-23-

1.8K 251 389
                                    

İthafı yine yorumlar arasından seçeceğim, hepsini tek tek okudum bu arada, muhteşemsiniz 🥰

İthafı yine yorumlar arasından seçeceğim, hepsini tek tek okudum bu arada, muhteşemsiniz 🥰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu teen-slasher filmlerini bilirsiniz:

Bir grup genç izole bir alanda bir araya gelir; tercihen bir yaz kampında falan... Gençler, kamp ateşinin başında bir güzel toplanır. Korku hikayeleri anlatıldıktan sonra mutlaka gitarlı bir zevzek çıkar. Sonra katil ortaya çıkar ve çil yavrusu gibi dağılıp ıssızlıkta tek başına dolaşarak kendisine kolaylık sağlayan talihsiz gençleri teker teker öldürür.

Katil dışında hemen her şey şu anda o filmlerdeki gibiydi: Hepimiz ateşi çevreleyecek şekilde dizilmiş, yaklaşık bir saattir Gökhan'ın Ğakdeniz Ğakşamlarıııı (Akustik) performansı eşliğinde sohbet ediyorduk.

Ateşin sıcak çıtırtısı, kıyıya vuran dalgaların sesi ve canlı müzik (her ne kadar Gökhan'ın pürüzlü sesi şahane bir dinleti sunmasa da) eşliğinde bizim çocuklarla çene çalmak oldukça keyifliydi. Esasında mükemmel bir akşam olabilirdi. Tabii şunlar olmasaydı: 1-) keçinin sevmediği ot olma alanında ihtisas yapmaya kararlıymış gibi burnumun dibinden ayrılmayan Mert, 2-) Balım'ın Burak denen çocukla oynamayı sürdürdüğü şu saçmasapan kıskandırma oyunu ve 3-) buzulları aratmayacak soğukluktaki bakışlarını üzerimden bir an ayırmayan Balkanlardan gelen soğuk hava kütlesi kılıklı Eray...

Bunlar yetmiyormuş gibi bir de Mert'in münasebetsizlikleri ile mücadele ediyordum. Benimle ilgili ne zaman bir şey söylense -ki Kaan ve Hazal bu akşam bunu dikkat çekecek kadar fazla yapıyordu- "Ah Berra, hep böyleydi" veya "Klasik Berra işte" tarzı yorumlar yapıyordu. Ben mi hayal ediyordum bilmiyorum ama bunları söylerken de gözleri Eray'ın üzerindeydi.

Biri en kötü kabusumu sahnelemeye karar verip beni de başrol oyuncusu yapsa ancak bu kadar rahatsız edici olurdu herhalde. Tek bir iyi gelişme varsa o da Balım'ın oyununun Çınar'ı gerçekten de etkilemiş olmasıydı. Çünkü suratı beş karıştı ancak bunun dışında dişe dokunur bir tepki vermemesi de kafaları karıştırıyordu.

Gökhan'ın yeni bir şarkıya geçtiği -Ğunuttun muğğ beniğğ- ve milletin muhabbete daldığı bir anı kollayarak içecek almakla ilgili bir şeyler mırıldanıp kalktım. Oradan biraz uzaklaşmanın iyi geleceğini düşünüyordum. Kalçama yapışan kumları ellerimle hafifçe silkeledikten sonra Kadir Amca'nın büfesine doğru ilerledim.

Tam o sırada cebimdeki telefon titredi. Ekrana baktığımda Burak ile derin bir sohbetteymiş gibi görünen Balım'dan mesaj geldiğini görünce kaşlarımı çattım. Ne ara atmıştı ki bu mesajı?

Birazdan yanına geleceğim. Olduğun yerde kal ve çaktırmadan Çınar'ı izle. Bana bakıyor mu merak ediyorum.

Balım'ın entrikalarına dahil olmaya gönülsüz olsam da biraz ondan sır saklamanın verdiği suçluluk duygusu biraz da Çınar'ın tepkisini ben de merak ettiğimden itiraz etmedim.

Güzel RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin