş gibi yüzüme bakmaya devam etti. "Denemedim," dedi başını hafifçe yana eğerek. "Ama seni bana getirecek her yolu denemeye hazırım."

Sözlerinin ve yoğun bakışlarının etkisiyle ister istemez bakışlarımı kaçırdım. Bakışlarım yere inerken yanaklarımın, alnımın ve burnumun hafiften yanmaya başladığının farkındaydım. Ellerimi rahatsızca kıpırdattım ve birdenbire haddinden fazla yer kapladıklarını düşünmeye başladım.

Güzel RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin