-15-

14.3K 867 469
                                    

Bu güzel çalışma için sevgili Ayşenur Çolak'a çok teşekkürler 💕

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu güzel çalışma için sevgili Ayşenur Çolak'a çok teşekkürler 💕

Şarkı Tavsiyeleri (Tamamen öneri amaçlıdır, istediğiniz müzik eşliğinde okuyabilirsiniz bölümü. Eğer tavsiye şarkılar eşliğinde okuyacaksanız sırayı takip etmenizi öneririm :) )
There's Nothing Holdin' Me Back - Shawn Mendes 
Ah Benim Hayatım - Adamlar
Hymn For The Weekend - Coldplay
Lost On You - LP

Kaan'ın sözlerinin üzerimdeki etkisi çok ani oldu. Önce şarkının ritmine göre salladığım ayağımın kontrolünü kaybedip sandalyenin bacağına çarptım. Sonrasında ise ellerim kontrolsüzce hareketlenip hemen orada duran boş gazoz şişesinin devrilmesine neden oldu.

Şişenin yere düştüğünde çıkaracağı gürültüyü beklerken refleks olarak gözlerimi kısıp dişlerimi alt dudağıma hafifçe bastırdım. Ancak beklediğim ses gelmedi çünkü Kaan bir voleybolcunun şaşmaz refleksiyle şişeyi tam zamanında yakalamayı başarmıştı.

"İyi yakaladın." dedim ne-kadar-da-sakarım-haha gülümsememle.

"Lakabımı unutuyorsun Berra, ben Yakalayıcıyım. The Yakalayıcı." Bakışlarını tekrar bana yönelttiğinde bal rengi gözlerinde muzip –her zamankinden daha muzip- pırıltılar dolaşıyordu. Düşen bir şişeden fazlasını yakaladığının o da farkındaydı muhtemelen. Şişeyi eski yerinden birkaç santim uzağa koyarken sırıtarak ekledi: "Tekrar sakarlık yapmanı istemeyiz, değil mi?"

"Kesinlikle." dedim başka ne diyeceğimi bilemeyerek. Boğazımdaki kuruluk daha fazlasını söylememi engelliyor, sırtımdan süzülmeye başlayan ter damlaları dikkatimi dağıtıyordu. İçerideki sıcaklık birden birkaç kat artmış gibiydi.

Ellerimle yüzümü yelpazelemeye başladım ama fayda etmedi. Kaan'ın göz hapsinde olmanın da duruma yardımcı olduğu söylenemezdi. En sonunda bakışlarını benden uzaklaştırıp Eray'a yöneltti. Sonra tekrar bana baktı. Bunu birkaç kere daha tekrarladıktan sonra gözlem yapan birinin edasıyla "Aranızda bir şeyler geçtiği bariz." dedi.

Ses tonunda öyle nesnel bir tını vardı ki Eray ile benden değil, NŞA'da 1 mol gazın 22,4 L hacim kapladığından bahsediyordu sanki.

"Ne demek istediğini hiç anlamıyorum." dedim gayet sakin ve kontrollü bir şekilde. "Sana daha önce de söyledim," Kumsalda konuştuğumuz günü kast ediyordum. "Aramızda bir şey geçmedi. Ara-mız diye bir şey bile yok hatta."

"Yapma Berra," dedi diğerleri duymasın diye bana daha da sokularak. Aramızdaki mesafeyi santimlerle falan açıklayamazdım artık (bundan bir tık ilerisi derime nüfuz etmesi olurdu diyeyim, siz anlayın), kaçacak yerim kalmamıştı. Eliyle az önce yere düşmekten kurtardığı şişeyi işaret etti. "Onu ne zaman görsen elin ayağın birbirine dolanıyor."

"Elim ayağım birbirine dolanmıyor, sakarım sadece." diye atıldım hemen ama cevabı şak diye yapıştırdı.

"Sahi mi? O etraftayken gerildiğin için sakarlaştığını düşünüyordum ben de."

Güzel RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin