-22-

1.6K 232 229
                                    

Bir sonraki bölümün ithafını yorumlardan seçeceğim, keyifli okumalar!

Bölüm haftasonu gelir gibi bu arada :)

Maçın yapılacağı siteye vardığımızda kavurucu sıcak kendini iyiden iyiye göstermeye başlamıştı

Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.

Maçın yapılacağı siteye vardığımızda kavurucu sıcak kendini iyiden iyiye göstermeye başlamıştı. Yoldayken kalabalık yüzünden bizimkileri bulmakta zorlanacağımızı düşünmüştüm ancak beklediğimden çok daha kolay olmuştu; asıl zor olan yaz güneşinin altında alakasız biçimde İskandinav mitolojisinden fırlamış bir adet Thor gibi parlayan Eray'ı gözden kaçırmaktı.

Elbette dev bir çekici ve kırmızı pelerini falan yoktu ama bunlara ihtiyacı olduğu da söylenemezdi. O pürüzsüz buğday rengi vücudu, bir oymacının elinden çıkmış gibi mükemmel omuzları, doğal zerafeti ve hepsinden de öte, şort ve tişörtle bile sıradan görünmesini engelleyen kendine has ışığıyla kalabalığın arasında resmen parlıyordu.

SEADP'in devreye girmesini ve her maddenin sekmez biçimde birbirini izlemesini bekledim. En son mideme kramp girdi. Bu yeniydi. Son yaşadıklarımız prosedüre böyle sevimli, minik bir ekleme yapılmasına neden olmuştu anlaşılan. Ne güzel.

Her neyse, diye düşündüm. Plana sadık kaldığım sürece sıkıntı olmayacak.

Buraya gelmeden önce yaptığım üç aşamalı planı (1-Eray'ı görmezden gel, 2-hiçbir şey olmamış gibi davran ve 3-bolca tezahürat yaparak arkadaşlarına destek ol) hatırlamak bana daha iyi hissettirdi ve SEADP belirtilerini az da olsa hafifletti.

"Vay, güzel ortammış," dedi Mert yanımda bir yerlerden ve ben, birdenbire o zamana dek aklıma gelmeyen bir şeyi fark ettim. Bir an sonra da bunu nasıl daha önce fark edemediğime şaşırdım.

Eray'ın yanına Mert ile gidiyorum.

O gün o kadar kollarında ağladıktan ve dakikalarca ona Mert'i anlattıktan sonra... Mert'le görüşmemeye karar verdiğimi söyledikten sonra...

Şimdi bu ona nasıl bir mesaj verecekti?

Aklımdan ne geçiyordu ki? Bunu daha önce neden düşünememiştim?

İyimser Berra tam da üstüne düşeni yaparak araya girdi: Sen onu öpmek üzere hamle etmişken geri çekilmesi sana nasıl bir mesaj vermişti?

İyimser Berra'nın desteğinin verdiği özgüvene dayanarak duruşumu dikleştirdim. Eray'a herhangi bir açıklama yapmak zorunda değildim. Zira o da bana zahmet edip bir açıklamada bulunmamıştı.

Kendimden emin adımlarla yanımda Mert ve Balım ile gruba doğru ilerledik.

"Hey, gelmişsiniz!" dedi Kaan öne atılarak. Hazal ile ikisi kollarını bana dolarken gülümsedim.

Onların geri çekilmesiyle ise kendimi bir anda Miray'ın kollarında buldum.

"Selamlar Berracım," dedi Miray da yıllardır görmediği kardeşine sarılır gibi aşırı cana yakın bir şekilde beni kucaklarken.

Güzel RuhOù les histoires vivent. Découvrez maintenant