-30-

1.6K 257 363
                                    

Keyifli okumalar dilerim ❤️

*Şakacı Birisin Sen - Adamlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Şakacı Birisin Sen - Adamlar

**Creep - Radiohead

Yaza veda partisi gelip çatmıştı, önceden plandığımız gibi Kaan'ın evinin terasında toplanacaktık ve bugün özellikle şunu keşfetmiştim: Kaan ve Hazal'ın kavga etmeden geçirebildiği süre maksimum üç dakika civarıydı ve onlar için akla gelebilecek her şey - ciddi manada, her şey- kavga konusu olabiliyordu.

"Şunun sesini kıs artık Kaan!" diye bağırdı Hazal. "Berra'yı geçtim, kendi düşüncelerimi bile duyamıyorum."

Deminden beri ses sistemini denemek için çeşitli türde müzikleri farklı ses kademelerinde açan Kaan'ın cevabı gecikmedi: "Sezon finaline hazırlanıyoruz burada bebeğim, olsun o kadar."

Mangalı yaktığı için ortalık duman altı olmuş, Kaan ise o gri dumanların arkasında neredeyse kaybolmuştu. Bu nedenle yüzünü göremiyordum ancak Miskin Sid sırıtışını en ince ayrıntısına kadar gözümün önüne getirebiliyordum. Bu ifadenin, Hazal bir kez daha müziğin sesini kısması için ona uyarıda bulunduğunda sesi iyice yükseltirken yüzünde belirdiğinden de adım kadar emindim.

Bas tınıları kulaklarımızın ötesine geçip iç organlarımıza ulaşırken, Hazal ona sesini duyurabilmek için bir kez daha bağırdı. "Kaç kere söyleyeceğim, bebeğim deyip durma, sinir bozucu oluyor."

Kaan onu duymazdan gelerek sesi biraz daha yükseltti: "İşte şimdi parti gibi hissettiriyor."

"Protez beyinli ya," dedi Hazal gözlerini devirerek.

Dediğim gibi, akla gelebilecek her şey...

Ancak şu da bir gerçekti; her sezon kapanışında verdiği bu partileri belli ki dağıtmak için son bir fırsat olarak gören Kaan, bu akşam her zamankinden daha hareketliydi. Ele avuca sığmıyor, herkese laf atıyor ve Hazal'la ekstra uğraşıyordu.

Bu tavırlarının altında yaz sonu depresyonuyla mücadele güdüsünün yattığından şüpheleniyordum. Yazın bitişi onu da bizim kadar üzüyordu ve bu hüznü dağıtmaya çalıştığı için onu suçlayamazdım. Ancak seçtiği yöntem için suçlayabilirdim ama bu da adil olmazdı, herkesin duygularını gösterme biçimi farklıydı sonuçta.

Elbette İstanbul'a dönünce de görüşmeye devam edecektik, bu konu çoktan konuşulmuş, planlar şimdiden yapılmıştı ama evlerimiz buradaki gibi yürüyüş mesafesinde değildi. Dahası, Kaan ve Hazal şehir dışında okuyorlardı. Yani yaz bittiğinde hiçbir şey, Kaan'ın da tekrar tekrar belirttiği üzere, "tam manasıyla eskisi gibi olmayacaktı."

Hazal müziğin sesini kısıp kulak zarına zarar vermeyecek bir seviyeye getirdiğinde, "Hey," dedi Kaan öfkeyle. "Sezon finali diyorum, parti diyorum. Senin şu yaptığına bak..."

Güzel RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin