Karnımda biri var.

2.5K 214 263
                                    

Çıkmazda hissediyordum. Mide bulantılarım, baş dönmelerim artmıştı ve deli gibi korkmuştum işte. Hamile olmaktan, karnımda Jeon'un çocuğunu taşımaktan deli gibi korkmuştum ama korktuğum şeyle sınanıyordum şimdi.

Hamileydim.

Bütün düşüncelerim iç içe girmişti, istemsizce karnımı okşayıp duruyordum ama ne yapacağımı bilemiyordum.  Jeon beni istemediğini söylemişti, buna rağmen onun çocuğunu dünyaya getirmek ona haksızlık olurdu. Öte yandan ona hiçbir şey söylemeden bu çocuğu aldırmak yine ona haksızlıktı. Bütün bunların dışında anne olmaktan da korkuyordum. Anne sevgisi görmemiş bir kız çocuğuydum ben. Babam ortalıkta görünmezdi, annemin bana davranışları belliydi... Sevgisizlik içerisinde nasıl büyütecektim çocuğumu? Ben anne  olmayı bilmiyordum ki ya sevemezsem? Gözlerim yaşlarla dolduğunda bu durumun benim kaldıramayacağımdan daha fazlası olduğunu hissetmiştim. Birilerine danışmam gerekiyordu...

Anne olmak, küçük, minik bir çocuk düşüncesi... Kafam karmakarışıktı. Jeon'un  baba olmayı isteyip istemediğini bile bilmiyordum. Karnıma sarılı bir vaziyette duruyorken Yoongi'yi aramak istemiştim. Onun dışında kendimi rahat hissedebileceğim biri yoktu. 

Telefon ikinci çalışta açıldığında derin bir nefes almıştım. Kulaklarım uğulduyordu, ellerim titriyordu. Yaşadığım her şey bana çok yorgunluk veriyordu. Onu buraya çağırmıştım, konuşmazsam çıldıracaktım sanki.

İkinci bir ihtimali düşünmek tüylerimi diken diken ediyordu. Kürtaj... Ben kürtaj olamazdım ki? Kalbinin attığını bildiğim bir canlıyı diri diri nasıl  parçalayabilirdim?


-

Yoongi saçları dağılmış bir vaziyette kanepeme uzanmıştı. Duş aldığı için saçları nemliydi. Uykulu olduğunu belli edercesine gözleri şişmişti.

'' Prenses anlat bakalım, neden bu kadar durgunsun? ''  Onun yanına oturmuştum öylece. Nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.

'' Ben... Çok kötü bir şey yapmış olabilirim Yoongi. '' Onun yüzüne bakamıyordum. Parmaklarımla oynamaya başladığımda Yoongi'nin tatlı kıkırtısını duymuştum.

'' Tanrı aşkına, Cho Hee... Ne yapmış olabilir ki senin gibi bir kız? Hamile kalacak halin yok ya? ''  Yoongi'ye cevap vermeyip gözlerinin içine baktığımda yalnızca, gözleri büyümüştü. Şaşkınlıkla yerinden kalkıp odanın içerisinde turlamaya başlamıştı.

'' Hamile misin, yoksa... Jeon'un çocuğu mu? ''  Başımı onaylarcasına salladığımda derin bir nefes aldığını duymuştum Yoongi'nin. 

Daha sonra saç diplerini çekiştirip yanıma oturmuştu. En az benim kadar endişeliydi o da. Soğuk ellerimi sıcacık ellerinin arasına alıp güven vermek istercesine sıkıca sarmıştı parmaklarımı.

'' Kararın ne olursa olsun seni destekleriz bunu biliyorsun Cho Hee. Peki ya sen ne yapmak istiyorsun? Kendi ayaklarının üzerinde duran bir kadınsın. Kimseye ihtiyacın yok, kendi başının çaresine bakabiliyorsun. Bütün bunları ben biliyorum fakat bazı şeyleri karşılayamazsın. Bir çocuğa baba sevgisi veremezsin biliyorsun değil mi? Sen zaten yeterince yaralı bir çocuktun, hala çocuksun. Hala sarılmamış yaraların var, karnında filizlendirdiğin bir bebeğin bütün sorumluluklarını alabilecek misin? '' Her zaman olduğu gibi yine gözlerim yaşlarla dolmuştu. Kendin daha çocuksun, hala sarılmamış yaraların var dediğinde kalbimin kırıklıklarını hissetmiştim sanki. Jeon bana dünya olacak sanmıştım ama o yarım kalmışlıklarım olmuştu.

'' Ben çok korkuyorum Yoongi. Onu doğurabileceğimi sanmıyorum çünkü ben... Annelik iç güdülerine sahip değilim gibi geliyor. Ben anne sevgisi göremedim ki çocuğuma veremem diye çok korkuyorum ama öte yandan kürtaj... Bu çok korkunç bir şey Yoongi. Kalbi olan bir canlıyı bilerek paramparça etmek vicdanımı sızlatıyor. Jungkook ile konuşmam gerekiyor sanırım. '' Yoongi yanağımda düşmeye hazırlanan göz yaşlarını silmişti. Onun yanımda olması bana sadece güven veriyordu.

Mücevher - Jeon Jungkook.  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin