-24-

1.6K 257 188
                                    

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim, bir sonraki bölümün ithafı da yorumlardan seçilecek 💙

Ertesi gün yüzüme vuran güneş ışığının verdiği huzurla falan gözlerimi açtığımı söylemeyi çok isterdim ancak maalesef bir çift el tarafından sarsılarak uyandırılmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ertesi gün yüzüme vuran güneş ışığının verdiği huzurla falan gözlerimi açtığımı söylemeyi çok isterdim ancak maalesef bir çift el tarafından sarsılarak uyandırılmıştım.

"Berra çabuk uyan. Balım hadi sen de kalk kızım."

Bu sözlerin teyzeme ait olduğunu anlamam birkaç saniye alırken, ne dediğini tam olarak kavramam da birkaç ekstra saniyeye daha mal oldu.

"Berracım hadi yavrum, hemen kalk üzerine düzgün bir şeyler giy," diye sıraladı teyzem hızlı hızlı. Ama bu kadarla da bitmemişti yapılacaklar listesi. "Yüzünü yıka, saçını başını da bir hale yola koy hadi canım."

"Ne oluyor ya?" dedim sersemlemiş bir halde esnerken. Saate baktığımda dokuz bile olmadığını görünce iyice şaşırdım, teyzem bize genelde öğlene kadar dokunmazdı. "İçtima falan mı yapıyoruz"

"Kahvaltı edeceğiz," diye yanıtladı teyzem, sanki bu, durumu tam olarak açıklıyormuş gibi.

"Tamam ederiz, ne bu heyecan?" dedikten sonra bir kez daha ağzım ikiye ayrılacakmış gibi esnedim. Dün gece olanlardan sonra uzun süre kadar yatakta dönüp durmuş, haliyle uykumu da pek alamamıştım. Telefonunun kararan ekranından bana bakan şişmiş surat da bunu doğruluyordu zaten.

"Misafirimiz var, ben çıkıyorum yukarı. Üç dakikaya sizi de bekliyorum bak."

Benim uyku akan gözlerimle karmançorman saçlarıma bakarken memnuniyetsizce yüzünü buruşturdu. "Sana belki bir beş dakika daha gerekebilir Berra. Şu saçına bir şeyler yap."

Biraz daha dikkatli baktığında burnunu memnuniyetsizce kırıştırdı. "Yüzün gözün niye öyle bir acayip senin? Yastık izi mi o?"

Hemen yüzümün sol tarafına baktım. Japon Balığı'nı andıracak kadar şişmesi yetmiyormuş gibi yüzümde bir de yastık izi çıkmıştı, harika.

"Haydi haydi haydi," ezgileri eşliğinde çıktı teyzem odadan.

Kapının arkasından kapanmasıyla Balım başını yastığından kaldırıp "Noluy-ya?" gibi bir şey söyledi.

"Kahvaltıya bekleniyoruz, misafirimiz varmış."

Balım uykulu haline rağmen benim gibi dertlere sahip değildi elbette. Dağınık sarı saçları ve uçuk pembe saten pijamasıyla kanaması olduğu günlerde bile zıp zıp olan ve beyaz pantolon giyen kızların olduğu şu ped reklamlarından falan fırlamış gibi görünüyordu. 

"Kimmiş?" dedi hafiften çatallanmış bir sesle. Sonra yastığına sarılarak ekledi: "Gerçi isterse Kate Middleton olsun, bu saatte hiçbir güç beni kaldıramaz."

Kate Middleton, Balım'ın stil ikonuydu. Onu görmek için bile kalkmayacağını söyleyerek konuyu tartışmaya kesin olarak kapatmış oluyordu.

"Belki de odur, teyzem bu kadar heyecanlandığına göre..."

Güzel RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin